Çilek Dudaklarına Yapışıp Kalıcam

4.6K 352 212
                                    

Merhaba aşk bebeklerim, sonunda gelebildik. Gösterdiğiniz anlayıştan ötürü sizlere teşekkür ederim. Sona yaklaşıyoruz yavaştan, biraz hüzünlüyüm ama tadında bırakmak en iyisi olacak. Oldukça yoğun bir dönemdeyim ve bunu size yansıttığım için kendime çok öfkeliyim. Yine de benimle olduğunuz, hikayeye sahip çıktığınız için çok minnettarım. Sizleri gerçekten çok seviyorum. Her gece yazdığınız yorumları okuyarak uykuya daldığımı söylemeden edemeyeceğim. İyiki varsınız, hep olun. Keyifli okumalar. ♥️

Medyada Ahu'nun elbisesi var.

&

Hastanenin koridoridorunda herkes birbirine gergin ve sinsi bakışlar atıyordu. Ortamın gerginliği yüzünden bende gerilmiştim. Yavuz'un elini daha sıkı tuttuğumda, bana göz kırptı.

"Bence buradaki tek fazlalık Hazan. O girmesin." dedi, Tarık.

Hamile olduğumu Yavuz'a söylediğimde, ilk on dakika şoktan çıkmasını bekledim. Kendine geldiğinde, beni kucağına alıp dakikalarca döndürdü. Midem ağzına gelince de beni, sebebinin bebek olduğuna inandırmaya çalıştı. Boynunda ki bebek önlüğüyle evin içinde bir o tarafa bir bu tarafa giderken, kahkahalarla güldü. Sesleri duyup, saklandıkları delikten çıkan Tarık ve Canan üstümüze şarjör boşaltır gibi konfeti yağdırdı. Yavuz kusmam gerektiğini düşünmüş olacak ki tekrar kucağında beş tur döndürdü. Başım döndüğü için gözlerim yukarı kayınca, Tarık 'Kız gidiyor ay' diyerek beni koltuğa bıraktı. Sonrası bende yoktu, sanırım ufak çaplı bir baygınlık geçirmiştim. Gözlerimi açtığımda, Mehmet, Hazan ve Tuğrul'un da gelmiş olduğunu gördüm. Ayıldığımı anlayıp, 'bu sana az bile' diye düşünerek, bir tur da onlar döndürmüştü. 'Hamilelikle, semazenlik farklı şeyler' dediysemde dinletemedim.

Şimdi ise bebeğin durumuna bakmak için doktora gelmiştik. Hepsi de benimle birlikte içeri girip, bebeği görmek istiyordu. Güvenlik personeli bunun mümkün olmadığını söyleyince, ortam eleme gecesine dönmüştü.

"Ben onun halasıyım, tabii gireceğim." Hazan, burnundan kıl aldırmayan bakışlarını Tuğrul'a çevirdi. "Senin hiçbir bağın yok. Girme odaya."

"Ben de onun fitness hocasıyım. Vücuduna bakıp, program hazırlayacağım. Görmek en çok benim hakkım." Ben de Yavuz'u yatağa atmaya çalışırken böyle bahaneler uyduruyordum. Yavuz kendini tutamayıp, güldü. Tuğrul bakışlarını, Mehmet'e çevirdi. "Sen bebek sevmiyordun değil mi ?"

Mehmet kınayan bakışlarlarla Tuğrul'a baktı. "Kendi yeğenimi seviyorum Tuğrul. Öz hani, benim kanım. Anlarsın ya..." Tuğrul, Mehmet'e göz devirdi. Mehmet ise çekimser bakışlarını Canan'a çevirdi. "Aşkım, ben senin için içerde fotoğraf çekerim. Hem mercimek kadar görünmez bile, boşuna yorma kendini." Mehmet, Canan'ın omzunu sıvazladı. Canan, elinin tersiyle Mehmet'in elini itip omzunu temizler gibi çırptı.

"Mercimek kadar olan tek şey, senin beynin. Ben Ahu'nun kız kardeşiyim, bana dil uzatanın dilini keserim." Mehmet korkulu bakışlarla bir köşeye sindi. Canan'ın bakışları Yavuz'a dönünce, Yavuz yerinde dikleşti. "Enişte ?"

"Bilmem farkında mısın ama ben bebeğin babasıyım Canan." Baba oluş aşamaları aklıma gelince tutkulu bakışlarımı Yavuz'a çevirdim. Yavuz dik dik Canan'a bakıyordu. Canan ise yaptığından utanıp, gözlerini kaçırdı.

"Adaya veda eden isim sen oldun, Ahu." diyen Hazan'a 'siktir ordan' bakışı attım.

"Çocuk benim içimde ya ? Ben doğuracağım ya ?" Atarlı konuşmam herkese söküyordu ama Tarık'a asla.

"Ayyy boklu, sanki bana şehzade doğuruyor. Bir hamile sen misin bu dünyada ? Görmemişin bir çocuğu olmuş, tutmuş çükünden koparmış anacım. Birlik ve beraberliğe en muhtaç olduğumuz şu günde yine herkesi birbirine düşürdün. Kapat şu yamuk çeneni vallahi söylerim anana ne boklar yediğini." Kral delikanlıymışsın, helal olsun.

Bulutların İçindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin