31.Bölüm

5.7K 206 5
                                    

Feyza...

Gün ve saat kavramım kalmamıştı.

Kaldığım odanın penceresinden ormanı izliyordum, aşağıdan Okan'ın sesi kahvaltıya gel diye böğürüyordu umursamadım.

Odanın kapısı açıldı, içeri girmesiyle kolumu kavraması, beni merdivenlerden sürükleyerek kahvaltı masasına  oturması bir oldu.

Ben kolumu ovuştururken karşıma  geçerek elinle anlını ovuşturarak, beni gerçekten çok sinirlendiriyorsun.

Sana zorla sahip olmak istemiyorum, beni buna mecbur etme dedi....

Ben de eğer bana dokunursan kendimi öldürürüm dedim...

Okan oturduğu yerden hışımla kalktı sandalye  arkasına düştü yanıma geldi çenemi elinin arasına alarak beni kendine yaklaştırdı.
Dişlerini sıkarak bana bak senin yüzünden 2 adam yaralandım, işimi gücümü yaşantımı senin için değiştirdim.
Beni seveceksin buna mecbursun diye tıslayarak suratıma karşı haykırdı.

Gözlerimi kocaman açtım ve elini çenemde kurtardım.

Kimi yaralandın sen dediğimde sessizdi.
Ellerimi yüzüme götürdüm, aman Allahım Demirkan'ı yaralayan sendin ona çarptın ve kaçtın derdin neydi diye bağırıyordum.

Üstüme yürüyerek dolu dolu bağırıyordu.
Sen tek derdim sensin, seni görene kadar mutlu sakin kendi halimde biriydim.
Bodrumda 4 yıl önce, aynı otelde kaldık seninle, sonra Kadıköy de bir mağzada gördüm, bu bir işaretti seni takip ettim ailenle yaşıyorsun kimsin nesin araştırdım. Sevgilin yoktu, erkek arkadaşın pek yoktu. Bir kaç kez karşına çıkıp açılmak istedim cesaretimi toplayamadım.

Sonra üniversiteye başladın ayrı eve çıktın. Geldim karşına taşındım seni izledim. Hep gözüm üzerindeydi bir gün o kansız piçi gördüm oda seni izliyordu, sevgilin yoktu biliyordum. Sizin eve girip çıkarken de gördüm araştırdım. Senin istemediğin, ama seni isteyen akraban olduğunu öğrendim.

Önce dövdürtecek, senden uzak durmasını söyletecektim.
Taki o seni zorla öptüğü zamana kadar, o bende ki son noktaydı ölmeyi hak etmişti.
Takip edip onu bir böcek gibi çiğnedi dediği zaman. Bir sapık psikopat olduğuna kesin karar verdim.

Tolgayı anladım Demirkan'ı neden yaralandın ben onu seviyorum evleneceğim onu istiyorum.
Demirkan sana laik değil i, seni aldatıyor.
Abin onun müşterisi sizin sayenizde ününe ün katmak istiyor.....

Yalan söyleme o beni aldatmıyor.

Sen öyle san, seni iş yerinde sekreter kızla aldatıyor.
Kaç kez onuda takip ettim. Aynı iş yerinden çıkıp. Aynı eve girdiler bunu sana kanıtlarım dediğinde yalancı diye bağırdım....

Saçımdan tutarak beni bir odaya soktu.
Duvarlar kapılar her yer, resimlerle doluydu. Benim, Tolga'nın, Demirkan'nın  beni  duvarda yapışık bölüme götürdü, Demirkan çıkarken yanında o ofiste gördüğüm kız vardı. Sonra aynı aranadan inip hiç bilmediğim bir eve beraber girdiler.

Gözlerime inanamıyorum resimlerin köşesinde ki tarih bizim nişanımızdan  3 gün sonrasıydı.
Aklım allak bullak olmuştu. Yapmazdı onu bukadar severken, bana bunu yapmaz yapamazdı.

  Okan beni tekrar tutup sana daha çok anlaman için birkaç resim daha göstericem dedi.
Gene Demirkan bir oyuncakçıdan pembe kocaman bir ayı almış aracına binerken ve o kızla  girdiği eve girerken çekilmiş resimler.

O pembe ayı sevgilisine değil, o evde bir kız çocuğu var.
Nikahsız bir birlikteliğin meyvesi dediği zaman, dönüp ona tokat patlattım ve hayır yalan diye bağırıp odadan çıktım...

Yatakta ağlarken uyuya kalmışım. Gözümü açtığımda Okan yatakta oturmuş saçlarımı okuşuyordu. Sinirle yatakta dikilip ne yapıyorsun burda, çık odamdan dedim.

Gözüme bakarak üstüme gelmeye başladı, yataktan kalkmak için yeltendiğimde sırt üstü yatağa yapıştım.
Okan üzerime çıktı, debelenmeye başladım.
Feyza diye bağırdı, onu  üstümden atmaya çalışıyordum.
İki kolumu başımın üzerine tek elinle kelepçeledi.
Başımı sağ sola hareket ettirerek yapma bırak diyordum.
Eli ile çenemi tutup ona bakmam için kafamı sabitledi. Gözlerime bakarak ya istiyerek, yada zorla sana 1 gün veriyorum.
Benim olacaksın bir erkek olarak 4 yıl  çok sabrettim dedi.
Asla ölürümde asla senin olmam bana dokunmaya kalktığın an  kendimi de  senide öldürmek için elimden geleni yaparım dedim. Sinirle üzerimden kalktı odamdan çıkarken hazırlan etrafı gezeceğiz dedi.

Yataktan nefes nefese çıktım ne yapılı edip, buradan kaçmam birilerine ulaşmam gerekliydi.

Fondaten kutusunun kartonunu yırttım, göz kalemimle Feyza Demirci   kaçırıldım sarı büyük evdeyim.

Yardım çağırın yazdıp Mehmet abimin numarasını yazdım ve  küpe kutusuna koydum boş kağıt uçar giderdi ama kutu dikkat çekerdi.

Siyah kotumu gri kazak montumu aldım. Kotun arka cebine notu koydum. Montumu alıp aşağı kata indim sokak kapısının önünde bakla aya başladım.
Okan geldi kapıyı açtı tam çıkacakken, kapıyı kapatıp bana bak abuk subuk hareket yapıp kaçmaya kalkma beni yorma dedi.
Hiç cevap vermedim tekrar kapıyı açtı dışarı çıktım.

Büyük bir arazinin içinde, sarı  iki katlı, pencereleri beyaz büyük bir terası olan evdi.

Etrafı incelediğimi görünce beğendinmi dedi.

Hiç cevap vermedim yürümeye başladık burası neresi? Bu ev kimin? dedim......

Gebze'nin
Denizli Köyü arazi ev bana ait ait.

Okan'a bakıyordum, beni neden
kaçırdın?

Sana açılsaydım beni kabul etmezdin.

Şimdi kabul edeceğimi nereden çıkardın.

Bana alışacaksın seveceksin ben kötü biri değilim sadece sana aşığım....

Bende Demirkana aşığım o yüzden sana aşık olmam imkansız, şuan yaptığın suç beni kaçırdın ve zorla alıkoyuyorsun.
Ailem yakında beni bulucak ve çok daha fazla üzüleceksin bırak beni gideyim kendim kafa dinlemeye gittim derim suçlamam seni dedim.

Bu imkansız benle olmaya alış dedi.

Yol ağzına kadar geldik,  dönelim dedi, o arkada ben önde kağıdı atarsam kesin görürdü, o yüzden düşme numarası yaptım, beni yerden kaldırdığı sırada onun arkasına attım dizim acıdı numarası yaptım tüm dikkati bendeydi, bana yakın olması midemi bulandırıyordu ama mecburen elimi boynuna atıp bana sarılmasına izin verdim.

Eve yürüdük odama çıktım ve kağıdı inşallah biri bulur diye duva etmeye başladım......






SAPLANTI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin