Namjoon derin bir nefes aldıktan sonra koluna girmiş olan eşine içindeki yanan intikam ateşini belli etmemek için gülümsemişti. Her şey onun aleyhine çalışıyordu. Hemde bu defa hiç bir plan yapmamasına rağmen.
Flashback
Gün ışıkları bir birine sarılmış iki çıplak bedenin üzerinden resmen dans etmeye başlamıştı ama ne alfa ne de omega gözlerini açmıyordu. Taki bir telefon çalana kadar. Jungkook mızmızlanarak onu saran kollar arasından çıkıp telefonuna uzanmıştı. Boğazını temizleyip uykulu ses ile telefonunu açmıştı.
"Alo."
" Günaydın Jungkook-ah. Uyandırdım sanırım."
Jungkook işverenenin sesi hemen tanımıştı.
" Günaydın Jangmi. Biraz öyle oldu. Dürüst olmak gerekirse şuan saatin kaç olduğunu bile bilmiyorum. "
Omega telefondan konuşur iken onu arkadan saran iki sıcak kolu hissetmişti. Namjoon kollarındaki sıcaklığın gittiğini hissedince gözlerini açmış ve kokusunun müptelası olduğu bedeni gözleri ile aramaya başlamıştı. Jungkookun yatakta olduğunu görünce de eşine arkasından sarılıp kuyruk sokumuna bir öpücük kondurup varlığını ona hatırlatmış.
"Saat 11 ama belliki geceniz çok yorucu geçmiş olmalı ki hala uyanmamışsınız."
Jangminin kısık kıkırdaması Jungkookun akşam yaşadıklarını hatırlamasını sağlamıştı. Utancından sol eli ile ensesini ovar iken nasıl cevap vermesi gerektiğini düşünüyordu. Jangmi bunu anlamış olacak ki durumu toparlamaya çalışmıştı.
" Yeni evlisin tabiki ne zaman istersen uyanırsın. Zaten işin öğlenden sonra başlıyor. Neyse Jungkook-ah. Ben daha doğrusu amcam sizi akşam yemeğine davet ediyor. Çizimlerini gördü ve seni daha yakından tanımak istiyor. Anladığım kadarıyla sana daha da büyük bir iş teklif etmek istiyormuş. Bu akşam müsait misiniz?"
Jungkook onları dinleyen Namjoona soran gözler ile bakmış ve eşi küçük bir baş hareketi ile onay vermişti.
" Evet müsaitiz. "
Namjoon eşinin kuyruk sokumundan ensesine kadar öpücükler konudurmaya başlamıştı. Jungkook alt dudağını ısırıp yanlış bir ses çıkarmamaya çalışıyordu.
" Harika o zaman 20:00 gibi bana bekliyorum. Adresi sana mesaj olarak atıyorum. "
" Peki akşama görüşürüz. "
Jungkook telefonu başucu komodinin üzerine bırakır bırakmaz Namjoon tek hareket ile onu tekrar yatağa yani kendi altına çekmişti. Alfa burnunu küçüğünün burnuna sürterek ona selam veriyordu. Jungkook kıkırdayarak esmerin yüzünü ellerinin arasına alıp dudaklarına küçük bir buse kondurmuştu.
" Günaydın sevgilim."
" Günaydın bebeğim."
Jungkook sesine karşılık Namjoonun sesi daha kalın ve tok çıkmıştı. Bu da omegayı etkilemişti.
" Anlaşılan akşama yemekteyiz."
" Evet. Jangmiye hayır diyemedim. Ama sana böyle emri vaki yapmak istemezdim. Eğer zamanın yoksa iptal ederim. "
" Önemli değil sevgilim. Senin için ben her an zaman yaratırım. Şimdi beni ilgilendiren daha önemli bir soru var."
"Neymiş o soru?"
" Bir yerin acıyor mu güzelim?"
Omega başını hayır anlamında sallamıştı. Namjoon sağ elini eşinin kalçasına yerleştirip okşamıştı.
" O zaman kahvaltıya inmeden önce seninle ilgilenmemi ister misin? "
Jungkookun gözleri şehvet ile parlarken başını evet anlamında hafifçe sallamıştı.
Namjoon eşinden onay alır almaz dudaklarına kapanmıştı. Ikili anca hizmetlilerin seslenmesi ile odadan çıkmıştı.Flashback sonu
Kapıyı resmen duygudan yoksul bir yüz ifadesi ile bir hizmetli erkek açmıştı.
" Hoş geldiniz. Bay Cho ve bayan Jangmi salonda sizleri bekliyor. Beni takip edin lütfen."
Ikili bu "sıcak" karşılamadan çok etkilenmişti. Salona geldiklerinde hizmetli aynı soğuk ton ile konuşmuştu.
" Efendim, misafirleriniz geldi."
" Haber verdiğin için teşekkür ederiz Lee. Diğerlerine artık servisi açmalarını söyleye bilirsin."
" Emredersiniz bayan Jangmi."
Adam suratının tek bir kasını bilr kıpırdatmadan oradan ayrılmıştı.
Jangmi ikiliyi gülümser bir yüz ve sıcak bir ses tonu ile karşılamıştı." Hoş geldiniz. Jungkook-Ah. Namjoon bey."
Formaliteden ikisinin de elini sıktıktan sonra amcasını tanıtmaya geçmişti.
" Şirketin şimdilik sahibi amcam Bay Cho. Bunlar da şirketimizin yeni ve çok yetenekli ortağı Kim Jungkook ve eşi Kim Namjoon."
" Demek o güzel ve harika çizimler sana ait. Memnun oldum Jungkook."
Bay Cho Jungkookun elini sıkarken Namjoon onun boğazını sıkmamak için kendini zor tutuyordu. Boş ve iğrenç samimi konuşmaları Namjoonun midesini bulandırır iken Jungkookun da hiç hoşuna gitmemişti. Omega o kadar rahatsız olmuştu ki elinin mümkün olduğunca belli etmemeye çalışarak hızla çekmişti.
" Sizi de tebrik ederim Bay Kim. Böyle güzel ,çekici ve yetenekli bir omegaya sahip olduğunuz için. Belliki çok şanslı birisiniz."
Bay Cho bu defa elini Namjoona uzatmıştı. Alfa ona uzatılan ele baktı. İçinden onu kırmak hatta kesip atmak geliyordu ama eşinin gözünün önünde bunu yapıp onu tehlikeye atmak istemiyordu. O yüzden baş düşmanının elini sıkmıştı.
"Haklısınız. Çok şanslıyımdır."
" E hadi ne bekliyoruz? Servis açıldı. Buyrun masaya. "
Jungkook Namjoonun yanına otururken karşılarına da Cho akrabaları oturmuştu. Sohbeti daha çok Jangmi ve Jungkook yönetmiş iki alfa ise sessiz kalmayı tercih etmişti. Gece ilerledikçe ve yemekler bitince Kim çifti ayaklanmıştı.
" Keşke biraz daha kalsaydınız. "
" Seninle sohbet etmek güzeldi Jangmi ama artık gitme vakti."
" Üzülme Jangmi-ah en azından son yemekleri güzel geçti."
Jungkook aniden bayılıp yere düşer iken Namjoon başı dönmeye ve görüşü bulanmaya başlamıştı.
Bay Cho viski dolu bardağından bir yudum aldıktan sonra konuşmuştu." Eğlence yeni başlıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karma (Namkook)
FanfictionJungkook ihanete uğramış bir omegaydı. Ona ihanet edenler bir şeyi bilmiyordu. Jungkook karmaya inan biriydi.