Sevgili okurlarım bölüm gec geldi bunun için yapabileceğüm tek şey af dilemek ve biliyorum ki çok anlayışlı okurlarım beni anladığınızdan hiç şüphem yok.Ee azcıkta hikayemize dönelim.Bu bölüm de Dilan'ında üzerinde durdum Çünkü bu kitapta Zilan'la Rezan 'ın intikam-ı Aşk 'nı anlatığım gibi bir diğer karekterim olan Dilan'ı da anlatmak onunda zorluklara dolu hayatını bahşetmek istiyorum .
Kitabım diğer Berdel kitapları gibi olsun istemiyorum gercekte var olan yaşanmışlıkları yazmak ve bunları sizinle paylaşmak istiyorum.Mesela ben eğer kitabimda 10.bölümden sonra onları yakınlaştırsaydım içime sinmezdi ve gülünç bir durum olurdu .Eminimki zoraki her evlilik belki böyle olmamıştır ama büyük bir coğu böyle şiddetle hakaretle yaşanıyor benim aklım benim fikirlerim ve benim tasarladığım bu aşk her şeyiyle tam olsun istiyorum için de Mutluklukta, Acıda, Şiddette, Sevgide, Aşk ta oldun istiyorum
Oooo zaman şimdi bölüm zamanı.😅
(Yazardan)Kalbi kırıktı ,yaşamak ona babası tarafından haram kılınmış gibiydi onu sevmediği tanımadığı bir adam veremişti Mardin'nin katı ve acımasız kurallarına boyun eğen canı olan ablası gibi oda tanımadığı bir adama verilmişti tek fark ablası abisi Fırat'ın yaşamsı için razı olmuşken kendisi ise hiç bir şekilde razı gelmiyip kacmıştı törenin ,acının hakim olduğu o kara topraklardan kacmıştı.Gözleri yaşlı bir şekilde karşısında tüm zarefetiyle duran koca İSTANBUL'a bakıyordu .Yanlızlık hissediyordu kalbi ağrıyordu ne yapacağını bilmiyordu bu şehir ona yabancıydı oda bu şehire onu buraya mecbur bırakan babasını asla afetmiyecekti .Biliyordu ki yaşadıklarını ve yaşıyacaklarını tek başını yaşıyacak göğüs kelecekti .
Elleriyle yüzündeki yaşları silip eline aldığı kücük cantasıyla İstanbul sokaklarında tanımadığı nereye gideceğini bilmeden yürümeye başladı. Nereye gideceğini bilmiyordu ama ona en iyi gelecek şey olan bu kalabalık ortamdan kurtulup sakin sesiz bir yerdi bununda deniz kenarıydı .yavaş adımlarla taksi durağına geldiğinde bir taksiye binip deniz kenarına götürmesini istemişti .Başını cama dayıyıp insanlatı izlemeye başladı .Bazıları arkadaşlarıyla gülerek gezerken bazılarıda aileleriyle vakit geciriyordu oda ailesiyle vakit gecirmesini seviyordu onlarla şakalaşmayı gülmeyi seviyordu lakin ailesi onu evliliğe zorladığı gün o mutlu kız gitmiş yerine ağlıyan dugusuz bir kız gelmişti hayalet gibi konakta dolaşan bir kız olmuştu en son care olarak kacmayı bu evden bu canından cok sevdiği ailesinden kacmayı bulmuştu kacmıştıda.
Arabanın durmasıyla şöfüre parayı uzatıp inmişti arabadan yavaş bir şekilde denize doğru gitmeye başaldığında sanki her adımımda rahatlıyor huzurla doluyordu tam kıyıya geldiğinde yere oturup ayaklarını kendine cekip başınıda kolarının üzerine koyup dalgalı olan denizi izlemeye başladı.İçide tıpkı bu deniz gibi dalgalıdı fırtınalıdı bağırmak isyan etmek istiyordu bu hayata ama yapamıyordu işte sanki dili lal olmuş gibi ağzını acamıyordu sadece izliyordu bu denizi izlediği gibi .
Yanında hissetiği hareketlilikle korkuyla başını kaldırıp yanına oturan kıza baktı sarı saclarıyla beyaz teniyle uyum içinde olan gülen yüzü ile ona bakan kıza anlamaz bakışlarla bakıyordu .şaşkın halinden zorla kurtulup sonunda dudaklarınj hareket ettirmişti.
-Kimsin.?
Hala yüzündeki tebesümle ona bakan kıza baktı .
-Merhaba ben Zeynep şey buraya yeni geldim yani okumak için ama pek bilmiyorum bana yardım edebilirmisin .?
Oda bu şehire yabancıyken karşısında duran kıza baktı oda yabancıydı her halinden belliydi oda zeynep gibi yüzüne tebesüm koyup cevap verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
/~KELEPÇE ~
قصص عامةKİTAP İSMİ DEĞİŞTİRİLMİŞTİR!! Zorla evlendirilen iki genç. Zilan 'ın kaderi neydi? Abisinin hatasının bedelini ödemek mı ? Yoksa her şeye rağmen dim dik durup o yaşadığı hayatı güzel kılmak mi? Rezan Ağa ; Hırsı, korkusuzluğuyla cesaret timsali o...