Bulutların İçinde

Kaymaz Mısın Tarçınıma ?

Güzellik sürüm giderek artıyor. Yıldızlayan, yorum yapan elleriniz dert görmesin anacım. Öpüyorum çok, keyifli okumalar. ♥️

"İlk aşkın ben miyim, Yavuz ?"

Gülümsediğini hissettim.

"İlk aşkım sensin, Ahu..."

Yönümü Yavuz'a çevirdim. Sol yanımdan giren 'ama ilk seviştiği değilsin' vesvesesine kulak asmamaya çalışarak kendimi ana odakladım. Şu an geçmişi düşünmenin yeri ve zamanı değildi. Yılan gibi kıvrılarak, dibine sokuldum. Burnumla burnunu dürtüp, söylenebilecek en romantik iki cümleyi fısıldadım.

"Şşt, kaymaz mısın tarçınıma ? Ver coşkuyu, kolonlar inlesin." Kim demişti ki bana romantik ol diye ?

An itibariyle, Yavuz kendini parçalayarak gülüyordu. Sanırım yanlış bir hamle yapmıştım. Etkilemeye çalışalım derken, adamı krize sokmuştuk.
Omuzları kahkahalarına eşlik ederek sallanırken, kollarımı birbirine bağlayarak sırt üstü uzandım.

"Tut şu çeneni be kızım, bir kere de tut." Kendi kendime konuşurken, havaya yükselip Yavuz'un kucağına kondum. Belimde duran elleri, önüme gelen saçlarımı arkaya itti.

"Demek, ormanın içinde ıssız bir ev..."

"Orman serindir, içi derindir." Allah belamı versindi.

"Ahahahhahahaha. Ahu- Ahu çıldıracağım artık." Hiç sorma, bende. Aylardır bu anı bekliyordum ve şu an bir patlama yaşıyordum.

"Ben..." Ne diyecektim, altmış beş yaş üstü, gözlüklü dayılar gibi konuşmamı nasıl açıklayacaktım ?

"Sen, nasıl bu kadar tatlısın ?"

Tatlı mıydım ? Aşk gözünü kör etmişti besbelli. Moral bozukluğunun verdiği yetkiyle kucağından inmeye yeltendim.

"Hop hop, nereye ? Bir kere yemeden bırakmam. Hem, tarçına da bayılırım..."

"Bilsem, baştan söylerdim. Bunca ay beklettin beni."

Dudaklarıma kısa ama etkili bir öpücük bıraktı.

"Her şey hayallerindeki gibi olsun istemişimdir belki."

"Öpsene o zaman beni. Hayallerimde senin öpü-"

Dudaklarıma kapandığı sırada, bedenimin üstündeki yerini aldı. Her zamanki öpüşlerinden farklıydı. Kollarımı ensesine dolayarak kendime doğru çekiştirdim. Ellerini üzerimdeki tişörte geçirip, tek hamlede çıkardı. Geri kalan kıyafetlerimi de öyle. Bacaklarımın arasında doğrulup, vücudumu tepeden tırnağa süzdü. Utanarak yüzümü kapattığımda, ellerimi ellerine hapsederek başımın üstünde sabitledi.

"Kaçma benden." Burnunu göğüslerimde gezdirerek, kokumu içine çekti. "Çok özledim."

Karşımda gördüğüm Yavuz'a ilk defa tanıklık ediyordum. İlk defa kendini bu kadar serbest bırakıyordu. Üzerindekileri çıkarmama yardım ettikten sonra tekrar eski yerini aldı. Göğsüme değen göğsü beni fena halde tahrik ediyordu. Durulduğunda yüzüne baktım, uzun bir süre. Evin ön tarafında akan derenin şırıltısına karışan nefes seslerimiz dolduruyordu odayı. Birbirine giren saçlarını sevdim önce. Elimi yanağına koyduğumda, avuç içimi öptü.

"Ahu ?"

"Hmm ?"

"Kalbim, kardiyo çalışırken bile hiç bu kadar hızlı atmadı."

Bunu da kendime benzetmiştim. Küçük kahkahamın ardından bacaklarımı beline doladım.

"Yavuz ?"