21.Bölüm

288 22 4
                                    

Tetikleyici uyarısı! Bu bölüm şiddet öğeleri içerir.

" Hoş geldiniz efendi Kim. "

" Hoş bulup bulamadığım tartışılır Jun. O nerede?"

" Tüm talimatlarınıza harfiyen uyduk. Şuan odada sizi bekliyor."

" Umarım bilinci yerindedir."

" İstediğiniz gibi bilinci yerinde kalacak kadar hırpaladık. "

" Harika o zaman şov başlasın."

Namjoon eline siyah deri eldivenleri giydikten sonra Jun tarafından açılan kapıdan içeri girmişti. Odada kapkaranlıktı. Tek ışık vuran yer odanın merkeziydi. Zayıf ışığın altında sandalyede bağlı bir beden duruyordu. Esmer adam onun yanına doğru adım atınca beden hemen kafasını kaldırmıştı. Namjoon gözleri ve ağzı bağlı olan adama baktı. Jun gerçekten ince işçilik çıkarmıştı.

"Çözün şunun gözlerini ve ağzını. "

İki siyah takım elbiseli adam Namjoonun talimatını hemen yerine getirmişti. Sandalyeye bağlı olan beden kafasını zor havada tutuyordu. Karşında duran adamın yüzünü görünce kafasını hiç karışmamayı dilemişti. Namjoon sinirle sol eli ile adamın çenesini tutmuş kırmaya hazır bir şekilde onun gözlerinin içine bakarak konuşmuştu.

" Bana zebani görmüş gibi bakıyorsun.
Ne o korktun mu?! Gerçi benden korksaydın beni vurmaya kalkamazdın öyle değil mi?! Bir de üstüne gidip benim nişanlımı yaraladın! Sen kafanı sıyırmış veya yürek yemiş olmalısın! Çünkü bunu sağlam psikolojisi olan biri yapmaz!"

Adam konuşmak istediğini belli etmek için debelenip duruyordu ama çenesindeki el buna engel oluyordu. Alfa  onu yerinde parçalamamak için kendini zor tutuyordu.

" Efendi Kim şimdi ne yapmamızı istersiniz? Onun işini kendiniz mi göreceksiniz yoksa biz mi halledelim?"

Bağlı olan adamın göz bebekleri korkudan büyümeye devam ederken kendisi hala sanki yardım edecekmiş gibi çırpınıyordu. Namjoon onun kıvama geldiğini anlamış ve elini çenesinden çekmişti.

" Bu zevki size bırakamam Jun."

" Yalvarırım canımı bağışlayın! "

Namjoon kan dondurucu bakışlar ile adamı süzmüştü.

" Neden böyle saçma bir şey yapayım? Ne de olsa canıma kast etmeye kalkıştın ve bunun üzerine benim nişanlımı ağır yaraladın. Neden ben senin canını bağışlamak gibi bir saçmalık yapayım?"

" S-Size her şeyi anlatırım!"

Namjoon avını tuzağa düşürmüştü.

" Her şey mi? Zaten her şey açık değil mi? Beni indirip kendine yer altında isim yapacaktın ama hesaplayamadığın bir kaç pürüzsüz yüzünden başarısız oldun."

Adam dolu gözler ile başını olumsuzca sallamıştı.

" Yemin ederim öyle bir niyetim yoktu! Sizinde dediğiniz gibi ben aklımı ekmekle yemedim! Sizin ne kadar güçlü ve tehlikeli olduğunuzu biliyorum !"

Namjoon bu defa adamın boğazını yapışmıştı.

" Bunu bile bile neden bana saldırdın o zaman?!"

Adam boğazındaki baskı yüzünden zar zor cevap verebilmişti.

" Ç-Çünkü o-onlar daha g-güçlü."

Namjoon çoğul kelimesini duyunca elini gevşetmişti. Adamın şüphe ettiği başına geliyordu ama şuan aptalı oynamalıydı.

" Onlar mı? Onlar da kim?"

" B-Büyük üçlü. Onlar sizi göze almış ve sizi ilk indirene büyük bir para ödülü vaad etti. "

Esmer adamın bir anlığına nefesi kesilmişti. Büyük üçlü onun kellesi için resmen para ödülü koymuştu. Onun peşine düşeceklerini biliyordu ama bu kadar erken olmasını beklemiyordu.

" Şimdi ne yapmamızı istersiniz efendi Kim? "

" Artık işimize yaramaz. İşini bitirip ormana atın gitsin."

" Durun! Yalvarırım durun! Size yardım edebilirim! Onlara ulaşmanıza  yardım edebilirim!"

Namjoon sonunda istediklerini duymaya başlamıştı. Ama onu biraz daha korkutmalıydı. Ne de olsa dünyada korku insanları yöneten ikinci şeydi.

" Sen mi? Basit bir kiralık katil onlar ile nasıl bir muhabbetti olabilir ki? Canını bağışlamam için yalan söylemeyi kes. Jun alın şunu."

" Emredersiniz efendi Kim."

Jun efendisinin önünde kısaca  eğildikten  sonra sandalyedeki adamı çözmeye başlamıştı. Adam o an sesi çıkabildiği kadar bağırmıştı.

"Bay Yangın çalışanıyım! Sana üçünün de yerlerini söylerim! Yemin ederim ki dogru söylüyorum!"

Namjoon tetikçiyi kolundan tutmuş olan adamlarına  işaret ve orta parmağı ile onu aşağı indirmeleri için işaret vermişti.

" Seni dinliyorum. "

" Bay Yang her cumartesi gecesi kendi hazırlattığı sex partilere gider. Onu orada gafil avlayabilirsiniz. Bay Im ise her salı kazinoya gider. Bay Cho sadece yer altında üçlü toplantılarda gözükür. Onlarla dışarıda asla ama asla buluşmaz. Hiç bir şekilde isimlerinin yan yana gelmesine izin vermez. Size o yerlerin adreslerini verebilirim. Ama ilk önce beni serbest b-"

Adam iki kaşının ortasına yediği kurşun ile yere düşmüştü.

" Efendi Kim neden bunu yaptınız?! Hala işimize yarayabilirdi! "

Jun normalde asla sesini Namjoona karşı yükseltmeye cüret edemezdi ama şuan yaptığı resmen aptallıktı.

" Jungkookun hayatına kast etmiş birinin canını bağışlayacağımı düşünmüyordun herhalde. "

Namjoon elindeki deri eldivenleri ölünün üzerine atarken Jun onun cümlesine takılmıştı. Kendi hayatına değilde Jungkookun hayatına kast etmeleri onu bu kadar çok sinirlendirmişti. Hayatta bir tek kendini düşünen ve intikamını almadan ölmemeye yemin eden Kim Namjoon, şuan onu intikam için kullanan bir omeganın hayatını daha üstün tutuyordu. Bu Junu endişelendirmeye başlamıştı.

"Buraları temizleyin."

Namjoon bunu dedikten sonra eve dönmek için arabasına yönelmişti. Ama onu evde bekleyen kötü haberden habersizdi.

Karma (Namkook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin