Hesaplaşma

1.3K 143 12
                                    

Deniz , izleme odasından çıktıktan sonra Ferman oturmaya devam etti . Hem Ali'nin ameliyatını izliyor hem de düşünüyordu . Ali ve Deniz arasında bir takım olayların olduğunu toplantı odasında anlamıştı . Öğle arasında Nazlı'yı Ali'nin odasından çıkarken görmüş ve onu koridorda yakalamıştı . Problemin ne olduğunu öğrenmek istiyordu . Bunu da bilse bilse anca Nazlı'nın bileceğini çok iyi biliyordu . Ona sorduğunda Nazlı ise başta anlatmamaya kararlıydı ama az ısrar ettiğinde Ali'nin anlattıklarını ona da anlatmıştı . Ferman , duydukları ile sinirlenirken Deniz'i uyarması gerektiğini düşündü . Kendi kendine verdiği söz geldi aklına . Ali'ye artık her zaman abilik yapacaktı . Onu koruyup kollayacaktı . Hızlı adımlar ile deske geldikten sonra Deniz'in nerede olduğunu sordu . İzleme odasında olduğunu öğrendiği gibi oraya gitmişti ve Deniz'i açık bir şekilde tehdit etmişti . Bu düşüncelerinden sıyrıldı . Artık Ali ile barışmanın bir yolunu bulmalıydı . Ali'nin onu dinlemeyeceğini çok iyi biliyordu . Aklına bir fikir geldi . İçten içe işe yaraması için dua etmeye başladı .

(2 SAAT SONRA)

Ferman , Ali'nin ameliyatı bittiğinde kendisi de ayaklandı . Kafasında ne konuşacağını toparlamaya çalışıyordu . İçindekileri artık boşaltması gerekiyordu yoksa oturduğu yerde kafayı yiyecekti . Soluğu Beliz'in yanında aldı . Beliz , Ferman'ın direkt odaya dalması ile zıplamıştı . Tam söyleneceği sırada Ferman'ın düşünceli olduğunu gördü . Ardından onun yanına koltuğa gitti ve oturdu . Ellerini onun elleri ile birleştirdi . 

Beliz: Canım , neyin var ? Yine aklına bir şey takmışsın gibi . 

Ferman: (Derin bir nefes aldı.) Beliz , artık dayanamıyorum . Ali ile konuşmam lazım . İçimdekileri döküp rahatlamam lazım . Ama beni dinlemeyeceğini çok iyi biliyorum . Kendimi onun abisi olarak gördüğümü ve sonsuza denk öyle olacağını söylemem lazım . 

Beliz: Ferman , eskiden yaşanan olaylar yaşanmaz değil mi ? Yani yeri geldiğinde ben senin abinim , yeri geldiğinde sadece hocanım demeyeceksin değil mi ? Eğer bunlar olursa bir daha senin yüzüne bakmaz . 

Ferman: Bunları düşündüm Beliz . Ben Ali'ye fazla değer verip kaybetmekten korktum . Bir zamanlar Fatoş'a olduğu gibi başına bir iş gelir üzülür sandım . Oysa onu en çok üzen ben olmuşum . Artık oluruna bırakacağım . Her zaman , her yerde onun abisi olacağım . 

Beliz: Sen öyle diyorsan öyledir . Umarım barışırsınız canım . 

Beliz , bu sözlerini de söyledikten sonra Ferman'a sarılarak destek oldu . Ferman da ona sarılmış şekilde bir süre oturdular . Ardından Ferman , Ali ile konuşmak için onun odasına doğru adımladı . Kapının önüne geldiği zaman duraksadı . Cesaretini toplamalıydı artık . Yoksa Ali ile bir daha konuşamazdı . Derin bir nefes aldı ve kapıyı çalıp içeri girdi . Ali , Nazlı'yı bekliyordu . Ferman'ı gördüğünde yüzünde oluşan gülümseme soldu . Ferman ise çekine çekine konuştu . 

Ferman: Ali , biraz konuşabilir miyiz ?

Ali: İş ile alakalıysa buyurun Ferman hocam . Eğer iş ile alakalı değilse hayır . 

Ferman: Ali , lütfen izin ver . İş ile alakalı değil . 

Ali , derin bir nefes aldı . Artık yüzleşme vaktinin geldiğini iyi biliyordu . Tek eli ile alnını ovaladı . Ardından diğer eli ile koltuğu gösterdi . Ferman , derin bir nefes alarak koltuğa oturdu . Söze nasıl gireceğini bekliyordu . 

Ali: Sizi dinliyorum . 

Ferman: Ali , lütfen konuşurken sözünü kesme . Çok düşündüm artık sana anlatmam lazım . (Ali , başı ile onayladı.) Benim yüzüme bakmamakta , benimle aynı ortamda bulunmak istememeni anlıyorum . Bu konuda o kadar haklısınki ... Ben nasıl bir hataya düştüm anlamıyorum . Sen kendi ayaklarının üzerinde durabil diye seni yalnız bırakmaya kalkıştım . Ama bizden uzaklaştığını fark etmedik . Arkadaşlarının da seni yalnız bıraktığını anlayamadık . Sana her yerde abilik yapmadığıma o kadar pişmanımki ... Fatoş gibi sana değer verirsem seni kaybetmekten korktum . Oysa o zamanki düşünce yapım ne kadar saçmaymıştı . Ben...ben bu hataya nasıl düştüm bilmiyorum Ali . Bir abi gibi davranamadım . Seni her zaman ve her yerde koruyup kollamam gerekiyordu . Senin kıymetini bilemedim oğlum ben . Nasıl bir abiyim ben ?! Keşke kıymetini anlasaydım . Şimdi bakıyorum da ne kadar değişmişsin . Hayatında birçok değişikliğe adım atmışsın . Eğer iyi bir abi olabilseydim bu anlarında hep yanında olurdum . Ne olur beni affet ! Bana abi demesen de beni affet Ali . Çünkü ben kendimi affedemiyorum. Her gün her saat seni gördüğümde içimde bir şeyler kopuyor . (Kalbini gösterir.) Hem de tam burada . Ben senin yokluğunda tekrardan kardeş kaybı yaşadım oğlum . Seni çok özlediğimi fark ettim . Nereye baksam peşimden hastaya tedavi bulduktan sonra beni ikna etmek için koşuşturan seni gördüm . Senin kalbimde olan değerini senin yokluğunda anladım lan ben Ali ! Lütfen beni affet . Bana ikinci bir şans ver Ali...

Ali: (Derin bir nefes aldı.) Siz benim aklımı zamanında çok karıştırdınız Ferman hocam . Bir abi ve kardeşiz dediniz , bir değiliz dediniz . Mesai saati ile mesai saati dışı çok farklı davranıyordunuz . Ne kadar sizi anlamaya çalışsam da sizi anlayamadım . Duygularınız çok karışıktı . Bir dakika önceki davranışınız ile bir sonraki davranışınız arasında çok farklar vardı . Beni kendi ayaklarımın üzerinde durmam için yalnız bırakmanıza gerek yoktu ! Bir abi gibi hissediyorsanız bana destek olmalıydınız ! Benim aklımı karıştırıp bir çöp gibi kenara atmanıza gerek yoktu ! Bu...bu bende kapanmayacak bir yara bıraktı ! Hiçbir zaman bunu unutmayacağım ! İnsan değer verdiği kişiyi veya kardeşini siz gibi yarı yolda bırakmaz ! Siz beni yarı yolda bıraktınız . Ne zaman bir desteğe ihtiyacım olsa , ne zaman bir sorunum olsa beni dinlemediniz ! Benim hiç mi gözünüzde bir değerim yoktu ?! Değer vermekten korktuysanız neden bana kardeşimsin dediniz ?! İnsan kardeşine böyle davranmazdı ! O egonuzdan hiç fark etmediniz ! Benimle saçma sapan yarışlara girdiniz ! Benimle rekabet ettiniz ! Hem de neden ? Egonuzu tatmin etmek için ! Siz kardeşlik duygusunu bilmiyorsunuz ! (Gözlerinden yaşlar süzüldü.) Sizinle aynı ortamlarda bulunacağız , bunu biliyorum . Eğer sizi affettiğimi duymak istiyorsanız bunu söylerim ! Ama emin olun sırf siz duymak istediğiniz için... Yoksa sizi affetmedim ve affetmeyeceğim ! Herkes yeni bir şans istiyor ama kimse ilkini düzeltme peşinde değil ! Artık aramızda abi ve kardeş ilişkisi yok ! Sadece iki meslektaşız o kadar ! 

Ali , bu dediklerinden sonra sinirden kıpkırmızı olmuştu ve gözleri kan çanağına dönmüştü . Ferman ise duydukları karşısında her saniye ezilmişti . Ali , çok haklıydı . Hangi yüz ile kendisini affetmesini bekliyordu kendi de anlamadı . Ali , sinirli bir şekilde hastaneden ayrılırken Ferman ise oturduğu yerde kaldı . Gözlerindeki yaşlara artık engel olamadı ve iç dünyası ile hesaplaşmaya girdi .

İstediğiniz hayalinizde olan sahneleri yorumlara yazarsanız onları da bölümlere ekleyebilirim . İlginiz için teşekkürler .

Kelime Sayısı: 1103

Yeni bölüm 55 VOTE olduğunda gelecektir .


Kırık KalplerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin