Hayal kurmak güzeldi dimi ? bu hayaller uğuruna savaşmakta guzel olsa gerek , ben Zilan içinde mutluluğun, huzurun var olduğu küçük bir hayal kurma krıntısına bile yer verilmeyen bir hayat yaşıyordum. Aa pardon evlilik ;ben evliydim bu evlilikte hayale yer yoktu farkındaydım en başından beri ,bir umutla geçirdiğim her yeni bir gün beni hüsrana uğrattı. Eşim, kocam dediğim adam bana etmediğini bırakmadı peki neydi? Suçum; birileri ölmesin diye bile bile gözümün önünde halihazırda yanan ateşe atlamak miydi ?
Bana geçmişi unuturacağını söyliyen adam hemen arkamda yatıyordu, içim yaniyordu sönmek bilmeyn bir ateşe gibi hemde, bedenimi , ruhumu yakip kavuruyordu, yüzüme usulca işgal etmeye hazırlanan göz yaşlarımı tutmak için sımsıkı kapattığım gözlerimi bir iki saniye sonra tekrar aydınlığa kavuşturunca , derin bir nefes alıp rahatsız geçen geceme inat kendimi uykuya teslim ettim .
-- Zilan !uyan .
Kulaklarıma nufus eden sesle isteksizce açmaya zorlandığım gözlerimi aralayıp karşımda yatağın hemen yan tarafına uturmuş bi vaziyette bana bakan kahvelerle, buluştu gözlerim
-Zilan kızlar masada seni bekliyorlar. Kahvaltı icin hadi kalk.
Elimle ovduğum sağ gözümü özgürlüğüne kavuşturup, yüzünü cok yakından gördüğüm adamla kalbimde hissettiğim kırgınlık yine bas göstermeye başlarken içinde bulunduğum duygudan kurtulmak adına, dudaklarımı hareketlenirdim.
-Saat kaç ? Niye uyanırdır madınız beni ?
-Kzlar uyandırmadı seni , bu arada saat 8:30 .
Çıktığım yataktan hemen sağ tarafta duran banyoya giriş yaptım. Rutin işlerimi hallettikten sonra , odaya girdiğimde ayakta durmuş vaziyette olan Rezan'la gözlerimi devirdim . Onu umursamamaya çalışırken başta duran krem rengi dolaba yönelmem bir oldu .
-Zilan konuşmamız gerek .
Duyduğum kısa ve öz cümleden sonra , daha dün ona söylediğim onca laftan sonra hala konuşma derdinde olmasına şaşırken bir yandanda dolaptan aldığım siyah kadife elbisyi elimde tutarak, yönümü ona çevirdim.
-Konuşmak 'mi ? Rezan ağa biz dün konuşmuştuk diye hatırlıyorum ki ,sana söylediğim her bir cümlem baya açik ve netti .
Yüzünde gördüğüm sırıtmayla sinirlenmeye başladığıma emindim her zaman ki Rezan Taşkıran'di karşımdaki duygusuz merhametsiz bir adam .
Bir kaç adımda yanımda biten Rezan'la gözlerine ilişen gözlerim le sessizleşen ortamla gerilmeye başlamıştım , daha fazla dayanamayarak göz hızamı başka yöne çektim .
-Zilan kaçırma benden gözlerini , biliyorum bana kızgınsın, krgınsın ama sana yemin ederim ki bu yaşadıklarımızı sana unuturacağım .
Geç oldu hemde cok biliyorum bu eşşek kafam geç anladı seni .Inanma lımıydım ? söyledikleri gerçek miydi ? Hayat yine bana oyun mu ? oynuyordu . Gözlerine baktigim bu adam eşimdi,aramızdaki onca uçurumlara rağmen hayat eşimdi bunu hic bir zaman hissetmesem de .
Aklım bir iki hafta öncesine gidince Rezan'la yakınlaşmaya başladığımız o günlerde hic aklıma gelemeyen eski işkence dolu günlerden sorna icimdeki umut büyümüş büyümüş taki duyduğum "kuma " kelimesinden sonra yerle bir olmuştum , evt aklım iste o zaman idrak etmeye başlamış bana o karanlık günleri hatırlatmakla kalmayıp , kendime olan bir kadın olarak gurrumu nasil olurda ? Bir iki gün sorunsuz geçti diye bana yaptıkları unutabilmiş ve ona uyum sağlmıştım, aklım almıyordu. Simdi ne demeliydim? nasil bu karmakarışık duygularla yol alacaktım meçhul du ?.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
/~KELEPÇE ~
General FictionKİTAP İSMİ DEĞİŞTİRİLMİŞTİR!! Zorla evlendirilen iki genç. Zilan 'ın kaderi neydi? Abisinin hatasının bedelini ödemek mı ? Yoksa her şeye rağmen dim dik durup o yaşadığı hayatı güzel kılmak mi? Rezan Ağa ; Hırsı, korkusuzluğuyla cesaret timsali o...