70.bölüm

3.4K 158 0
                                    

Davayı kazanmamın üzerinden birkaç gün geçmişti kendimi pek iyi hissetmiyordum Demirkan stres yaptığım için olduğunu düşüniyordu evde kalıp dinlenmemi söyledi.
Duru'nun araması ile yattığım yataktan kalktım, bana Çağla'nın gözlerini açtığını ama konuşamadığını normal odaya aldıklarını hemen hastaneye gelmem gerektiğini onun da oraya geçtiği söyledi.
Çağla'yı hastanede ziyaret etmek için evden çıktım o sırada telefonum tekrar çaldı arama tanımadığım bir numaradan geliyordu.

Alo dediğimde grip mekanik gibi bir ses yaptıklarımın yanıma kalmayacağını,eninde sonunda ödemem gereken bedeli ödeyeceğimi söyleyen tuhaf bir sesti korku ile telefonu kapattım ve hızla eve geri döndüm.
Demirkanı arayarak olanları anlattım
Demirkan eve geldiğinde neler olduğunu anlamaya çalışıyordum.
Aylardır beni rahatsız eden aramalar tuhaf konuşmalar, ben neyin bedelini ödüyordum beni saplantı haline getirmiş olan insan şu an zaten hapisteydi bana bunu kim neden  yapıyordu aklım almıyordu.
Demirkan  bir çok bağlantısını aradı Okan hapiste kimseylede görüşmüyordu peki o değilse kimdi  numara tek kullanımlık bir hatdandı izi sürülemiyordu yapan kimse arkasında iz bırakmıyordu......

Abimle Demirkan kafa kafaya vermiş görüşüyorlardı ben yanlarına gidince sustular bende sinirlenerek benden benim hayatımla ilgili şeyleri niçin  saklıyorsunuz ben çocuk muyum diye onlara çıkıştım, abim senden hiçbir şey saklamıyoruz ama yine de tedbirli olmakta fayda var eve tekrar bir koruma koyacağız.
Sen de artık tek başına işe gidip gelmeyeceksin yanına bir koruma ve şoför alacağız dedi.

Hapis hayatım gene başlıyordu.....
Biraz dinlenip kendime geldikten sonra.
Demirkan ile beraber Çağla'yı görmek için hastaneye gittik odasına girdiğimde annesi, babası ve Duru yanındaydılar Çağla ile göz göze geldiğimizde, bana korku içinde bakması tüylerimi diken diken etmişti sanki ona bir şey yapmışım gibi bakıyordu yanına gidip eline dokunduğumda elimi sıkamadı sadece gözlerinle beni takip etti.

Duru anlatmaya başladı doktorun geldiğini muayene ettiğini, şu an için bizi anladığını ama  aldığı darbe yüzünden konuşamadığını başı ve gözleri hariç hiç bir organını hareket ettiremediğini yakın bir sürede kendini toparladıktan sonra beğin ameliyatı geçirebileceğini söyledi.
Onun için çok üzülmüşdüm gözleri çıkardığı seslerle bana birşey anlatmaya çalışıyordu ama anlatamıyordu.
Elini tutup ona dokunduğumda  gözlerinden yaşlar akmaya başladı inleme ıım ım gibi sesler çıkartıp göz yaşları akmaya başladı  bana ne diyordu annesi artık gidin çok yoruldu konuşamamak onu yoruyor dediğinde odadan çıktık.

Eve gidip Baharla ilgilendim akşam yemeğinden sonra midem gene kötü oldu bu stres beni öldürecekti.
Demirkana  yatalımmı dediğimde saat 9 du bana sen git dinlen ben 1 saate gelirim dedi. Odama çıktım yatağa uzandım  uykuya dalmışım telefonumun çalma sesine gözümü açtım gene tanımadığım bir numaraydı Demirkan telefonumun sesini duyup yanıma geldi elimde çalan telefona bakıp aç megafonuda aç alo de dedi.
Açıp alo dediğimde  Feyza beni özledinmi ben seni  özledim kokunu tenini dokunuşunu ah Feyza seni öyle çok istiyorum ki dediğinde..
Demirkan piç herif seni bulduğumda öldüreceğim diye bağırıp telefonumu duvara çarptı.
Sinirden çıldırmışdı sakinleştirmeye çalışınca.
Birden bana dönüp senin benden önce sevgilin olmadığına eminmisin seni unutamamış bir aşığınmı vardı diye bağırdı.
Dona kalmıştım...

Demirkan

Feyza beni arayıp olanları anlattığında eve koştum yolda Mehmet abimi ve Leventi aradım Okanı kontrol ettirmesini istedim.
Eve geldiğimde Feyza kar gibi beyazdı bu saçmalık artık baymaya başlamışdı  sessiz telefonlar şimdide bu mekanik ses biri bizimle fena eğleniyordu ama kim.
Hastaneydi, evdi, olaydı, derken Feyzanın midesi gene tutdu bende gidip yatmasını söyledim Feyza gittikten 1 saat sonra falan telefonunun çaldığını duydum gecenin bu saatinde arayanda kimdi odaya girdiğimde Feyzanın gözleri korku ile dolmuş öğlece telefona bakıyordu telefonu aç alo de dedim.

Feyzanın  alo demesinle piç herif Feyza beni özledinmi ben seni  özledim kokunu tenini dokunuşunu ah Feyza seni öyle çok istiyorum ki dediğinde.

Kendimden geçtim tlf duvara yapıştırdım Feyza sakinleş dediğinde ona  dönüp senin benden önce bişeyler yaşadığın birimi var bana yalanmı söylüyorsun  gibi bir sürü şey sıralayıp hırsla  odadan salona geçtim kafamı duvarlara vurasım geliyordu bu da neydi. Okan olamazdı ama kim bu derece saplantılı bir şekilde dursuk yere karımın peşine düşüp fantezilerini sıralayacaktı. Bir kaç saat dönendikten sonra kendimi anca toparladım.
Şuurum yerine gelince yatak odasına gittiğimde Feyza sabahlığına sarınmış tekli koltukta cenin pozisyonunda oturmuş pencereden dışarı bakıp ağlıyordu  koltuğun önünde yere çöküp dizlerine kafamı dayadım ve özür dilerim sevdiğim affet çıldırdım konu sen olunca çıldırıyorum seni biliyorum ama bu olanlar beni de sen kadar etkiliyor dedim Feyza da hiç sea yoktu kafamı kaldırıp baktığımda hala göz yaşlarının aktığını gördüm ölsem daha iyi ağlama dedim....

Demirkanın bana söylediği sözler öğle ağırıma gitti ki uyku gözüme haram oldu koltuğa oturup hem ağladım, hem düşündüm hemde geceyi izledim  bir kaç saat sonra Demirkan odaya girip önimde diz çöküp konuştukça ben daha çok ağladım. Sinirle söylediği şeyler gücüme gitmişti benden ona yalan söylediğimden nasıl şüpe ederdi benimle ilk sevişen oyken ve bunu bilirken bir başkasının bana dokunmasına nasıl izin verirdimde ona yalan söylerdim kafamfa deli soru cevap oynadım durdum.
Sonra deli ormanlarını bana dikti ve seni çok seviyorum affet beni dedi ya boynuna atlayıp daha çok ağladım beni kucaklayıp yatağımıza götürdü gögsüne çekti sabaha kadar sarılarak uyaduk....

SAPLANTI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin