Hadi Çıkar Beni Bu Cehennemden

5K 374 78
                                    

Keyifli okumalar ♥️

"Kuşakla halletmem gereken bir mevzu var. Belki biraz da beğenmediğimi varsaydığın, kusursuz bedeninle."

Konuşurken kulağıma sürtünen dudakları, tüylerimi ayağa kaldırmıştı.

"Yani kısaca bana, sevişelim mi diyorsun ?"

*

Arabanın ön koltuğunda, sessizce oturuyordum çünkü konuşmak bana yaramıyordu. Aslında nerede, ne konuşacağını bilen biriydim fakat Yavuz'un karşısında beynim alınmış gibi davranmaktan başka bir şey yapamıyordum. Bakışları, arada bir bana değiyordu. Suratına karşı savurduğum 'benimle sevişcen mi' sorusunun ardından utandığımı anlamış, gülümsemekten başka bir şey yapmamıştı. Hem yakışıklıydı hem anlayışlı... Seviyordum.

"Ee, nasıl yapalım ? Özel bir isteğin varsa lütfen söyle."

Hangi konudan bahsettiğini anlayamamanın verdiği hezimetle suratına bakakaldım. O ise gülmekle ciddi kalmak arasında gidip geliyordu.

"Ney ?"

"Ahu, sevişmenin unutkanlığa iyi geldiğini biliyor muydun ?"

Alçak. Gözlerini yoldan ayırıp, bana çevirdiğinde kınayan bakışlarım karşısında kahkahasını tutamamıştı.

"Ahlaksız adam. Namusumuzla yolculuk yapamayacak mıyız şurada !" Dedi, her fırsatta Yavuz'un üzerine atlayan kadın. Üstelik malum sorunun üzerinden sadece beş dakika geçmişti. Benimle aynı şeyi düşündüğü o kadar belliydi ki.
Gülümserken dudağının kenarında oluşan çizgiden öpmek istedim ama bu çıkışımdan sonra imkansızdı.

"Ahlaksız da olduk. Olalım bakalım."

Keyifliydi. Bozardık.

"Biz plan yapmasak, onlarla mı buluşacaktın ?"

Herhangi bir olay karşısında kafamda soru işaretleri varsa, onları gidermeden yoluma devam edemiyordum. Elbette ki arkadaşlarıyla buluşabilirdi ama eski sevgilisinin bulunduğu bir ortama bile bile girmesi beni sinirlendirirdi.

"Muhtemelen." 

"O zaman eski sevgililerimizle görüşebiliyoruz ?"

Kafasını usulca çevirdi. Duygularını çok iyi gizliyor oluşu, şu an sinirlendiğini göremediğim anlamına gelmiyordu.

"Görüşmesek daha iyi."

"Ne istiyor ?"

"Kaybettiği şeyleri geri almak."

"Şeyler ? Seni kaybetmiş, diğer şeylerin bir önemi var mı ?"

Bir süre bir şey söylemeden yüzüme baktı. Bakışlarında bir sürü anlam vardı ama hepsi birbirine karışmıştı, anlayamıyordum. Arabayı park ettiğinde, ikimizde inmek için çaba göstermedik.

"Varmış demek ki."

"Alabilir mi peki ?"

İçten içe korkuyordum. Cansel ile senelerini geçirmiş, bir sürü şey paylaşmış hatta evlenmek bile istemişti. Kendi duygularımın ne denli büyük olduğunu biliyordum, aşıktım. Yavuz ise kapalı bir kutuydu.

Soruma yanıt alamamanın verdiği huysuzlukla kafamı ön cama çevirdim. Dokunmasalar sabaha kadar böyle oturabilirdim. Ama dokundular...
Belimden tutuğu gibi kucağına oturttu. Gücü, dosta güven, düşmana korku veriyordu.

Gözlerimiz birbirine değdiğinde, nefesim kesildi.

"Şaka yaptım. Unutkanlığa iyi gelmiyor aksine fazlası unutkanlığa sebep olabiliyor ama bu, sana fazlasıyla dokunma isteğimin önüne geçemiyor. Sadece bakmakla bile aklım gidiyor, senin dışında her şeyi unutuyorum."

Bulutların İçindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin