Canan & Mehmet Part 1

3K 212 82
                                    

Merhaba aşk bebeklerim. Nasılsınız ? Ben sizi çooook özledim. Bu bölümü Canan ve Mehmet'i okumak isteyen bebişlerim için yazdım. Ahu, Yavuz ve Tarık için de özel bölümlerimiz mevcut. Bölüm çok uzun olduğu için kesmek zorunda kaldım, devamı da arayı açmadan gelir. Sizi çooooook seviyorum, öpüldünüz. ♥️

Yıldızlayan eller dert görmesin anacım, keyifli okumalar. ♥️

Medyada Canan var.

&

Kalbim hızla çarparken telefonu elime aldım. Sayfanın açılmasını beklerken atanamadığımı düşündükçe ellerim titriyor, sırtımdan terler akıyordu.

"Sofra hazırlanacak, kalk yardım et." dedi, işe yaramaz abim.

"Tamam kalkacağım birazdan."

Elimdeki telefonu salladım sanki sayfanın açılmasına bir yararı olacakmış gibi. Herkes bir anda girdiği için kilitlenmiş olmalıydı.

"Bırak telefonla oynamayı da kalk." Abim tekrar konuşurken, sessiz kaldım. Şu an elimdeki telefondan başka hiçbir şey umrumda değildi.

"Abin kalk diyor, sağır mısın ?" dedi, diğer işe yaramaz abim. İki abim vardı, ikisinden de yüzüm gülmemişti. Keşke olmasalardı dediğim çok an vardı ama 'keşke olmasaydım' dediğim anlar kadar çok değil. Onları bu hale getiren, devamlı el üstünde tutan, bir dediğini iki etmeyen annem, bana yıllarca bu dünyaya gelmemem gerektiğini söyler gibi bakmıştı. Çok değil, iki sene önce bunu birkaç kez ağzından da duymuştum. Sanki seçme şansım varmış gibi...

"Ya işim var şu an. Yardım istiyorsanız kıçınızı kaldırıp kendiniz edin." Tabii onların bu tavırlarına karşılık sahip olmaktan aşırı mutlu olduğum sivri dilim, dik başım, baskıya asla boyun eğmeyen, asi bir kişiliğim vardı. Bu hale gelmek uzun zamanımı almamıştı. Aile içinde sürekli dışlanınca, siz istemesenizde böyle oluyordunuz. Kaçınılmaz sona uçar adımlarla koşup, şimdiki ben olmuştum.

Ben kim miyim ?

Ben sizin Genelkudurtma Cumhurbaşkanı Başbakanınızım. Yedi Bela'yım. Canan'ım. Yıllarca ailesini, soyismini, evini, yatağını, dünyaya geliş amacını benimseyememiş Canan'ım. Sadece Canan.

"Ne biçim konuşuyorsun, abilerinle ? Onlar yap dediyse yapacaksın." Bu da küçükken peşinden ayrılmadığım babamdı. Napolyon Bedri. Kız çocuklarının ilk aşkı bla bla bla. Benim ilk aşkım hiçbir zaman babam olmamıştı, ben öyle sanmıştım. Bunu ancak büyüdüğümde idrak edebildim. Benden her bahsedişinde, adımın yanından ayırmadığı 'para' gözlerimi açtı. Karşısına geçip, Canan deyince gözünde dolar işareti çıkıyordu adamın.

"Köleniz değilim. İşim var diyorum biraz saygı gösterin. Kalkacağım dedim."

An itibariyle üçü de dişlerini sıkarak bana bakıyordu fakat zerre umursamıyordum. İçimden bana olan sevgisinden asla süphe etmediğim tek varlığa dua ediyordum, Allah'a. 'Yalvarırım Allah'ım, beni kurtar."

Sayfa açıldı. Gözlerim bulanıklaştı. İki elimle akmaya yüz tutmuş yaşlarımı sildim. Ekrandaki yazıyı okuduğumda, derin bir nefes koyverdim. 'Kurtuldum Allah'ım. Teşekkür ederim." Telefonu bir köşeye bırakıp, sakin adımlarla mutfağa ilerledim. Ne acıydı ki sevincimi annemle bile paylaşamadım. Aramızdaki soğukluk bunu yapmama müsade etmiyordu. Oysa çok isterdim, coşkuyla sarılıp birlikte mutluluktan ağlayalım. Benimle gurur duysun. Hiç olmadı ve ben şiddetin sadece fiziksel olmayacağını bir kere daha tattım.

&

Bana gösterilen masaya eşyalarımı yerleştirirken, aklıma gelenlerle birlikte gözümden akan yaşa engel olmadım. Her zamanki gibi yalnızdım. İnsan böyle zamanlarda destek arıyordu kendine. Yol gösteren biri olsun istiyordu. Yalnızlığımdan dem vururken gözüme yansıyan beyaz bir ışık hüzmesiyle gözlerimi kırpıştırdım. Allah acımış ve meleklerinden bir tanesini bana yoldaş olsun diye göndermişti sanırım. Beni gerçekten bu kadar çok mu seviyordu ? Daha da duygulandım.

Bulutların İçindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin