Kırık Kalpler

Aile Yemeği

'' Bir Leopar Vakası '' ndan 2 Gün Sonra ''

(SABAH 07:00)

Ali , alarmının sesine uyanmıştı . Bir süre gözleri kapanık sırt üstü yattı . Aklına Nazlı ile Londra zamanı geldiğinde keyiflendi . Herkes onların barıştığını öğrenmişti . Dönüş yolunda ise Nazlı'nın aklında evlilik planı olduğunu öğrendi . Bu onu mutlu etmişti . Çünkü Nazlı'nın Kemal ile olan ilişkisini bitirdikten sonra evlenme düşüncesini erteleyebileceğini düşünmüştü . Fakat Nazlı onunla evliliğe hazır olduğunu alttan alttan söylemişti . Evlilik fikrini aklının bir köşesine yazdı . 2 gün önce bir Deniz badiresi atlatmışlardı . Nazlı'nın içinden çıkan leopar onu hem güldürmüş hem de etkilemişti . O akşam eve giderlerken Adil aramış ve 2 gün sonraya yani bu akşama yemeğe davet etmişti . Ali cevap vermeden önce Nazlı'ya bakmış ve cevap beklemişti . Nazlı ise heyecanından dilini yutmuş gibiydi gözlerini olumlu anlamda kapatıp açınca Ali onayladı . Bu akşam mesai bitiminde yemeğe Adil'e geçeceklerdi . Bunun düşüncesi ile yatağından kalktı . Banyoya ilerleyip elini yüzünü yıkadıktan sonra ablası ile kendisine bir kahvaltı masası hazırlamaya başladı . O sırada ise yanağında bir baskı hissetti . Döndüğünde ablasını gördü ve sırıtıyordu . Sırıtmasına anlam veremedi . 

Ferda: Günaydın ablacığım . 

Ali: Günaydın abla , sen sofraya geç yemek birazdan hazır . 

Ferda masaya oturduğunda Ali'yi beklemeye başladı . Ali ise elindeki tabakta patatesler ile gelmişti . Çayları da doldurduktan sonra yemeğe başladılar . Onlar yemeğini yerken Nazlı ve Açelya ise giyiniyordu . Nazlı , akşam Ali'nin ailesi ile yemek yiyeceği için heyecanı çok yüksekti . Açelya ise bu konuda dalga geçip gülüyordu . 

Açelya: Bakıyorum da gelin olacağınız aile ile akşam yemeği yiyeceksiniz . 

Nazlı: (Koluna vurdu.) Dalga geçme ! Hem daha Ali'nin evlilik fikri olup olmadığını bilmiyorum . Ama teklif ederse cevabım belli . Ayrıca daha erken . Daha yeni barıştık ve hayatlarımızı düzene sokmalıyız . En az birkaç ay...

Açelya: İnşallah kuzum...

İkili hazırlandıktan sonra hastaneye gitmek için evden dışarı çıktı . Çıktıklarında onları bekleyen Ali ve Ferda'yı gördüler . Ali ve Nazlı sarıldıktan sonra Nazlı'nın dikkatini bir şey çekti ve onu inceledi . Gözleri Ferda'ya kaydığında onun da göz kırptığını gördü . Bu da konuyu biraz uzat demekti . 

Nazlı: (Öksürdü.) Ali ! Senin yanağını kim öptü !

Ali: Sen öptün işte Nazlı'm .

Nazlı: Benim rujum pembe değil kırmızı Ali bey . 

Ali , hemen yanağını silmeye çalıştı . Bir süre sonra aklına ablası geldiğinde ona döndü . Onun sırıtarak baktığını görünce Nazlı'ya döndü . Döndüğü gibi Nazlı kahkaha atmaya başladı . Derin bir nefes aldı ve bıraktı . Daha sonra arabaya geçtiler . Ferda ise Nazlı öne otursun diye arkaya Açelya'nın yanına geçti . 

***

Hastaneye vardıkları zaman herkes bugünün sorunsuz olması için içten içe dua ediyordu . Üst üste yaşanan olaylar artık bıktırmıştı . Asistan odasında buluşmak üzere ayrıldılar . Ali odasına yürürken Nazlı'ya nasıl bir evlilik teklifi edeceğini , nerede ve ne zaman yapabileceğini düşünüyordu . Gerçi şu an ikisi için de erkendi . En azından birkaç ay beklemelilerdi . Çünkü Nazlı ile hem yeni barışmışlar hem de hayatlarını tekrardan düzene oturtmaya çalışıyorlardı . Odasına vardığında kıyafetlerini giydi ve asistan odasına doğru yürümeye başladı . Nazlı ise hala heyecanını yenememişti . Hem uzun bir süre sonra sevdiği insanlar ile aynı sofrada olacaktı hem de bu kişiler Ali'nin ailesiydi . Asistan odasının kapısına vardığında aynı anda Ali ile denk geldiler . İkisi de birbirine gülümseyerek bakıyordu . Ali hemen etrafa baktı ve kimsenin olmadığını görünce Nazlı'nın yanağına bir öpücük kondurup içeri girdi . Nazlı bu beklenmedik öpücük karşısında yüzünde aptal bir gülümseme oluşmuştu . Bir müddet sonra kendine geldi ve içeri girdi . Herkes asistanını seçtikten sonra ayrıldılar . Ali , Alev - Burak'ı , Nazlı da Demir - Emir'i , Ferda ise Doruk'u seçmişti . Ali ve Nazlı kendi hastalarının başına giderken Ferda ve Doruk ise acildeydi . Tanju bugün izinliydi . O yüzden 3 hocalardı .