3.Bolüm

436 50 52
                                    

Jungkook sabah odasında uyanınca şaşırmıştı. En son hatırladığı Namjoon ile yaptıkları anlaşmaydı. Sonrası nedense zifiri karanlık. Omega duş alıp kıyafetlerini değiştirdikten sonra  kahvaltı için aşağı inmişti. Bilerek biraz kışkırtıcı giyinmiş ve küpelerini takmıştı. Taehyungun bundan hoşlanmadığını bildiği için.

" Günaydın sayın Jeon ailesi."

Jungkookun ses tonundaki iğneleyici ton herkesi bir tık daha huzursuz etmişti. Omega ise hiç bir şey olmamış gibi masadaki yerini aldı. Jimin buna karşılık Taehyungun koluna yapışmıştı. O benim dercesine hem de.

" Bakıyorum da yüzleriniz neşe saçıyor."

Evin babası olan bay Jeon elindeki çatalı masaya bırakıp ,Jungkooka sert bir ses tonu ile konuşmuştu.

" Akşamki olayın hesabını vermeyi düşünüyor musun Jungkook?"

Jungkook bu modern aileden bıkmıştı. Jimin yediği haltları sakin karşılayıp onların bu evde kalmalarına bile izin verir iken , Jungkookun her hareketini yargılıyordu.

" Eğer düğünü terk etme konusunu diyorsan baba , zaten tören bitmişti. Orda öylece oturup insanların dans edip yemek yemesini izlemek yerine eski bir dost ile sohbet etmeyi tercih ettim o kadar."

Taehyung ağzındaki zeytini yuttuktan sonra konuşmaya karar vermişti.

" Bay Jeon düğündeki olaydan bahsetmiyor Jungkook. Onun bahsettiği şey akşam o adamın seni kucağında eve hatta odana kadar taşıması."

Jungkook bu olayı hatırlamıyordu. Ne de olsa fazla içmişti.

" Bunda ne var ? Namjoon ben sarhoş ve yorgunum diye beni buraya kadar getirmiş. Aslında ona teşekkür bile etmem gerekir. Benim yalnız eve kadar yürümeme izin vermediği için. Ne de olsa dışarısı tehlike dolu. Gerçi bana en büyük kötülüğü evimde yaşayan biri yaptı ama neyse ."

Bu defa sohbete bayan Jeon da katılmıştı.

" Peki bu Namjoon ile aranda ne var oğlum?"

Jungkook annesinin bunu neden sorduğunu biliyordu. Her defasında yapıyordu bunu. Yeni bir arkadaşlık kuruduğunda hemen o insanla arasında neler olduğunu sorup dururdu. Söz de koruma amaçlı. Ama sonunda o insanları Jungkooktan soğutup duruyordu.

" Yakında anlarsınız anne."

Jungkook bu tür soruları atlatmayı öğrenmişti. İnsan böyle baskıcı ve kontrol manyağı aile ile büyüyünce kendini korumayı öğreniyordu. Taehyung sinirden hafifçe dilini ısırıp ses tonunu yükseltmemek için elinden geleni yaparak tekrar konuşmuştu.

" Namjoon iyi biri değil Jungkook."

Jungkook önündeki soğuk sütten bir yudum aldıktan sonra ellerini cenesinin  altına toplamıştı.

" Hayret Namjoonda senin iyi biri olmadığını söylüyor enişteciğim. Ki senin yanlışını yakaladım ama Namjoonun hiç bir kötülüğünü görmedim daha."

" Ben seni düşündüğüm için uyarıyorum sadece."

Jimin Taehyungun koluna yapışmıştı tekrar. Jungkook bunu görünce alaycı bir yüz ifadesi ile ikiliye bakmıştı.

" Endişelenmen gereken tek kişi yanındaki omega. Ben kendi başımın çaresine bakarım. Hem söylesene Namjoon ile arandaki sorun ne?"

Jungkook Taehyungu kenara sıkıştırdığını biliyordu. O benim baş düşmanım diyemezdi çünkü anne ve babası hemen alfayı sorguya tutup büyük sorunlar yaratabilirdi.

" Onun hakkında iyi şeyler duyduğum söylenemez."

" Her söylenene inanma o zaman. Her başarılı insanın dedikodusu yapılır. Hem Namjoon gayet nazik bir alfa."

Jimin Taehyungun ilgisini çekmek için bugün  ilk defa konuşmuştu.

" Konuyu değiştirsek mi artık? Hem abim çocuk değil kendi kararlarını kendi verebilir. "

" Hayatında belkide ilk defa doğru bir şey söyledin Jimin. Ben küçük bir çocuk değilim ve kararlarımı kendim verebilirim. Eğer kararım yanlış ise sonucuna yine ben katlanırım. O yüzden bu konu burada biter."

Jungkook son noktayı koyar iken kapı çalmıştı. Kapıya bakan hizmetli biraz şaşkın bir yüz ifadesi ile içeri girmişti.
Bayan Jeon öylece duran hizmetli kıza dönmüştü.

" Kim gelmiş?"

" Şey efendim Kim Namjoon isimli bir beyefendi geldi."

Jungkookta herkes gibi Namjoonun ziyaretine şaşırmıştı.

" İçeriye davet etsene o zaman."

" Davete gerek yok bayan Jeon zaten geldim ama hizmetliniz beni eksik tanıttı. Ben Kim Namjoon. Oğlunuz Jeon Jungkookun nişanlısı."

Nişanlı kelimesi herkesi beyninden vurmuşa döndürür iken, Jungkook elindeki yüzüğü yeni fark etmişti. Ve o an akşam olanlar gözünde canlanmaya başlamıştı.

Geçmişe dönüş

"Buraya neden geldik Namjoon?"

Jungkook her yeri altın yüzünden parlayan mağazayı inceleyerek sormuştu bu soruyu.

" Planımızın ilk adımını atmak için ufaklık."

" Bay Kim sizi burada görmek büyük bir şeref. Size nasıl yardımcı olabilirim?"

" Merhaba Bay Seon . Ben ve sevgilim nişan yüzüklerinize bakmaya geldik."

" Ah demek ki bu zarif beyefendi nişanlınız."

" Evet ama daha etrafımıza bildirmedik. İlk önce yüzüklerimizi alalım dedik. Böylelikle nişanımızı herkese anons edebiliriz."

" Bu güzel karar için bizi seçmeniz gururumu okşadı Bay Kim. Size en yeni ve dünya tek olan koleksiyonumuzu göstermek isterim."

Şimdiki zaman

Ve sonra parmaklara takılan yüzükler gelmişti Jungkookun gözünün önüne.
Namjoon kollarını açmış ve gülümseyerek Jungkooka seslenmişti.

" Jungkook sevgilim ben geldim."

Karma (Namkook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin