Kırık Kalpler

Tek Oda

Nazlı , bir sallantı ile zıplayarak uyandı . Direkt sağına baktı ve Ali'nin ona korkmuş gözler ile baktığını gördü . 

Ali: Nazlı , sakin ol . Türbülansa girdik hiçbir problem yok . (Sakinleşmesi için sarıldı.)

Nazlı: (Ali'nin beline sarıldı . Derin derin nefes almaya başladı.) Ç...çok korktum . Önceki uçak kazası gibi sandım . 

Ali: (Nazlı'nın saçlarını okşadı.) Geçti , geçti . Sakinleş . 

Bir süre sonra Nazlı , sakinleşmişti . Burnuna aldığı koku onu rahatlatıyordu . Aldığı kokunun kaynağının Ali olduğunu hatırlayınca utanarak kollarını geri çekti . Ali'ye baktığında ise onun da utandığını ve gözlerini kaçırdığını fark etti . Ufaktan kıkırdadı ve önüne döndü . İkisinin de utangaçlığı bir süre sonra geçmişti . Nazlı , Ali'ye doğru başını çevirdiğinde '' Şeker Portakalı ''nı okuduğunu gördü . 

Nazlı: Hala vazgeçmemişsin bitirip bitirip baştan başlamaya . 

Ali: Bazı şeylerden vazgeçilmiyor . O da bunlardan biri . 

Nazlı: (Saçının ucu ile oynamaya başladı.) Hmm ... Peki diğer şeyler neymiş ? (Ali'nin yalan söyleyemeyeceğini bildiği için sormuştu .)

Ali: Iıı... (Gömleğinin boyun kısmını gevşetti.) Se...

Tam o sırada pilot konuşmaya başlamıştı ve Ali , derin bir nefes aldı . Nazlı , Ali'nin ne diyeceğini merak etmişti . Aklına gelen kelime olması için içten içe dua ediyordu . 

Pilot: Sayın yolcularımız , uçağımız birazdan Londra'ya iniş sağlayacaktır . Kemerlerinizi takmayı unutmayın lütfen . 

Ali ve Nazlı , pilotun dediğini yerine getirmişti . Aradan geçen 5 dakika sonrasında uçak hafif bir sallandı ve iniş sağladıklarını anladılar . Uçak tamamen durduğunda ise Ali , valizleri aldı ve aşağı indiler . İkili yan yana giderken bir takım elbiseli adam yanlarına geldi . 

Erdal: Merhabalar , ben Erdal . Beni Beliz hanım yolladı . Size aracınızın anahtarını vereyim . (Anahtarı ve cebinden çıkardığı kartı Ali'ye uzattı.) Bir isteğiniz olursa beni arayabilirsiniz . İyi günler dilerim . 

Ali: Teşekkürler , iyi günler .

Nazlı: İyi günler . 

Ali , valizleri aracın bagajına yerleştirmeye başladı . Nazlı , her ne kadar yardım etmek istese de Ali , izin vermemiş ve onu araca bindirmişti . Ön koltukta Ali'yi beklerken telefonunu araca bağladı ve yolculuk için şarkı bakmaya başladı . Şarkıları teker teker geçerken '' Bu mudur ? '' şarkısına denk geldi . Aklı eski günlere gitmişti . Ali ile ne kadar da güzel zamanlar geçirmişti . Ama bunun kıymetini bilemediği için içten içe kendine kızıyordu . O sırada ise Ali , araca binmiş ve şarkının sözlerini dinliyordu . Nazlı ile göz göze geldikten sonra direkt önüne döndü ve aracı çalıştırdı . Sessizce ettikleri yolculukta tek ses onların şarkısından geliyordu . Bir yandan sonra ikili eşlik etmeye başladı . 

Ali: 

Kalbim vurulmuş mudur?
Ça çarpıp durmuş mudur?
Bu mudur?Modern zamanlarda aşk
Yorulmuş mudur?
Bu mudur?

Nazlı: 

Yanıp sönerken ne güzeldi
Ne güzeldi, ne güzeldi
Kayıp giderken ne güzeldi
Ne güzeldi, ne güzeldi
Aşk, aşk

İkili şarkının sözlerine eşlik ederken gözlerinden yaşlar süzülmüştü . Birbirlerine göstermemek için farklı taraflara dönüp gözlerini sildiler . Daha sonra önlerine dönüp yolu izlemeye devam ettiler . Bu sessizlik ikisini de rahatsız etmişti . İlk söze giren Nazlı oldu .