Bazen şahit olduğum o acı olaylar karşısında insanların nasıl oluyorda sapa sağlam dik bir şekilde durabildiğini hiç anlamazdım kendi kendime ben olsaydım napardım acaba diye düşünürdüm ama bu düşüncelerimin sonu hep dayanamazdın zilan olurdu .Şimdi ise acıların en ağırını ceksemde bedenimin ve ruhumun bana karşı gösterdiği dayanıklıkla eskiden düşündüğüm o sözlerin aksini görüyordum ben zaten bu acılarla yaşamaya ,öğrenmeye başladım.
-Kardeşim!
Karşımda koca heybetiyle duran Mirhan Abimi gördüğümde kalbimin ritim değiştirdiğini hissetmiştim bu olayların evlendiğimi dahi bilmeyen canım abim karşımdaydı cok mutlu olmuştum gözyaşlarımın arasında ona bakerken ona gülümsedim oda koşarak yanıma geldiğinde beni yerden kaldırıp o güven dolu kolarının arasına aldığında hıckırark ağlamaya başladım ne kadarda özlemiştim bu adama bu adam benim abimdi,arakadışımdı,sırdaşımdı,dostumdu bu adam ailemdi beni kendinden bir az uzaklaştırıp yüzümü avuclayıp göz yaşlarımı sildi.
-Cev hişinamın (yeşil gözlüm) kardeşim bak ben geldim seni alcam sen üzülme tamam mı?senin tek dama yaşına kurban olurum.
-Canım abim bende seni cok özledim beni götüreceksin diğil!
Ona tekrar sarıldığımda saclarımı hem öpüyor hemde okşuyordu bana huzur veriyordu elleri canım abim iyiki geldi.
-Tabiki götürücem.
-Mirhan Ağa sen kimi nereye götürüyorsun de bakalım?!
Başımı abimin o huzur güven dolu göğüsünden kaldırıp rezana baktım yine kömür kadar siyah olmuş gözleriye bize bakıyordy bütün ev halkı sanki dillerini yutmuş gibi sadece izliyorlardı.
-Bacım artık bu evde yaşamıyacak Rezan Ağa !ben burda olsaydım buna asla müsade vermezdim zaten şidide gec kaldığım bu hatayı düzeltcem!
-Gec kaldın Mirhan Ağa! o artık benim karım bu evinde gelini !
İkiside sinirden boyunlarındaki damarlar belli oluyordu korkmaya başlamıştım ya benim yüzümden bişy olursa o zaman ben naprdım buna izin veremezdim.
-Hadi kardeşim gidelim artık.
Abim beni ellerimden tutarak kapıya doğru gittiğimizde gözlerimimdeki yaşlar takrar akmaya başlamıştı.
-Zilan!eyer bir adım daha atarsan sonucuna katlanırsın!.
Olduğum yerde durmuştum arkama dönüp Rezan Ağaya baktım nedemek istediğini anlamıştım peki ben gitmek istiyormuydum ? Evet gitmek istiyordum peki ben gittikten sonra nolcaktı herşey daha karmaşık bir yol alacaktı bu karmaşıklık can alabilirdi buna izin veremezdim.abim beni tekrar kapıya doğru götürdüğünde tekrar durdum.oda durmuştu bana doğru dönüp o deniz mavisi gözleriyle bana bakmaya başladı sağ elimle gözümdeki yaşı sildim.
-A abi ben gelemem senle .
Bana anlamz bakışlarla bakmya devam ederken beni kolarımdan tutarak kenide cekti gözlerine bakmaya başladım o özlediğim gözlere .
-Ne demek gelemem zilan sen ne dersin kardeşim.benimle hemen şimdi eve geliyorsun!.
-Gelemem abi gelemem anla lütfen .
Elimle karşımdaki adamı gösterdim ona.
-Ben ona mahkumum abi anlla o artk benim kocam bende istemezmiydim seninle gelmeyi ailemle tekrar mutlu olmayı ama izin yok abi bu şehir bu kuralar izin vermiyor.
Abim yavaşca kolumu bıraktığında sanki ayağımın altındaki yer kaymış gibi bacaklarımın üzerine düştüm.
-Zilan son defa sruyorum geliyormusun?.
![](https://img.wattpad.com/cover/144394815-288-k931806.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
/~KELEPÇE ~
General FictionKİTAP İSMİ DEĞİŞTİRİLMİŞTİR!! Zorla evlendirilen iki genç. Zilan 'ın kaderi neydi? Abisinin hatasının bedelini ödemek mı ? Yoksa her şeye rağmen dim dik durup o yaşadığı hayatı güzel kılmak mi? Rezan Ağa ; Hırsı, korkusuzluğuyla cesaret timsali o...