SAPLANTI

53.Bölüm

Feyza....

Tüm gün evin etrafında bir işler yapmış kir toprak pislik içinde içeri girdiğinde.
Ben koltukta oturmuş.
Televizyon izliyordum
Acıkıp açıkmadığımı sorduğunda aç falan değilim dedim.
Feyza bu böyle olmaz  4 gündür beraberiz ama hala daha bana, afra tafra ve surat yapıyorsun.
Artık bu düzene bu yaşantıya bu eve ve bana alışsan iyi edersin dedi.
Ben duşa gireceğim kalk yemek yap sen aç değilsin ama ben açım dedi.

Duşa girmesi cep telefonunu bırakması demekti, kalktım hemen ocağa su koydum. Yavaş adımlarla banyoya baktım duşun sesi geliyordu odasına gittim kapısı aralıktı odayı kolaçan ettim telefon yoktu kesin duşun içine götürdü diye düşündüm, acaba  banyonun kapısını açıp içeriden alsam duyarmıydı.
İki plan yaptım yakalanırsam ikinci devreye girecekti. Kapıyı yavaşça açtım ıslık çalarak duş alıyordu kirli sepetinin üstünde, telefon , araba anahtarı, ev anahtarı  yan yanaydı yerden usulca sürünüp telefonu alıp mutfağa koşdum telefonun tuş kilidi vardı  hızlı düşündündüm . Feyza yazmamla kilit açıldı. İçimden ruh hastası dedim. Demirkan'nın telefonunu tuşladım. Kalbim çıkacak gibi atıyordu. Efendim demesinle benim sesimi duyup adımı haykırması gözümden yaş akıtıyordu.

Aşkım sesiz ol ve beni dinle sana bu telefondan konum atıp hemen sileceğim  bu numarayı sakın geri aramayın.
Okan bir sürü kişiyi öldürmüş... Banada kızarsa benide öldürür hasta bu adam o yüzden dikkat edin. Ben iyiyim En son Kurtdolmuş denilen bir yere geldik sadece bunu biliyorum sakın arama anlarsa işim biter seni seviyorum dedim. Telefondan numarayı  ve konumu silip telefonu kapattım.

Hızla banyoya koştum hala duşun içinde yıkanıyordu yavaşça sürünerek telefonu bırakıp geri geri sürünerek banyodan çıktım.  Mutfağa gittim. Ağlamamı durduramıyordum elime bir soğan alıp soymaya başladım ama bıçak olmadığından kahvaltı bıçağınla yapmaya çalışıyordum, su kaynıyordu makarnayı içine attım domates salatalık yıkadım ağlamamı anlamasın diye soğanla cebelleşiyordum geldi.

Yemeğe ne  yaptın hatun demesinle sinirden  zangır zangır titriyerek zıkkım.
Gülmeye başladı bıçaksız salata yapamıyorum al kolaysa sen yap diye kafasına soğanı attım.
Ona yada kendime birşey yapmamdan korkuyordu evde  çatal bıçak  yemekten, yemeğe eve giriyordu sonra dışarı koyup kapıyı kapıyordu.

Camlar demir parmaklıklı olduğu için dışarı çıkma gibi bir şansım yoktu evin etrafında ağaç kesip.
Evin kapısının yan tarafına doğru yığıyor kışı burda geçirmeye hazırlanıyordu.

Evde çakmak bile bırakmıyordu ki evi de beraberinde yakarmışım. Tam bir ruh hatasıydı.
Makarna olmuş salatayı yapmış sofrayı kurmuşdu bende camın tülünü açmış dışarıda ki karanlığa bir umut ışığına bakıyordum. Gelip tülü çekti hadi yemeğe dedi masaya oturduk......

Demirkan....

Günler acımasızca içimi delerek geçiyordu.
Feyza kaçıralı 4 gün olmuştu. İçimden ne işe gitmek ne yemek yemek, ne uyumak  ne uyanmak hiç bir dünya olayıyla ilgilenmek gelmiyordu.......

