Gözlerine vuran ışıkla gözlerini aralamaya başdı, Zilan yeni bir güne başlamıştı neyin getireceğini bilmediği yeni bir gün.
Tıklatılan kapıyla bedenini alışık olmadığı yataktan doğrultup, kapıdan giren ay yüzlü kardeşiyle gülümsemesi bir oldu.
-Günaydın ablacım, nasılsın bakalım.
-Günaydın canım iyim.
Karşımda giyinişiyle bile değişen kardeşiyle Zilan gurur duyordu, cesurca aldığı kararla buralara gelip kendine yeni bir düzen kurmayı başarmış olan can kardeşi şimdi hemen karşısın da duruyor olması kalbindeki bütün acıların bir süreliğinede olsa azalmasına neden oluyordu.
Dilan karşısında ayaklanan ablasıyla gülmeseyele konuşmaya devam etti,
-Abla ben aşağıda seni bekliyor olacağım hazırlan gel tamam.
Yanına vardığı kardeşinin süt beyaz olan güzeli güzel olan yüzünü avucluyarak sevgiyle, sulu sulu öpüp geri cekilirken devam etti.
-Tamam bitanem hemen gerim.
Dilan bir anlık gelen sarılma isteğiyle gözleri dolarken, ablasının tam arkasını dönmesiyle sarılması bir olmuş, Zilan arasında hissettiği bedenle yavaşca önüne dönüp karşısında dolu dolu olan badem gözlerle, hzün kapladığı yüzüyle kardeşine sarıldı sımsıkı.
-Dilanım neyin var? He Kuzum kurban olduğum.
Kopan hıckırkla Dilan sarıldığı ablasından ayrılıp, o hasret kaldığı yüze doyla doyla bakarken elife ona eşlik ederek ablasının yüzünü okşamaya başlamıştı, Zilan karşısında sicim gibi akan gözü yaşlı kardeşiyle oda yüzünde yol almaya başlayan tek damla yaşı elinin tersiyle sildi hemen.
-Ağlamak yol Dilanım yok anladın mı?. Bak sen buradasın artı kimse sana Bir zarar vermez, cesur kardeşim benim seninle gurur duyorum, benim yapamadığımı yaptın sen herşeyin en güzeline layıksın ablam.
-Ablam ben bittim, sizleri özlemek ne kadar zor geliyor anlatamam evet kactım benim yüzümden babam ailemize bir sürü laf gelmiştir ben böyle olsun istemedim yeminle abla,.
Zilan kardeşinin kullandığı laflarla bir kez daha gurı duydu kardeşiyle bu haldeyken bile hala ona en kötülüğü yapan, ailesini düşünüyordu. İyi kalpli olmak sadece ben varım demiyen birisine yakışan cümleler kuran kardeşinin ellerini alıp ufak Bi öpücük kondurup, yüzündeki inçileri eliyle silmeye başladı.
-Güzel yürekli kardeşim ağlama, hepsi gececek emin ol. Hem merak etme kimse ailemize laf söylemeye cesaret edemez bilmezmisn, biz BEDER'leriz bize laf eden olmaz.
Dilan yüzünde oluşan tebessümle ablasından iki adım uzaklaşıp, hemen yüzündeki ıslaklığı silip tebessüm le laflarına başladı.
-Haklısn ablam neyse cok sulu göz oldum, ben gidimde sen hazırlan gel.
-Tamam canımın içi.
Kapatılan kapıyla Zilan daha fazla onu tutamıyan ayaklarıyla kendini cam kenarında duran koltuğa bedenini bırakırken, yüzünde hiç eksik olmayan o yaşlar tekrar alıştıkları yüzde yer almaya başlamıştı, lanet etti doğduğu şehre töre adı altında toplanan bir coğu masum insanların hayatlarını mehfeden o insan kalabalığına, bu hayatı onlara reva güren ailesine herkese, kardeşi canının diğer yarısı acı içindeydi, peki niye? dağ gibi olan babası saygısı o kadar büyüktük yeri bambaşkaydı, hele kalbinde babasına aşık kücük Bi kız cocuğu yer edinmişti, ama hayat ona o kücük kızın cocuğunun hissettiği babasına duyduğu o aşkı, güveni, sevgi yerine ağzına bile almak istemediği "nefret" bir sürü anlam içeren kelimeye bağlamıştı, Zilan o kücük kızı öldürüp yerine artık hisizleşen acılara alışmayı öğrenmiş Bi kız vardı Zilan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
/~KELEPÇE ~
Ficción GeneralKİTAP İSMİ DEĞİŞTİRİLMİŞTİR!! Zorla evlendirilen iki genç. Zilan 'ın kaderi neydi? Abisinin hatasının bedelini ödemek mı ? Yoksa her şeye rağmen dim dik durup o yaşadığı hayatı güzel kılmak mi? Rezan Ağa ; Hırsı, korkusuzluğuyla cesaret timsali o...