23.Bölüm

290 22 2
                                    

Ikili Jungkookun odasına çekilmişti. Omega açtığı yaraları onu kan tutmasına rağmen temizleyip sarmıştı.

" Iyi olduğuna emin misin Namjoon?"

" Ben iyiyim ama senin iyi olduğundan şüphe duyuyorum. Onlara katlanamadığını ve hatta sinir krizini geçirip, mutsuz olacağını bile bile neden bu eve geri döndün?"

" Çünkü ailemin neyin peşinde olduğunu öğrenmeliyim. "

" Nasıl yani?"

" Beni o halimde  kolayca evlatlıktan red eden babamın birden beni yeniden eve getirmek için bu kadar çaba sarf etmesi normal bir şey değil."

" Yani senin arkandan iş çevirdikleri iddia ediyorsun."

" Iddia etmiyorum. Biliyorum."

" Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Belki de sadece isimlerine zarar gelmemesini istiyorlardır."

" O akşam ve ondan önceki günler de senin bir şeylerin peşinde olduğuna emin olduğum gibi bundan da adım kadar eminim. "

" Sen-"

" Sırf bana zarar verebilmek için gardımı indirmem için yalvaran bir adam ile beraberdim ben . Bir adamın beni kollarının arasinda tutar iken, gözlerimin içine  baka baka bana yalan söylemesini izledim. Beni sevdiğini söyleyen, beni asla kaybetmek istemediği her şey üzerine tanrıya yemin eden, beni değiştiren bir adam izledim. Bir erkeğe asla güvenmem dediğimde ciddiyim."

" Sen bana güvenmiyor musun Jungkook?"

Jungkook çaresizliğini belirten sesli bir iç çekişten sonra çok zor olan bu soruya yanıt vermişti veya en azından vermeye çalışmıştı.

" B-Ben.... Ben bilmiyorum Namjoon. Bazen Namjoon yapmaz diyorum ve bunu emin şekilde söylüyorum ama bazen öyle gizemli işler çeviriyorsun ki neye inanmam gerektiğini bilmiyorum. O akşam telefonun neden kapalıydı. Bunun cevabını bilmek istemiyorum çünkü belliki anlaması zor bir olay. Öyle olmasaydı ailemin önünde bu soruyu saniyesinde cevaplardın. "

" Jungkook ben o gece yanında olup seni koruyamadığım için üzgünüm."

" Namjoon biliyor musun? Benim hiç gönlümü almadılar. Ben hep kendi kendime bir köşede affettim herkesi."

Namjoon Jungkooka cevap vermeye yeltenir iken telefonu çalmıştı.

" Belli ki önemli. Intikamımıza yardımcı olacak her şeye göz yumabilirim. Şimdi git ve işini hallet. Ben burada seni bekleyeceğim."

Emser adam veda amaçlı küçüğünü saçlarından öpmüştü.

" Söz veriyorum işimi en hızlı şekilde bitirip yanına geleceğim ufaklık."

Tetikleyici uyarısı! Bu bölüm şiddet ve cinsel taciz içerir! Zayıf sinirleri olan insanlar okumasın.

Hala sandalyeye kalın demir sincirler ile bağlanmış 50 yaşlarında olan adam yardım için bağırıyordu.

" Biri bana yardım etsin! Kahrolasıca yerde beni duyacak bir kişi bile yok mu?!"

Adam debelenip bağırmaya devam eder iken gölgelerin arasında demirden bir beyzbol sopasını yerde hafif sürterek ona doğru gelen cellattan habersizdi.
Nasıl olabilirdi ki? Kendisi bu akşama özel hazırlattığı fuhuş partisine gitmek için arabasına binince gözleri biri tarafından bağlanmış ve ona hayatta kalmak istiyor ise sessiz kalması için talimat verilmişti. Kendisi ilk başta bunu partinin bir oyunu zannetmişti. Kim onu gerçekten kaçırmaya cüret ederdi ki? O yüzden her şeyi sakin karşılamıştı. Taki gözlerini artık çözmeleri için emredene kadar. Ağzından emreder ve sert ton ile o kelimeler çıkar çıkmaz tokatı yemesi ile bir şeylerin yanlış olduğunu anlamıştı.

" Bu ne cüret?!Siz kimsiniz?! Benim kim olduğumu biliyor musunuz?! "

Seslerden birinin onun önüne sandalye çekip oturduğunu anlamıştı. İşte o an adamlardan biri onun gözlerini çözmüştü. Karşısında bacaklarını genişçe açmış ,hafifçe ileriye doğru eğilmişti ve sert bir yüz ifadesi ile ona bakan esmer bir adam duruyordu.

" Senin kim olduğunu bu odada en iyi ben bilirim Yang Hyunseok. Mesela insan ticareti yüzünden zengin olduğunu ama bunu bir hastane açıp gizlediğini ve orada durumu " kötü " , "ölmek" üzere olan insanların akrabalarına küçük miktarda bağışta bulunarak onlara ölenin organlarını bağışlaması için evraklar imzallattığını da."

Kilolu adamın karşındaki esmerin her kelimesinde göz bebekleri daha da büyüyordu ama kolayca korkmadığını belli etmek için kendini kendince korumaya başlamıştı bile.

" İlk söylediğini kanıtlayamazsın. Bunun hakkında kimsenin elinde tek bir tane bile delil yok. Organ bağışlama konusuna gelirsek ben onlara hem para veriyor hem de insanlara faydalarının dokunmasını sağlıyorum. Bunda illegal hiç bir şey yok."

" O organları kara borsada okutup kazandığın parayla da kaçak insanlara iş vaad ederek seks partileri için harcaman illegal. "

Adam bir kaç saniye için şaşırmıştı. Bu tür bilgileri sadece kirli iş yapan yer altı insanları bilirdi. Yer altında hiyerarşi yüzünden herkes birbirini tanırdı. Ama karşısındaki sima ona hiç tanıdık gelmiyordu.

" Sen bunları nerden biliyorsun?"

" Eğer sana dokunmama izin verir isen sana yiyecek bir şeyler veririm. Hatta kıyafetler bile alırım. Bu cümlelerini hatırlıyor musun? Nerden hatırla bilirsin ki ? Kim bilir kaç günahsız meleğe bunları söyledin."

" Kim olduğunu bilmiyorum ama bana bulaşmak ile hayatındaki en büyük hatayı yaptın."

Esmer adam dayanamayıp sandalyeye zincirlenmiş olan adama bir yumruk atmıştı.

"Bir de alfa olacaksın ha? Senin kadar güçsüz ve celimsiz birisi asla gerçek bir alfa olamaz ! Beni tanımıyorsun ama beni öldürmek için üstüme bir sürü kiralık katil salıyorsun! Bu yalana kim inanır Yang?! "

Adamın aniden gelen  şaşkınlık ve korku ile karışık bir duygu ile gözleri büyümüştü.

" S-Sen -"

" Evet ben! Yıllar önce öldürmeyi beceremeyip tekrar peşine düştüğünüz Kim Namjoon. Ama size kötü bir haberim var bay Yang. Ben o eski güçsüz ve celimsiz çocuk değilim. "

Jun Namjoona budama makasını uzatır iken Yang sudan çıkarılmış ve her an öleceğini bilen bir balık gibi çırpınmaya başlamıştı.

" DUR! BEKLE! BEN SENIN HAYATTA OLDUĞUNU BİLMİYORDUM!BANA SADECE PARA VERMEMI SÖYLEDİLER! NE HAKKINDA OLDUĞUNU SORMADIM BILE. YALAN SÖYLESEM  NASIL GÖZÜKTÜĞÜNÜ BİLİRDİM!

Namjoonun her kelimesi ile gözleri koyulaşıyor ve sanki onu insan yapan tüm merhamet bedenini terk ediyordu.

" İnan bana hiç bir kelimen umrumda değil. Çakallar sofrası boş kaldığı için seni yem etmeleri de öyle. Sizin yarattığınız adaletsizlikleri size geri ödemeye geldim ben."

Esmer adamın bu cümlelerinden sonra sesi hiç duyulmamıştı. Tek duyulan günahları çok olduğu için bu tarafta cezalandırılarak diğer tarafa gönderilen Yangın çığlıklarıydı.

Karma (Namkook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin