Tüm hazırlıklarımız bittiğinde Demirkan'a pazar günü saat 14 de gelmelerini söyledim......
Villanın sokağından korna sesleri geldiğinde.
Annem heybetle kalkıp geldiler dedi.Musa amca villanın kapılarını açıp, araçları içeri aldı. 10 araçla giriş yaptıklarında, annem ve babamın gözleri parlıyordu.
Her ne kadar İstanbul'da yetişmiş olsalarda. Kökümüz Karadenizdi....
Demirkan, ailesi ve akrabaları arabalardan indiler, bagajlarından.
Sandıkları, sepetleri, çıkartıyorlardı, tam bir görsel şölendi.
Anneme, yengeme, bana ayrı ayrı çiçekler verildi.Gondollarda lokumlar, çikolatalar. Tatlı tepsilerle öyle bir giriş yaptılar ki.
Annemin meraklı ve çok dedikoducu akrabalarının bakışları hayret içindeydi.İçeri girdiler, öpüşdük koklaştık, oturdular.
Bizimkilerle birleşince evde 100 kişiden fazla insan vardı.
Heyecandan yerimde duramıyordum...Kahveler yapıldı, içildi isteme oldu. Nişan yüzüklerimizi, Mücahit baba taktı, babam da kesti.
Demirkan bana su yolu pırlanta seti taktı.
Filiz anne çok şık zümrüt taşlı bir gerdanlık seti, Mücahit baba bir saat ve bileklik, Ayten Hala bir adet gerdanlık küpe seti , Levent ise Erzurum işi kalın işlemeli, altın bir kolye takerken, akrabaları 2 parmağımdan kalın sapsarı bilezikleri kollarıma geçirmeye çalışıyorlardı.Başak ise bana sarılarak artık iki kız kardeş olduk, sana sevgimi taksam olurmu dediğinde.
Annemden ağlama sesi geldi. İkimizde anneme dönüp baktığımızda, Başak tamam ağlama teyzecim şaka yaptım,takısız olurmu hiç diyip tek taş bir set gösterdi. Bende gülmeye başladım ve sevgin bu takılardan daha değerli benim için dedim Başak gene boynuma sarıldı. Seviyordum bu kızı....Bizimkiler her yerime bişeyler takıyorlardı. Kımıldadığım an şangır şungur ediyordum.
Sıra ailemin Demirkan'a takacaklarına geldiğinde.
Babam Demirkan'a.
Omega Seamaster Planet Ocean Deep Black kol saati takmıştı.Akrabalarımızın gözleri kocaman açılmış. Murat bey ooo kesenin ağzını açmışsın diye sevimsiz yorumlar yapıyorlardı.
Babam oğlumun değerinin yanında bu nedir ki dediği zaman kocaman bir, alkış koptu.Sıra abime geldiğinde.
Abim Demirkanla bana dönerek. Hediyem ikinize dedi.
Bize Samsun merkez yakınlarında 5 dönümlük bir çiftlik arazisi hediye ediyorum dedi.
Oooo sesleri arasında abime sarıldım...........Malum karadenizliydik. Takı törenimiz biraz uzun sürdü, ama annem ve babam benden çok mutluydu.
Demirkan ve ailesinin bizlere gösterdiği değer ve titizlik hoşlarına gitmiş memnun olmuşlardı.
Servis başlamış herkez bir köşede yiyip içip konuşurken, babam ve Murat babam koyu bir sohbet içindeydiler.
Demirkan ben Duru, Çağla, Başak ve Levent konuşurken.İyi akşamlar ev halkı diye bağıran. Amcamın oğlu Tolga salona bomba gibi düştü.
Suratım değiştiğinde, Demirkan anladı ve kulağıma eğilip, bu kim dedi.
Amcamın oğlu dedim.
Tanıdıklarınla sarıldı öpüştü, sıra babamla abime geldiğinde ikisi de gergin bir şekilde tokalaştılar sonra bana dönüp.Hayırlı olsun Feyza dedi.
Teşekkür ederim dediğimde, Demirkana dönüp, hayırlı olsun amcaoğlu dedi.
Demirkan' da teşekkür ederim dedi, elini sıktı sonra herkes muhabbete devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI
Genç KurguHikaye 🔞 İçeriklidir. +18 Yaşını doldurmamış kişilerin okuması tavsiye edilmez. 🔞🔞🔞🔞🔞🔞🔞🔞🔞🔞🔞🔞🔞🔞 Delirmiş gibiydi, kolumdan çekerek odaya götürdü. Kapıyı kapatıp beni kapıyla bedeni'nin arasına sıkıştırdı. Okşanmakmı istiyorsun dedi. E...