36.Bölüm

5.3K 233 48
                                    

Beğenip Takibe alınca para ödemiyorsunuz🤓🤓🤓🤓🤓🤓🤓🤓🤓

Demirkan...

Akşam Başak aradı sabah kahvaltıya davet etti, bu kahvaltının masum bir kahvaltı olmadığını biliyordum.

Feyza'nın geleceğine adım kadar emindim Sabah gittim kahvaltı ederken beklediğim oldu.
Feyza geldi, konuşmak istediğini biliyordum ama onu, kalbim bir türlü affedemiyordu.

Hele en son abisini eve getirdiğim zaman yengesinin yanında beni kovan sözleri.....

Feyza konuşmak istiyordu.
Ben de ağzıma geleni söyledim.
O da birkaç cevap verdi daha fazla sinirlenmemek için  onları orada bırakıp çıktım.

Başak'a da kızmıştım beni çocukça oyunlara alet etmeye kalkması, canımı sıkmıştı.

Büroya doğru hareket ettiğim sırada telefonum çaldı.

Kartal cezaevinden bir mahkumun benimle görüşmek istediğini söyledi. Kabul edip telefona cevap verdiğimde karşımda Okan'nın sesini duydum.

Benimle görüşmek istiyordu, Feyza ile alakalı söyleyecekleri olduğunu eğer onu dinlersem pişman olmayacağımı söyledi. Kabul etmedim kapattım.
Bana yalan yanlış kimbilir neler anlatacaktı, bu tuzağa düşecek değildim. 

20 gün sonra...

Demirkan'ı aramalarım, kapısına gitmelerim, çiçek çikolata göndermelerim, af dileyen mesajlarım sonuç vermemişti. Hatta peluş bir eşşek bile yollamıştım. Artık aramıyordum onunda beni aradığı yoktu zaten.
Ama kalbim sıkışıyor yalnız uyuyamıyordum. Son yattığı yastığı, evde giydiği tişörtü kokluyordum. Yaşadığımız sıcak anları aklıma getiriyor aşkımdan ölüyordum.

Öyle bir hata yapmıştım ki dönemiyordum.
İşin kötüsü abim de bana tavırlıydı destek olmuyordu.

Başak her gün arıyor bana onunla ilgili bilgi veriyor bir yolunu bulacağımıza beni inandırıyordu.

Başak  önce Asiye'nin gönlünü alalım dediğinde, tamam demiş, gitmiş özür dilemiş kızınla oyun oynamış kendimi affettirmiştim.

Oda benim için üzülüyor yardım etmeye çalışıyordu.

Okulumun bitmesine 10 gün kalmıştı.
Resmi stajımı tamamlamak için başvuru yapacağım büro ayarlamam gerekliydi ama şuan stajımı Demirkan'nın yanında yapamazdım.

Asiye imdadıma yetişti.
Bana Alper Yılmaz, Yılmaz Hukuk Bürosunda staj ayarladı.

Minikte bir tio verdi.

Demirkan Alper Yılmaz'dan nefret eder amacımız onu kıskandırıp gözünü döndürmek dedi.

Bende ya ters terperse daha çok kaybedersem dedim.
Daha kötü ne olabilirki, daha kötü nasıl kaybedebilirsin ki dedi.
Haklıydı....

Staj başvurusunu yaptım insan kaynaklarından geçtim, kabul edildim işe başladığım.
Bir kaç gün sonra
Alper Beyle  tanıştım. Burnu kaf dağında, küçük dağları ben yarattım  bir tipi vardı.
Bana dönüp gözler, gözlük, yüz, dişler ve fizik iyi.
Ama kot ve çizgili tşört rezalet dedi.

Demirkan'nın neden nefret ettiğini daha iyi anladım  aşkıma kavuşmak için, bu züppeye tahammül etmek zor olacaktı.
Ben stajerim davaya yada toplantıya girmiyorum Alper Bey o yüzden dosyalarla mücadele ederken serbest giyiniyorum dedim.

Gözümü kanatan bir serbestlik dedi.
Peki efendim yarın daha özenli giyinirim dedim.

Bir kaç gün sonra Asiye aradı ve hafta sonu Hukukcuların sosyal sorumluluk projelerini desteklediği bir hayır gecesi olduğunu  ne yapıp edip o davete  Alper Yılmaz ile gelmemi Demirkan'nın o davete olacağını söyledi......

Alper Bey'e dosya götürmek için  odasına girdim.
Mini siyah etek üzerine beyaz şifon buluz ve stiletto ayakkabılarıyla odasında ilerlerken  bacaklarımdan gözlerini alamadığını farkettim.

Masasına dosyayı koydum ve Alper Bey dosya istemişsiniz dedim.   Beyza bugün göz kamaştırıyorsun....

Adım Feyza efendim.
Teşekkür ederim ofisinizi utandırmamaya, ve gözlerinizi kanatmamaya özen gösteriyorum dediğimde kah kahayla gülmeye başladı....
Tam sırası olduğunu düşünüp Alper Bey hafta sonu hukukçuların katıldığı sosyal bir faaliyet olduğunu duydum bizim firmamızdan oraya giden var mı.
Giden yok sa oraya gitmeye talibim dedim....

Gözlerini kocaman açarak.
Evet ben gidiyorum ve o gece bana eşlik edebilirsin tabii gözlerimi kanat mamaya söz verirsen dedi..
Tam aradığım fırsat ayağıma gelmişti.

Tabii ki efendim gözlerinizin kanamayacağına emin olabilirsiniz dediğimde bacaklarım da dolanan gözlerini gördüm.

Aaaa bu arada o davete neden gitmek istiyorsun dediğinde.

Yurt içinden ve yurt dışından çok ünlü hukukçuların orada olacağını duydum.
Kariyerim için onları görmek tanımak duruşlarını konuşmalarını işitmek faydalı olur diye düşündüm.

Pravo Beyza dediğinde. Tebessüm ederek odadan çıktım.......

Demirkan....

Günlerdir onu görmüyor kokusunu duymuyor. İçmeden sarhoş olmuş gibi dolanıyordum. Bir çok kez aramış, mesaj çekmiş çiçekler çikolatalar hatta sevimli bir eşşek bile yollamıştı. Ama tepki vermedim hala başkasının sözünle bana yaptıklarını içime sindiremiyordum.

Daha önce de ilişkiler yaşamış ayrılmıştım, her zaman kendime buzdan bir kale yapar içinde durur hiç etkilenmezdim.
Ama Aşk benim kalbimi sekteye uğratmıştı.
Onu düşünmek bile midemi ağrıtıyordu.....
Büro ya geldim,ofisimde bir dava dosyasını inceliyordum, kapım çaldı gir dediğimde.
Mehmet abimin kolay gelsin genç demesinle kafamı kaldırdım.
Hoş beş ettik.
Konu bize geldiğinde.
Mehmet abim bu kadar süre sakinleşmenize yemiştir diye düşünüyorum dediğinde.

Abiiii....

Önce dinle  Demirkan, kardeşim seni seviyor , sende onu bunu görmemek için kör olmak lazım.

Şimdi diyeceksin ki sevgi  herşeyi halletmez, evet ama hatayı yapan insansa, telafi edende insan.

Bazen engeller aşılmaz gibi görünür  ama, engeli koyanda, kaldıranda insandır.

Hatalar bağışlanmalıdır, herkez ikinci, hatta  yetmezise üçüncü şansı hakeder.

Sizin kardeşimle aranızda aldatma, yalan dolan yok sadece.
Feyzamın  küçüklük, acemilik ve körpekliğinden kaynaklı yanlışları var.

Okan kansızı ona öğle resimler göstermişki aldanmış, o kadar iyi bir senaryo kurmuş ki kanmış.

Senin suçsuz olduğunu öğrendiğinde düşüp bayıldı beni asla affetmez diye saatlerce ağladı.
İçim gitti mi, evet gitti ama hatasını anlaması için bence bu süre yeterli.

Seninde  ona hala sevgin, saygın, duyguların varsa.
Yol yakınken dönün derim.

Ama dersen ki abi benim artık onunla işim olmaz, ona da eyvallah derim....

Bu sabah itibariyle dört tane isteyeni var gelip istemek için haber bekliyorlar.

Feyzayı ilk  istemeye  gelen adama da veririm.
Şimdi  düşün taşın karar senin.
Görüşürüz kendine iyi davran dedi ve gitti.

Mideme  tonlarca demir oturmuştu.
Feyzayı isteyenmi vardı.
Midem düğüm düğüm olmuştu.
Okan şerefsizi ona ne resmi göstermişti onu nereden bulmuştu.......

SAPLANTI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin