Kırık Kalpler

Kalp Acısı

Ali , Nazlı'nın test sonuçlarını inceliyordu . Tam da tahmin ettiği gibi açlık ve strese bağlı olarak baygınlık geçirmişti . Gelen ses ile irkildi . Sesin kaynağına baktığında Nazlı'nın uyandığını gördü . 

Nazlı: (Sesi az çıkıyor.) Ali... 

Ali: Efendim Nazlı ? (Yatağın başına gitti.)

Nazlı: Su...su verir misin ?

Ali , hemen etrafa bakındı ama su yoktu . Nazlı'ya birkaç dakika beklemesini söyleyerek kafeteryaya doğru koşuşturmaya başladı . İnmiş iken atıştırmalık bir şeyler de almıştı . Aradan geçen 5 dakika sonrasında Ali , elinde su ile Nazlı'nım olduğu odaya girdi . Direkt suyun kapağını açtı ve eli ile Nazlı'nın sırtına destek vererek onu oturttu ve yemeği yedirip , su içirmeye başladı . Nazlı , Ali'nin ona karşı olan en ufak temasında bile heyecanlanırken bu temasında da heyecanlanmayı başarmıştı . Ali , Nazlı'nın yemeğini yedirip suyunu içirdikten sonra dikkatlice Nazlı'yı geri yatırdı . 

Ali: Nazlı , bir yerinde bir şey var mı ? Muayene ettim ama yaralanma vs. görmedim . 

Nazlı: (Eli ile kalbini gösterdi.) Burası çok acıyor . 

Ali: (Nazlı'nın göğüs ağrısı olduğunu sandı ve hemen ayaklandı.) Göğsün mü ağrıyor ?! Ağrının şiddetine 1-5 arası puan versen kaç verirdin ?

Nazlı: 10 verirdim . Kalbim çok acıyor . 

Ali , Nazlı'nın neden öyle bir şey dediğini şimdi anlamıştı . Derin bir nefes alarak kendini koltuğa geri bıraktı . Nazlı , Ali'nin kendisi için bu kadar telaşlanmasına sevinmişti . 

Ali: Zamana bırakmalısın Nazlı . Her şey zamanla ... 

Nazlı , Ali'nin bu laflarından sonra hala bir ümit olduğunu anlamıştı . Onun kalbini geri kazanmak ve açtığı yaraları kapamak için elinden geleni ardına koymayacaktı . Aşkı için uğraşacaktı . 

Nazlı: (Dolu gözler ile gülümsedi.) Zamanla ...

(SAAT 20:00)

Nazlı , Ali'yi ikna ederek hasta odasından çıkmış ve işinin başına dönmüştü . Ali'nin aklanması ise tüm ekibi rahatlatmıştı . Beliz ve Ferman odasında bu mutluluğu yaşarken bir telefon çaldı . Beliz , telefonu açtığında karşıdaki kişi ile bir süre konuştu . Ardından şaşkınlık ile Ferman'a baktı . Telefonu kapadığında söze girdi . 

Beliz: Ferman , Londra'da olan ödül törenine bizim hastaneden 2 kişiyi temsil etmeleri için çağırıyorlar . 

Ferman: Kimi göndereceksin peki ?

Beliz: Tanju olmaz , Ferda da yeni geldi . O ikisi olmuyor ... Ali ve Nazlı ! Evet evet ! Onları göndereceğim . 

Ferman: Sakin ol canım . Ali gibi '' Evet evet ! '' demeye başladın .

İkili bu cümleye kahkaha atmıştı . Ardından Beliz , Gülin'i aramış ve herkesi toplantı odasına beklediğini söylemişti . İkisi de önden toplantı odasına varmış iken beş dakika sonra ekip de geldi . Herkes yerini aldıktan sonra söze Beliz başladı . 

Beliz: Evet arkadaşlar . Hoş geldiniz öncelikle . Sizi buraya neden topladığımı merak ediyorsunuzdur . Tahmini olan var mı ?

Doruk: Beliz hanım , yeni cerrah gelmiyor değil mi ? (Herkes Doruk'un bıkkın bir şekilde sormasına gülmüştü.)

Beliz: Yok yok . Yeni cerrah falan planımızda bile yok . Sizi buraya toplamamızın sebebi Londra'da düzenlenen ödül töreni . Hastanemizden iki kişiyi bizi temsil etmek için çağırıyorlar . Bu konuda düşündüm ve o gidecek iki kişiyi seçtim . Hazırsanız söylüyorum . (Herkes başı ile onaylamıştı.) Ali Vefa ve Nazlı Gülengül ! (Ali ve Nazlı birbirine şaşkınlıkla bakmıştı. Ardından Beliz , parmağı ile ikisini gösterdi.) Siz ikiniz yarın sabaha hazır olun . Dört gün orada kalacaksınız. Uçağınız sabah 06:15'de kalkacak . Londra'ya indiğinizde sizi özel bir araç alacak . Rezervasyonlarınızı ben yaptırdım . Toplantı bitmiştir . Dağılabilirsiniz . 

Herkes odadan ayrıldı ve evine gitmek üzere yola çıktı . Ali , Ferda , Açelya ve Nazlı'yı da almış eve doğru gidiyordu . Nazlı , içinde küçük bir kız çocuğunun mutluluğunu hissediyordu . Ali ile tam bir hafta yalnız kalacaktı . Bu süreçte onun kalbini geri kazanmalıydı . Hatalarından dersini gayet iyi çıkarmıştı . Ali'sizlik onu çok kötü yapıyordu . O bunları düşünürken Ali ise aynı konuyu düşünüyordu . Nazlı ile yalnız koskoca bir hafta . Onunla yalnız kalmayalı çok uzun bir süre olmuştu . Bir süre sonra apartmanın önüne geldiler . Dördü de birbirine iyi geceler dedikten sonra dairelerine girmek için harekete geçtiler . O sırada Ali , aklına gelen şey ile üst merdivenlerden çıkan Nazlı'ya döndü . 

Ali: Nazlı ! Bir bakar mısın ? 

Nazlı: (Ali'nin sesini duyunca transtan çıkmış gibi irkildi . Ardından heyecanını bastırarak ona döndü.) Buyur Ali .

Ali: Yarın sabah benim aracım ile havaalanına geçeriz . Sabah uyandığında mesaj atarsan sevinirim .

Nazlı: Peki Ali . Yarın sabah görüşürüz . (El salladı.)

Ali: Görüşürüz . (El salladı.)

Ali ve Nazlı böyle dedikten sonra ayrıldılar . Nazlı , Açelya ile beraber büyük bir heyecan ile valizini hazırlıyordu . Ödül töreninde ne giyeceğine karar vermek için tüm elbiseleri yatağın üzerine koydular . Nazlı'nın gözü baloda giydiği kırmızı elbiseye kaydı . Aslında onu giyebilirdi . Hem Ali de biliyordu bu elbiseyi . Açelya ile ortak bir karara varmak için bu konuda konuştular . Açelya da bu elbiseyi yanına almasını söyledi . Ardından Nazlı , kıyafetlerini dikkatlice valize yerleştirdi . O sırada ise Ali de Ferda ile valizini hazırlıyordu . Yanına smokinini almıştı . Smokini valize yerleştirdikten sonra aklına Nazlı ile dokunmadan ettikleri dans geldi . Ne kadar güzeldi o zamanlar . İşte ilk Nazlı'ya aşık olduğunu anladığı zamandı o zamanlar . Valiz hazırlaması bittikten sonra Ferda , yatmaya karar verdi . Ali'nin yanına gitti ve yanağından öptü . 

Ferda: Ablacığım ben çok yorgunum erken yatıyorum . Hadi iyi geceler . Sen de çok geç yatma yarın uçağın var . 

Ali: Tamam abla . İyi geceler . 

Ali , ablası yattıktan sonra kitap raflarının arasında olan albümü aldı ve koltuğa geçti . Albümün kapağını açtığında Nazlı ile olan fotoğraflarına bakmaya başladı . O fotoğraflar ile geçmişe giderken ekip ise günlük rutinlerini tamamlamış ve uyumak için yataklarına geçmişti . 

İstediğiniz hayalinizde olan sahneleri yorumlara yazarsanız onları da bölümlere ekleyebilirim . İlginiz için teşekkürler .

Kelime Sayısı : 968

Yeni bölüm 50 VOTE olduğunda gelecektir .