34.Bölüm

265 22 3
                                    

Tetikleyici uyarısı! Bu bölüm şiddet öğeleri içerir.

Etraf soğuk ve sessizdi. Adam büyük bir baş ağrısı ile kendine gelmişti ama kafasına koyulmuş çuval yüzünden hiç bir şey göremiyordu. Hareket etmeye çalışınca ellerinin ve bacaklarının da bağlı olduğunu anlamıştı. Jun adamın hareket ettiğini görünce hemen Namjoona haber vermeye gitmişti. Adam hala debelenirken nasıl bu hale geldiğini hatırlamaya çalışmıştı.

Flashback

Etraf içilen purolar, sigaralar ve başka maddeler yüzünden hafif sisliydi. Büyük bir masada kart oynayan ve oturan dört adamdan biri konuşarak sessizliği bozmuştu.

" Yang salağından bir haber var mı?"

Bu Bay Chonun sesiydi. Soy ismi Im olan ise cevap vermişti.

" İlk başta yine fazla güçlendirici aldığı için hastanelik olduğunu düşündüm. Ama dün ölüm haberi geldi."

Cho masanın altında onun penisini yalayan omeganın karnına hafif bir tekme atarak durmasını işaret etmişti.

" Bu da ne demek? Nasıl ölmüş?"

Im karşısında duran suç ortağının gerildiğini görünce kendisi de biraz gerilmişti.

" Şey sattığı kadınların bir kaçı intikam almak için onu öldürmüş dediler."

" Ve sen bunu yedin öyle mi!?"

" B-Bana mantıklı geldi. Ne de olsa az kadının canını yakmadı."

Cho sert bir şekilde yumruğu ile masaya vurunca herkes Im hariç masan kalkmıştı.

" Sen yaşlandıkça daha da salaklaştın! Biz zengin ve güçlü olanlarız! Bizi öylece öldüremezler! Heleki o basit kölelerden biri! Bunu yapan kişiyi hemen bana bul Im! Yoksa sana bir zengin nasıl öldürür göstereceğim!"

Soy ismi Im olan adamın son hatırladığı korku ve telaşla arabaya binmesiydi. Tabi birde şoför koltuğunda tanımadığı bir adamın oturup ona iyi geceler pislik herif demesiydi.

Flashback sonu

Kafasındaki çuval aniden çıkarılınca adamın gözleri ışığa alışık olmadığı için otomatikman kapanmıştı. Jun sinirle onu saçlarından çekip kafasını yukarıya doğru kaldırması için zorlamıştı.

" Hemen o gözlerini aç seni pislik!"

Bu arabadaki aynı sesti. Adam sertçe çekilen saçları yüzünden gözlerini açmıştı. Karşısında bir sandalyeye oturmuş. Sağ elinde sigarası ,bacak bacak üstüne atmış ve bu durumdan zevk alıyormuş gibi onu izleyen adamı görünce şok olmuştu.

" S-Sen-"

Namjoon ayağa kalkıp adama yaklaşmıştı. Elindeki hala yanan sigarayı adamın koluna sertçe bastırmıştı. Adam acı çığlık atar iken ,Namjoon gözlerinde sadece öfke duygusu ile konuşmuştu.

" Evet ben. Küçük yaşımda ailesi katlettiğiniz,tecavüz etmeye çalıştığınız sonrada ormanda vahşi hayvanlar tarafından öldürülmesi için bıraktığınız ama sizin haberiniz olmadan hayatta kalan ve şimdi sizi teker teker avlayan
Kim Namjoon. "

Her cümlesinden sonra sigarayı adamın derisine daha da batırıyordu. Adamın çığlıkları öfke ve acıdan yanan kalbini biraz da olsa serinletiyordu.

" Ağh!Lütfen dur! Her şeyi açıklaya ağh bilirim! B-Beni buna ağh Cho ve Yang zorladı!"

" Umrumda değil sikik herif! Aynı cümleleri o Yang zavallısı da senin hakkında sarf etti! Hepiniz birbiriniz satan piç kurularısınız!"

Namjoon sönmüş olan sigarayı yere atmıştı.

" Yanılıyorsun! B-Ben sadece emirlerine uydum! "

" Ne o sen de Cho'nun sizin patronunuz olduğunu mu söyleyeceksin? Sanki çok umrumda ! Hepinizi teker teker öleceksiniz! Bende intikamımı almış olacağım!"

Namjoon Junun ona uzatmış olduğu silahı görmeye bile katlanamadığı yüze doğrultmuştu. Adam ise panikle yerinde  debelenip bağırmaya başlamıştı.

" Seni aptal herif bunu başlatan bay Cho değildi! "

Esmer adam doğrultmuş olduğu silahı aşağı doğru indirmişti.

" Nasıl yani? "

" Benim canımı bağışlar isen anlatırım!"

" Onun söylediklerine aldırmayın efendim! Belliki canını kurtarmak için yalan uydurmaya çalışıyor!"

" Tabiki canımı kurtarmanın peşindeyim ama yalanla değil! Sence bu kısa sürede bu koşullarda nasıl yalan üretebilirim! Şimdi bana bir şey yapmayacağına dair söz verirsen sana her şeyi anlatırım!"

Namjoon bir anlığına silahını az önceye kadar oturduğu sandalyeye bırakmıştı.

" Söz veriyorum eğer bana gerçekleri anlatırsan ,senin sağ salim bir şekilde bırakacağım. "

" Her şey iki adamın ortaklık kurması ile başladı. Biri senin baban Kim iken diğeri de yine Kim soy ismine sahip biriydi."

" Bana onun tam ismini söyle !"

Adam başını olumsuz bir şekilde sallamıştı.

" Biz kötü ,zalim suçlular olabiliriz ama bizimde kurallarımız var. Biride susma kodeximiz. Sana isim verdiğim an beni öldürürler. "

Namjoon sinirle yakınında duran bir nesneyi tepmişti. Sonra sinirle adamın yakasına yapışmıştı.

" Anlatmaya devam et yoksa beynine mermiyi yersin !"

"Senin baban her zaman dürüstlüğün yanındaydı. Asil bir soydan geldiğini hep hareketleri ve kararları ile gösterirdi. Yavaş ama dürüst bir şekilde ilerlemeyi severdi. Ne yazık ki ortağı olan adam ilk başta onunla aynı fikirde olsa da zamanla aç gözlüğüne yenik düştü ve daha fazlasını istedi. O zaman bizim kapımıza geldi. Bu düşüncelerini baban ile paylaşınca baban onunla yollarını ayırmaya karar verdi. İlk başta baban zor durumdaydı ve çok ağır bir şekilde ilerliyordu . Eski ortağı ise bizimle çalıştığı için alt dünyanın en tepesine erişmiş ve bizim patronumuz olmuştu. Bir gün haber geldi. Senin doğduğunu ve o günden itibaren babanın işlerinin tekrar iyiye gittiğini duyduk. Bu patronun hoşuna gitmedi. Kendi işleri de bir zaman sonra baban yüzünden kötüye gitmeye başlayınca bizi sizi öldürmek için görevlendirdi. Sana anlatacağım bu kadardı."

Namjoon son derecede sakin bir şekilde Juna adamı çözmesini emretmişti. Jun buna itiraz edecek iken Namjoonun yüz ifadesi yüzünden sessiz kalıp, onun dediklerini yerine getirmeye karar vermişti. Adam odadan çıkınca Jun dayanamayıp efendisine isyan etmişti.

" Efendi Kim nasıl bu pisliğin gitmesine izin verdiniz?"

Namjoon daha soruyu cevaplamadan dışarıdan silah sesleri gelmişti. Esmer adam sandalye üzerinde duran silahı tekrar beline yerleştirdikten sonra saçlarını tek bir hamle ile arkaya doğru tarayıp adamına cevap vermişti.

" Ben ona onu bırakacağımı söyledim. Buradan canlı ayrıla bileceğini değil. "

Karma (Namkook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin