Karma (Namkook)

17.Bölüm

Jungkook o gün Namjoonun ailesine karşı koruyunca bay Jeon ona bir ailesi olduğunu unutmasını söyleyip hastaneyi öylece terk etmişti. Esmerin  zaten onu bırakmak gibi bir niyeti olmamıştı. Namjoon Jungkook hastaneden taburcu olunca onu kendi evine getirmişti. Omega şuan büyük yatağın içinde minik bir kedi gibi kıvrılmış uyuyordu. Esmer adam ise yatağın kenarına oturmuş onu izliyordu.

" Küçüğüm biliyor musun? Sen uyurken benim burada  nasıl kırıldığımı. Hala hayallerimin tutsağıyım.
Kendimi ufak ufak toparlamaya çalışıyorum ama biraz daha zamana ihtiyacım var."

Esmer adam uzanıp uyuyan gencin saçlarını okşamıştı.

 "Her şeyin de ötesinde içimdeki boşluk tarafından hapsedildim. Bana olan duygularını görüyorum. Bir süredir içimde tutuyordum belki fikrini değiştirirsin diye. Ama sen inatla beni bırakmıyorsun. Affetmeye hazırım ama unutmak daha zorlu bir savaş.Tüm hatalarım beni yavaşça boğuyor
Ufak ufak toplamaya çalışıyorum onları. Ama sana duygularına karşılık vermek gibi bir söz veremem ufaklık.
Sana tek bir söz verebilirim. O da uzun bir ömür yaşayacak olman."

Aşağıdaki sesleri duyan Namjoon beklediği misafirlerin geldiğini anlayıp alt kata inmişti. Jungkook ise sonunda gözlerini açıp giden adamın arkasından fısıldamıştı.

" Bekleyeceğim Namjoon. Bekleyeceğim..
Sanki kimse kalbimi  hiç kırmamış gibi seveceğim seni. Söz veriyorum korkmana gerek kalmayacak, seni asla terk etmeyeceğim. Aşkımız burada, bu yüzden artık  bana başını yaslama zamanın.  En derin uykumdayken bile kalbinin kırık olduğunu biliyorum.
Seni güneş sönene kadar seveceğim Kim Namjoon. Bekle, sadece bekle. Seni  hiç kırılmamışım, acı çekmemiş gibi seveceğim. Seni hiç korkmamışım gibi seveceğim. Söz veriyorum korkmak zorunda olmayacaksın."

Jungkook emindi. Ne olursa olsun Namjoonun yanında olmak istiyordu. Esmere sevgisini göstermek ve onun tarafından sevilmek istiyordu. Omega alfanın nasıl sevdiğini merak ediyordu. Bunu yakında öğrenmekte niyetliydi.

" Benim minik Kookiem nerde?"

Jungkook Hoseokun sesini duyunca tebessüm etmişti. Esmer omega onun çok istediği ama sahip olamadığı büyük bir abi gibiydi. O kadar çok sevgi dolu olması ve Jungkooka böyle yaklaşması başta onu germişti ama artık Hoseokun numara yapmadığını biliyordu. Jung Hoseok tanıdığı en temiz kalbe sahip kişiydi. Jungkook bunları düşünürken Hoseok aniden odaya dalmıştı. Bu da yetmezmiş gibi kendini omeganın yanına yani yatağa atmış ve Jungkooka sıkıca sarılmıştı.

" Aigoo benim küçük kardeşimin haline bakın . Sen zayıfladın mı biraz ? Bu Namjoon sana iyi bakmıyor mu yoksa? Seni benim evime götürmemi ister misin? Sana en iyi şekilde bakarım. "

Namjoon arkadaşının sözlerine göz devirdikten sonra cevap vermişti.

" Hoseok-ah insanların yatak odasına öylece dalamazsın."

Yoongi ise sevgilisinin başka birine bu kadar yakın davranmasından hiç ama hiç hoşnut değildi.

" Jung Hoseok seninle eve evcil hayvan almak konusunda konuşmuştuk."

Jungkook Yoonginin neyden bahsettiğini anlamadığı için saf bir şekilde sormuştu.

" Evcil hayvan mı? Hoseok hyung kendine bir evcil hayvan mı almak istiyorsun? Kedi mı yoksa köpek mı alacaksın?"

Hoseok ise kahkaha atarak kardeşi gibi gördüğü çocuğun sorusunu yanıtlamıştı.

" İnsan vücudunda ama tavşana benzeyen bir omega almayı düşünüyorum. "

Jungkook hala ondan bahsedildiğini anlamayamıştı. Yoongi ise ikilinin bu sevecen hallerine daha fazla katlanamadığı için Hoseoku kolundan tutup yataktan kaldırmıştı.

" Hasta ziyareti kısadır Hoseok. O yüzden artık gitme vakti. "

" A-Ama ben daha Kookie ile vakit geçirmek istiyordum."

" Hasta rahatsız edilmemelidir yani gürültü yapılmaz sevgilim. Üzgünüm ama senin bu bitmeyen enerjin şuan Jungkooku bayağı yoruyor. Kendisi tam olarak kendini daha toparlamamış. Biz üstümüze düşeni yaptık. Artık gitme vakti."

Yoongi kendince haklıydı. Namjoona  bir sıkıntısı olup olmadığı, yapılabilecek bir şey olup olmadığını içtenlikle sormuş ve genelde alınan "teşekkürler" yanıtından sonra uzatmamıştı. Esmer adamın şuan zaten bir ikilemde olduğunu bildiği için üzerine gitmemeye çalışıyordu.

" Ama ben-"

" Jung Hoseok eğer şimdi önüme düşmezsen bir kaç gün yataktan kalkamaz hale geleceksin bilgine!"

Hoseok Yoonginin tehditinden sonra hemen ayağa kalkıp hızla aşağıdaki kata inmişti. Yoongi ise Namjoon ile vedalaştıktan sonra sevgilisini takip etmişti. Jungkook Hoseokun az önce verdiği tepkiyi komik bulduğu için kıkırdamıştı.

" Sen niye gülüyorsun bakalım ufaklık?"

" Hoseok ve Yoongi hyung bazen çok komik olabiliyor."

" Sen bir de onları Hoseok kıskançlık krizine girince gör. "

" Hoseok hyung mu? Ama o hiç kıskanç birine benzemiyor. Hatta çok sakin ve nazik biri."

" Geçen ay Yoongiye öpücük attı diye bir erkek omega ile saç başa giren Hoseoktan bahsediyoruz. Konu mühürlendiği alfa olunca pekte sakin veya nazik biri değil. "

Jungkook duyduklarına inanamadığı yüzündeki şaşkın ifadeden okunuyordu.
Namjoon ise tekrar yatağın kenarına oturmuş onu izliyordu.

" Aç mısın?"

Jungkook başını evet anlamında sallamıştı.

" O zaman burada bekle sana bir şeyler hazırlayıp geliyorum."

" Ben de gelmek istiyorum . Yatak yatmaktan bıktım."

" Daha tamamen iyileşmedin ufaklık. "

" Beni ve vücudumu küçümseme Namjoon. Ben çok güçlüyüm bir kere."

" Eminim ki öylesindir ama hala tek başına fazla hareket edemezsin ufaklık."

" O zaman sen de bana yardım et."

"Nasıl?"

" Mesela beni kucağında aşağıya kadar taşıyarak. "

Namjoon Jungkookun böyle bir şey istemesine şaşırmış ama red etmemişti.

" Öyle olsun ama canın acımaya başlarsa hemen yatağa geri dönüyorsun. Söz mü?"

Jungkook memnun bir şekilde cevap vermişti.

" Söz. "