SAPLANTI

38.Bölüm

Demirkan içeriden çantamı aldı geldi ve bana uzattı, yan yan öyle delici gözlerle bana bakıyorduki resmen yandın kızım Feyza dedim.,...

Demirkan'ın gözlerine bakarak,diğer valeye kartı verip bende arabamın gelmesini beklemeye başladım.

Demirkan'ın arabası önde, benimki arkada sıra ile geldiler valeden anahtarı alıp arabama bindim ve gaza basarak Kadıköy'deki evime doğru ilerlemeye başladım.......

Eve geldim ayakkabılarımı çıkardım, çantamı koltuğa attım kapı çaldı.
Delikden bakdığımda burnundan soluyan Demirkan kapımdaydı.
Allahım başardım kıskandı beni seviyor diye mutlu oldum.

Ona belli etmemek için aheste bir şekilde kapıyı açtım evet dediğimde içeri girdi bende arkasından çekinme tabi gir dedim.

Bana sinirle dönüp senin o adamla işin ne söylermisin o kim biliyormusun diye bağırıyordu.
Bağırma diye bende ona bağırdım.

O adam benim patronum yasal stajımı tamamlıyorum,sen neden bana bağırıyorsun anlamıyorum ne yaptım sana dedim.

Demirkan üzerime yürüdüğünde, koltuğa düştüm yırtmacım uyruğuma kadar açıldı. Demirkan bakıyordu ve birden bire, bu elbiseyi giyip o piçin sana dokunmasına sana sarılmasına izinmi verdin onla nasıl dans edersin seni nasıl süzüyor nasıl bedenini soyuyor körmüsün kadın sen diye bas bas bağırıyordu.

Ayağa kalkıp yeter ben yetişin bir kadınım kimle ne istersem yaparım, sende benim sahibim değilsin kendine gel Demirkan bana ucuz kadın muamelesi yapamazsın dediğimde.

Çenemi ellerinin arasına alarak bana bak dedi ve gözlerimi ormanlarına dikmiş öylece duruyordum.

Burnuma kadar yaklaşıp Feyza benimle oynama o işden ayrıl, sana staj yapıcak başka firma bulurum senin iyiliğin için söylüyorum. O piç genç avukat kadınları tuzağına düşürür onları çevredeki müvekkillerini tavlamak için kullanır, alacağını alır sonra paçavra gibi atar dedi.

Bende elinden çenemi kurtardım ve benim kimseye verecek bedenim yok bundan sonra yatacağım son erkek kocam olacak dedim.

Demirkan sinirle yüzüme bakdı kapıya yöneldi tam çıkacaktı geri dönüp hızla üzerime yürüdü ne oluyor dememe kalmadan.

Elbisemin iki yanından yırtmacımı tutarak yukarı doğru hızla yırttı neye uğradığımı anlamadan elbisemi ikiye ayırdı arkasını döndü gidiyordu.
Ne yapıyorsun delirdinmi diye bağırdığımda bana tekrar dönüp delirtme ozaman insan ol sinirlerimle oynama dedi.
Bende ona öküz ben ne oynıyacağım senle sen asıl beni sinirlendirme çek git evimden dedim.
Kapıyı vurup çıktı mutluluktan bir elbisme bakıp, bir kapıya bakıp gülüyordum, acaba delirmiş ola bilirmiydim. 🤓🤓🤓🤓🤓

Demirkan...

Davetin olduğu otele geldim içeri girdiğimde içersin çok kalabalık olduğunu gördüm.
Masama oturdum etrafa şöyle bir bakıyordum.
Bakarken gözüme Feyza ve yanındaki şerefsiz Alper çarptı, bir an dumura uğradım.
Feyza'nın O adamın yanında ne işi vardı.
Sinirlerime hakim olup sadece izlemeye başladım.
Feyza çaktırmadan tam bana baktığı sıralarda, ben de sağa sola bakıyor onu görmemiş gibi yapıyordum.
Dans müziği çalmaya başladı Alper piçi Feyza'nın elinden tutarak dansa kaldırdı.
Elleri sırtına dokunuyordu ya sinirime hakim olamamak rezalet çıkarmaktan korkuyordum.

Dans ederken gözüme sokar gibi masamın dibine girdiler. O elbise neydi öyle tüm bedenini sarıyorsun ve o yırtmaç ah Feyza ah dedim.

Dans bitip masalarına geçtiler Feyza bir adamla konuşuyordu. Tam Alper Feyza'ya hesap soruyordu araya girdim.

Muatap olmamak için Feyzayı kolundan tutup dışarı çıkardım.

Oda gerilmişdi bende gerilmişdim. Arabalara binerek peş peşe Feyza'nın eve geldik.

O yukarı çıkarken ben aracımı parkettim, aslında eve anahtarla gire bilirdim ama kapıyı bana o açsın istedim.

Kapıyı çaldım açtı içeri girdim. Hararetli bir şekilde tartışıyorduk, üzerine giderken Feyza koltuğa sırt üstü düştü yırtmacı açıldı, Alper piçi Feyzaya dokunacak diye aklım gidiyordu gözüm döndü o işi bırak ben sana başka iş bulurum dedim yok illa dediği olacak ya. Ben ona iyilikle anlattıkça o damarıma bastı, bedenim kocamın falan dediği zaman gene delirdim.
Feyzayı başka bir erkekle görüceğime ölürdüm daha iyiydi kesin ve net bilgiydi.

Gene başladı çemkirmeye sinirlerimle oynama diyorum yok giderken döndüm yırttım elbiseyi öküz falan Allah ne verdiyse yapıştırdı arkamdan eğer tekrar içeri dönersem onu altıma alacağım kesindi.....

Pazartesi sabah iş yerine gidince Alper Bey yanına çağırdı.
Bana bu kadar kuvvetli bir abin varken neden onun tanıdığı bir yerde staj yaptığımı sordu.
Ben de resmi stajımı kimsenin kanatları altında olmadan kendi başıma tamamlamak istediğimi söyledim.
Daha sonra da Demirkanla aramda ne olduğunu sorduğunda Demirkan eski nişanlım geçtiğimiz günlerde ayrıldık hepsi bu dedim.

Öğlen hazır ol bu kılıkta gelemezsin doğru düzgün bişeyler giy bir müşteriyle görüşmeye gideceğiz, madem işinde ilerlemek her türlü davayı görüp gelişmek istiyorsun al sana fırsat dedi.

Doğru düzgünden kastınız nedir etek ceket gibi mi dediğimde.
Sırt dekolteli kısa bir elbise yüksek topuklar açık saçlar renkli makyaj dedi.

Unutmaki avukatlık aynı zamanda prestij demektir. Kendini pazarlamak demektir. Buda kılık kıyafet sunumdan geçer.

Anladım dedim ve çıktım, Demirkan'nın beni uyarıları gerçekleşmeye başlamıştı.
Kendimi kullandıramazdım.

Demirkan'ı kıskandıracağım onu yoldan döndüreceğim derken, istemediğim şeyler yaşana bilirdi.
O yüzden hastalandığımı beyan ederek işden çıktım.

Eve geldim soyundum dökündüm, telefonum çaldı.
Arayan Alper Bey'di neyin var neden haber vermedin dedi.
Midem çok ağrıdı evime geldim teşekkür ederim dedim.....

Uzanmış TV de bişeyler bakıyordum, kapım çaldı.
Alper Bey adresimi nasıl buldunuz dediğimde.
İnsan kaynakları bunun için var tatlım....
Sana tavuk çorbası getirdim.
Limonlu çorba her derde devadır. Şok olmuştum.
Çorbamı içmemi izledi evime göz gezdirdi.

Demirkanla çekilmiş resimlerimize baktı. Madem ayrıldınız, neden hala resimleriniz duvarda duruyor diye sordu.

"Çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var, öyle vahşi bir tad ki, dayanılır gibi değil. Çünkü ayrılık da sevdaya dâhil, Çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili"

Çünkü ayrılık da sevdaya dahil,
Çünkü ayrılanlar hala sevgili....
Atilla İlhan diyorsun dedi.....

Evet  ayrılsak da yarının ne getireceği belli olmaz değilmi, çorba için tekrar teşekkürler yatmak istiyorum izin verirseniz dedim.
Gitmesiyle derin bir nefes aldım......