SAPLANTI

75.Bölüm

Gözlerimi açtığımda  hastane odasındaydım gödüğüm güneş rüyaymış aman tanrım genemi bayıldım doktor iyimisiniz dedi evet hamileyim sanırım o yüzden bayıldım  dünde yaşadım aynısını dediğim sırada bir çığlıkla kafamı kapıya çevirdim.  Duru  sıçrayarak  ya Feyza çok sevindim diyordu bir doktor Duru   ve polisler odadaydı  yok ben birşey yapmadım diye bağırmaya başladım.
Polis sakin olun birşey yapdınız diyen yok eşiniz yolda karakola gidip konuşacağız önce bir kendinize gelin dediler gözlerimden yaşlar akıyordu.
1 saat içinde  karakolda bekleyişdeydik komser bizi odasına almıştı  ama hiç  bir açıklama yapmıyorlardı.
Çağlanın durumunla benim  ne alakam vardı beni en çok Demirkana ne sorarsam sorayım sessiz kalması endişelendiriyordu.
Birşeyler biliyor ve benden gizliyordu.
Artık dayanamadım ve tüm gücümle bağırdım Demirkan ben Çağlaya birşey yapmadım, biliyorum polise adımı verdi ama yapmadım yemin ederim derken sakin ol ne saçmalıyosun tabi ki yapmadın diyordu.
Polisler içeri girdi Demirkan bey her türlü işlemi başlattık   aranıyor bir kaç güne kalmaz yakalanır 2 haftadır işyerine uğramamış belirlenen tüm adreslere bakıcaz  evinizin önünede  bir koruma ekibi vericeğiz dedi ne olduğunu anlamamışdım ayağa kalkıp ne oluyor banada anlatın kafam dönüyor dedim.

Polis bana beyaz bir a4 kağıdı uzattı kargacık burgacık büyük harflerle ilk okul yazısı gibi.

B ANA BU N U  ALP ER YYIL MAZ YAPT I KA FMA  LEV YE İ LE VUR DU ON UN TEK AM MA CI KIZ ARK ADAŞIM FEYZA ONA PLO TANİK SAP LANTI AŞI K ELDE ETME DEN ÖLM EM DİYO R O NU K OR UY BE Nİ ÖL DÜRM EK İS TİY OR BEN İDE KORUYN

yazıyor du ne yani dedim Alper  Yılmaz  bana aşık bunu Çağla öğrenince onumu öldürmeye kalktı  aaman allahım biliyordum.
O adamda bir delilik olduğu belliydi dedim neden hep dengesizler beni buluyor o cevapsız aramalar  konuşma hepsini omu yapıyordu Çağlayla konuşmalıyım.

Polis bir kaç zaman sonra iuan konuşamıyor yormayın dedi.
Gece eve geldiğimizde kapıda devriye  arabası evin ön ve arka bahçesinde gene korumalar vardı.

Demirkan  beni bırakıp gitti annemler abim Başak hepsi bizdeydi abime sarıldım abi  neden ben dedim.
Sapık çekiyorsun özek yeteneğin var kotkma sana birşey yapamaz ama sana kızdım  neden  bir kez daha dayı olacağımı söylemedin dedi.
Annem   ağlıyor Kayın validem gülüyordu biz daha dün akşam öğrendik size  hafta sonu akşam yemeğinde söyliyecektik dedim.
  Baharı koklayıp yatağına yatırdığım zaman durup biraz düşündüm nası yani ya nasıl bu kadar insanlar şuursuz olabilir sen senelerce oku iyi bir avukat ol paraya para deme git kız arkadaşını öldürmeye kalk.

Düşüncelere dalmışdım annem biz kalkıyoruz Banu evde yalnız dedi.
Herkez gitmişdi evde sadece ben ve Başak kalmıştık ona odama yatmaya gidiyorum dedim  ve odama çıktım  havalar iyice ısınmışdı artık yaz iyice kendini belli eder olmuşdu saçlarımdan çok bunaldım yarın gidip kestireceğim diye düşündüm.
Demirkanı aradım açmadı mesaj yazmışdı.

Demirkan :  Levendle karakoldayım sen yat korkma ev güvende bir saate yanındayım yat dinlen aşkım diyordu.

Gelde yat  neler oluyordu aklım iyice karışmıştı düşünmek istemiyordum daha hamileliğimi bile düşünememiştim  Demirkana  korunalım  Bahar küçük demişdim ama o inadına korunmadı içden içe hamile kalmamı işi bırakmamı istediğini biliyordum kocam yakışıklı ama kaybetme korkusu olan biriydi.
Acaba  bana gelince   kendini  nasıl görüyordu ki bu kadar kıskanç ve huysuz oluyordu.
  Sabah yatakta kıpırdamayla açtım gözlerimi Bahar yanımda yatmış biberonla portakal suyu içiyor ayaklarınla oynuyor Demirkanda  bizi izliyordu.
Gülümsemeyle kalktım ama kalkar kalkmaz midem ağzıma gelip lavoboya koştum  Baharda hiç böyle olmamışdım o yüzden  kesin bu erkek diye içimden geçirdim beni yerden yere vuracak diye düşündüm.....

Olayların üzerinden 1 hafta geçmişdi  Alperden ses yoktu.
  Demirkanla şirkete gidiyor ordan Kenan abi ile  Eve dönüyordum.
Rutine bağlamıştık.
Sabah şirkette çalışırken kapım açıldı ve karşımda Yağız Beyi gördüm  selamlaştık bana minik bir kutu uzatdı bu nedir dedim sırıtarak açıp bakın  dedi oturduk kutuyu açtığımda portakal rengi  makosen patikler gördüm çok güzeller dedim bebeğiniz sağlıkla büyüsün dedi konuşuyorduk.

Demirkan geldi  başımızdan geçenleri anlattık artık o tarafa bir süre gelemiyceğimizi bir müddet bu işden kurtulana kadar işleri buradan yürüteceğimizi söyledik.

Yağız Bey o zaman önümüzdeki hafta Şevket beyle  toplantı yemeğini bu yakada  sizin belirlediğiniz bir lokantada yiyelim ve anlaşmayı orada imzalayalım böylelikle de sizi riske atmayalım dediğinde.
Demirkan anlayış için çok teşekkür ederim dedi.
Kuaföre gittim saçlatımı kestirdim Kenan Abi ile  eve  dönerken   ışıklarda siyah camlı bir araba yanımızda durdu içi gözükmüyordu.
Kenan abi birden arabanın kapılarını kitledi abi ne oldu dediğimde sakın.
Aşa inme ne olursa olsun inme dedi hızla arabadan inip yanımızda duran arabanın şöför camını çaldı o sırada ışık yandı ve araç gitti.
Adam dövecen sabdı  camı açmadı heralde dedim aşırı huzursuz oldum. Ama yanımda  Kenan abi varken kendimi güvende hissediyordum.
Evde  uzanmışdım  okadar bunaldım ki eşofman falan hepsini çıkardım bahöede çimenlere basıp  gömlekle dolaşdım biraz üşümeye ihtiyacım vardı herşey üstüme geliyordu.

Zaman geçiyor ama Alperden hala haber alınamıyordu.

Demirkanla Maltepeye doktoruma gittik dönüşde bir tatlıcıda durdu kacaman  2 paket yaptırmışdı bune dedim şurda 2 dakka bir karakola uğrıycaz dedi.
Onunla Maltepe İlçe Polis Karakoluna girdik.  Danışmaya Yavuz  veya  Hasan beyi görmek istiyorum dedi.
Üst kat  asayiş şube demesinle merdiveni çıktık odaya girdik Demirkan  Yavuz bey dedi memur yanımıza gelip burun dedi.

Ben Demirkan Mertoğlu  geçtiğimiz haftalarda  bana emniyet şeridinde yol açıp eşime kavuşmamı sağlamışdınız teşekkür için geldim dedi..
Buda Hasan beyin diye kutuları uzattı  adam şaşkınca sen bizi nasıl buldun avukat bey dediğinde meslek sırrı dedi ve güldüler birer bardak çay içip çıktık.
Demirkana sana bazen  o kadar sinir oluyorum anlatamam ama genelde de iyi ki sensin diyor dedim.
Gülüyorduk
  Sabah 
  Duru ile Çağlaya gittik artık baya konuşmaya başlamışdı ama hareketleri kısıtlıydı.
  Bize gücünün yettiğince dilinin döndüğünce olanları anlattı......