Ferman böyle dedikten sonra koltuğuna oturmuş ve dinleniyordu . Adil ise evine gitmek için yola çıkmıştı . Bu sırada asistan odasında hocalar asistanlarını seçerek mesai saatine başlamışlardı . Ali , Alev – Demir'i , Nazlı , Burak – Dolunay'ı , Kemal , Doruk – Emir'i almıştı .
Mesai saatleri içinde tüm ekip baya yorulmuştu . Ali dışında herkes asistan odasına geçmiş mesai saatlerinin bitmesini bekliyordu .
Alev: Ali hoca bugün neydi öyle ya ! Adam test yaptırmadan teşhisi koyuyor . Hayatımda böyle bir doktor görmedim .
Doruk: Ne sandın kızım ! Benim kara şimşeğim öyledir . Tek bakışta her şeyi anlıyor .
Bu sırada içeri Ali girmişti . Mesai saati bittiği için gitmeden önce asistan odasına uğramıştı .
Ali: İyi akşamlar arkadaşlar . Yarın görüşmek üzere .
Ali karşılık vermelerini beklemeden otoparka doğru adımladı . Arabasına bindi ve çantasını yan koltuğa tuttu . Gelmeden önce emlakçıdan ev bakmıştı . Eski evi boştu ve önceden orada oturduğu için güvenilir olduğunu biliyordu . Nazlı ile yakın olacağını bilse de taşınıyordu. İstanbul'a gelmeden önce anlaştığı şirket eşyaları evin içine bırakmıştı .Anahtarları ise daha sonrasında hastaneye göndermişlerdi . Aklındaki düşünceler ile yolda ilerlerken kaldırımda yürüyen Nazlı'yı gördü . Arabasına alıp almamak arasında kaldı ama bu saatte tek gitmesine gönlü razı olmadı . Aracını yavaşlatarak ona yanaştı . Sağ camı açtı .
Ali: Nazlı , eve gidiyorsan götürebilirim .
Nazlı Ali'yi beklemiyordu . Başta şaşırsa da sonradan onunla konuşma fırsatı eline geçtiği için kabul etmeyi düşündü .
Nazlı: İyi olur Ali . Bugün çok yorulmuştum .
Nazlı kapıyı açıp araca bindi . Daha sonrasında kemerini taktı ve önüne baktı . Konuşmaya nasıl gireceğini düşünüyordu . Hiç düşünmeden girmeye karar verdi .
Nazlı: Ali neden gittin ?
Ali: Bunun cevabını biliyor olmalısın . Bence bildiğin bir şeyi sorma .
Nazlı: Seni seven onca insan vardı hiç mi acımadın ? Adil hoca vardı , ben vardım , Ferman hoca ve ekip vardı .
Ali bu cevap karşısında alay eder gibi gülümsemişti . Daha sonrasında Nazlı'nın beklemediği bir şekilde sesini yükseltti .
Ali: Sen vardın öyle mi Nazlı ?! Ben sana seni hala sevdiğimi ve Ezo ile olan yakıştırmaların iftira olduğunu anlatmaya çalışırken dinledin mi ha ? Sen beni bir kez olsun dinlemedin ! İnsan sevdiğini ne olursa olsun dinlerdi Nazlı ! A... ama sen beni dinlemedin ! Bana beni unutmaya çalıştığını söyledin ! Ben sırf benim gibi otizmli biri ile ilişkide zorlanma diye gözümden sakındığım sen için senden ayrıldım ! Ben senin köpeği olan hastanın seni sevdiğini öğrendim . Söylentiler çıkmıştı sevgili olduğunuza dair . Ama ben onlara inanmadım '' Nazlı öyle bir şey olsa gelir bana söyler . Onun ağzından duymalıyım ve onu dinlemeliyim . '' demiştim . Ben seni dinlerdim Nazlı , ben seni ne olursa olsun dinlemeden yargılamazdım ! Ama sen beni dinlemeden yargıladın . Ezo benim bu hayatta tek başıma edindiğim ilk arkadaşım . Benim için çok kıymetliydi . Ayrıca bakıyorum da artık yeni bir ilişkin var . Hayatına devam ettiğin için mutluyum . En azından ben gibi yalnız kalmadın ve her zaman yanında arkadaşların vardı , benim senin gibi arkadaşlarım yoktu . Benim yanımda sadece bir kişi vardı . Sana da mutluluklar dilerim ...
Ali sinirden kıpkırmızı olmuş ve gözleri kan çanağına dönmüştü . Nazlı Ali'nin yaptığı konuşma karşısında sesini çıkaramadı . Gözünden yaşlar akmaya başlamıştı . Boynunu eğip eve varana kadar öyle bekledi . Aracın durması ile eve vardıklarını anladı . Arabadan indiğinde Ali'nin de inmesine anlam veremedi . Daha sonrasında Ali arabasını kilitledi ve onu dinlemeden dairesine doğru adımladı . O sırada ise onları Açelya camdan izliyordu . Ali'nin sinirli halini ve Nazlı'nın üzgün halini görmüştü . Az çok ikisinin birbirleri ile tartıştığını anlıyordu . Ali kapısını açtı ve evine girdi . Kapıyı çok sert bir şekilde kapadı . Nazlı ise bu ses ile kendisine gelmiş ve zıplamıştı . O da dairesine doğru adımladı ve evine girdi . Girdiğinde Açelya onu bekliyordu .
Açelya: Nazlı iyi misin ? Tartışmış gibi görünüyordunuz .
Nazlı: Açi , Ali ile konuştum . Gerçekleri yüzüme vurdu . Ben onu dinlemeden yargıladım . Onu unutmak istediğimi söylemiştim ona . Benim yanımda sizler vardınız ama o tek başına kalmış .
Nazlı bu cümleleri kurduktan sonra gözlerindeki yaşlara hakim olamadı .
Açelya: Nazlı sana tek bir soru soracağım . Sen hala Ali'yi mi seviyorsun ?
Nazlı bu soru üzerine Açelya'nın gözlerinin içine bakar . Aklına Ali ile olan anıları ve Kemal ile olan anıları gelir . İkisinin davranışları , gülüşleri , sevme biçimleri ... İçten içe Kemal'e olan duygularının sevgiden ötesi mi yoksa aşk mı olduğunu düşünür . Ali'ye olan aşkını düşünür . İkisini karşılaştırdığında Kemal'e olan duygularının aşk olmadığını anlar . Ali'ye hala aşık olduğunu farkettiğinde gözleri dolar . Bunu gören Açelya durumu anlamıştır . İyice düşünsün diye Nazlı'yı yalnız bırakıp odasına gider . Ali ise o sırada fotoğraf albümünü açmış Nazlı ile çekildiği güzel fotoğraflara bakıyordu . Kendi kendine konuşur .
Ali: Demek her güzel şeyin bir sonu varmış . Umarım... Umarım mutlu bir hayat yaşarsın Nazlı . (Gözyaşı ise o sırada albüme damlamıştır.)
O gece ekip rutinlerini tamamlayıp yarın olacaklardan habersiz bir şekilde yataklarına geçmişti .
İstediğiniz hayalinizde olan sahneleri yorumlara yazarsanız onları da bölümlere ekleyebilirim . İlginiz için teşekkürler .
Kelime Sayısı : 867
Yeni bölüm 25 VOTE olduğunda gelecektir .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Kalpler
RomanceMucize Doktor'un 45. bölümünde Nazlı'nın '' Hayatıma devam etmem için seni unutmam gerek ! '' sözünden sonrasını yazıyorum . Hayali sahne olduğu için dizinin geçmiş bölümlerinde bazı kısımları değiştirilmiş olarak görürseniz şaşırmayın . İyi okumala...