Koltukta oturmuş TV"ye boş boş bakıyordum. Bir numara beni arıyordu isteksizce açtım efendim dememle......
Feyza nefes nefese bir sesle....

Demirkan dedi ya Allahım Feyza diye sıçradım.....

Aşkım sesiz ol ve beni dinle sana bu telefondan konum atıp hemen sileceğim  bu numarayı sakın geri aramayın.
Okan bir sürü kişiyi öldürmüş... Banada kızarsa benide öldürür hasta bu adam o yüzden dikkat edin. Ben iyiyim En son Kurtdolmuş denilen bir yere geldik sadece bunu biliyorum sakın arama anlarsa işim biter seni seviyorum kapatıyorum dedi ve kapattı.......

Polise haber verdim. Mehmet abim ve ben Kadir Beyide alarak  konumun olduğu yere doğru gittik. Polis bariyer  arkasında operasyon bitimine kadar kalmamızı aksi halde  yaralana bileceğimizi söyledi......

Konumun olduğu eve  200 metre kadar uzaklıkta  bir  ağaçlığa konumlandık. Evin ışıkları yanıyordu 20 kadar polis sürünerek binanın duvarlarına yapıştılar siper almış gizlenmiş açıklık yerlerden içeriyi gözlüyorlardı  yan duvarda duran polis elinle 2 işareti yaptı   koçbaşı  elinde olan polisler kapıya vurup içeri daldılar gürültüler geliyordu ama henüz evden çıkan yokdu .......

Telsize anons geldi. Zanlıyı etkisiz hale getirdik. Rehine kurtarıldı dediği zaman Mehmet abimle birbirimize sarıldık amirin izni ile eve doğru koşmaya başladık o sırada evden oluk oluk polis çıkıyordu. Okan  kolları arkadan kelepçeli  bağırarak Feyza sen benimsin geri gelicem diye bağırıyordu. Feyza içeriden çıkıp alaca karanlıkta beni görünce koşarak boynuma sarıldı ve ağlamaya başladı. Ağlama aşkım geldim diye bildim. Ama bende ağlıyordum. Feyza benim ben Feyza'nın göz yaşlarını silerken Mehmet abim sıra bana gelsemi artık dedi.
Hep beraber araçlara bindik ben Feyzayla arka koltuğa oturdum  birimize sıkı sıkı sarılıyorduk.
İfade vermek için karakola gittik. Aslında önce hastaneye gidecektik ama hiç birşeyim yok bir an önce evime gitmek istiyorum diyordu.....

Demirkan'nın  elini sıkı sıkı tutmuştum, karakola girdik memura  tüm olanı biteni anlattım. İtiraflarını neyi kimi nasıl öldürdüğünü. Bana  anlattığı herşeyi 2 saat süren ifadem sonrası karakoldan çıkıp evimize geldik annemler ve kayınvalidemler evdeydi, herkeze sarıldım öpüşdüm koklaşdım sevgi selinden gayet mutluydum ve bencillik yapıyor olabilirdim ama gözüm şuan sadece onu görüyordu. Demirkan gözlerimin içine bakıyor ben derinlerinde kayboluyordum.
Duş alıp üzerimi değişmek için annemlerden müsaade istedim. Duşdan çıltığımda Demirkan yatağın üzerinde oturmuş beni bekliyordu. Ne  oldu  dememle hızla yanıma gelip dudaklarıma yapışıp beni  sıkıca sardı.

Dur aşağıdakilere ayıp olur....
Herkez gitti evde kimse yok dili ağzımı talan edip dudakları koklayarak boynuma indi  sarındığım havluyu çekip attı, seni çok özledim korkudan öldüm uyumadım sensiz yatak bana mezar gibi.....
Demirkan  beni yatağın içine koydu oda yatağa girip beni gögsüne çekip sarıldı. Eee dedim ne Eeee sevişmiycekmisin hani çok özlemişdin....
Feyza benim özlemim senin yokluğuna bedenine değili ki....
Kafamı kaldırıp gözlerine baktım....
Seviyordum sıkı sıkı sarılarak uyuduk.