Karma (Namkook)

25.Bölüm

" Jimin oğlum sakin ol."

"Olamam anne ! Ne demek ben burada durur iken Jungkooku seçmek?! Ne demek?! "

" Jimin abartma sevgilim. Alt üstü bir mektup."

Namjoon ile Jungkook merdivenlerden inerken Jiminin cümlelerini anlamaya çalışıyordu.

" Ne oluyor burada ? Jimin neden yine histerik gibi bağırıyorsun?"

" Hah işte kendisi de geldi! Buyur abicim bu sana geldi!"

Jimin resmen elindeki kağıdı Jungkookun yüzüne atmıştı. Jungkook ise sakin kalmaya çalışarak elindeki kağıda baktı.

Saygı değer Jeon Jungkook,
Uzun süredir sizi izliyoruz. Eşsiz, farklı, çeşitli, kışkırtıcı, cesaretli ,meydan okuyucu ve yeniliklere açık olan tarzınız bizi bizden aldı. Sizinle birlikte çalışmak isteriz.

Saygılar JP Desing

Jungkook okuduklarına inanamıyordu.

" Namjoon bak."

Genç adam mutluluğunu ailesi ile değil de yanında duran esmer adamla paylaşmak istemişti o an. O an Jiminin az önceki sinirli halinden eser kalmamıştı. Küstah bir yüz ifadesi ve bir o kadar sakin bir ses tonu ile konuşmuştu.

" Tabi ya. Namjoon  Bunu nasıl akıl edemedim! Torpil ile kendine iş teklif ettirdin değil mi? Senden de zaten bu beklenirdi abicim. "

Jungkook kardeşine anlamamış bir yüz ifadesi ile bakıyordu.

" Neden bahsediyorsun sen Jimin?"

" Hadi ama belliki sevgili nişanlın sen evde boş boş oturma diye araya tanıdıklarını ve ilişkilerini sokarak sana iş bulmuş. Ya da sen yalvarmışsındır seni oraya kakalamasını. Ne kadar da acınası. "

Genç adamın az önceki küçük çaplı şoku ve sevincinden eser kalmamıştı.

" Ben öyle bir şey istemedim. Namjoon yoksa gerçekten de senin işin mi bu?"

Esmer adam çatık kaşlar ve sinirli bakışlar ile Jimine bakar iken bir yandan da ona sorulan soruyu cevaplamıştı .

" Tabiki de hayır. Sen bunu istesen bile yapmam. Ki zaten buna ihtiyaç duyan birisi de değilsin. Sana söylemiştim. Sende farklı ve eşsiz bir ışık var diye. Belliki bunu tek fark eden ben değilim. Yıldızın parlamak ve eşsiz ışığı ile insanları aydınlatmak için var Jungkook. "

Jimin bu cevaptan memnun kalmadığı hatta gıcık kaptığı için tıpkı zehirli bir yılan gibi içindeki zehri kelimeler ile akıtmaya devam etmişti.

" Hadi ama enişteciğim. Bu yalana inanmamızı beklemiyorsun herhalde. Belli ki bu işi sen ayarlamışsın. Jungkookun ne kadar zevksiz ve başarısız biri olduğunu hepimiz biliyoruz."

" Jimin bu kadar yeterli bence."

Taehyung eşini belinden tutup kendine doğru çekmişti. Eğer onu kontrol altına almaz ise neler olabileceğini biliyordu.

" Haklısın sevgilim. Bence de bu kadar rezillik yeter. Sevgili abiciğim zaten bu işi kabul etmez. Ne de olsa o modadan anlamaz."

" Jungkook oğlum kardeşin haklı. Bence sen onlara bu işi kabul edemeyeceğini hatta kardeşinin daha uygun olduğunu ve onunla çalışmalarını tavsiye ettiğini söyle."

Jungkook annesinin dediklerini duyunca beyninden vurulmuşa dönmüştü.

" Anne sen ne dediğinin farkında mısın? Neden bana gelen bir iş teklifini red edip Jimine vereyim?"

" Çünkü sen beceriksizsin. Bu işi de eline gözüne bulaştırıp ailemizi rezil edeceksin. Bırakta bu işi bilen biri yapsın sevgili abiciğim."

" Jimin doğru söylüyor Jungkook. Zaten bu adam ile nişanlanman bile ailemizin ismine büyük zarar verdi. Bir hatanı daha kabul etmiyorum."

Bu defa atak babasından gelmişti. Jungkook sinirden gülmeye başlamıştı.

" Siz ciddi misin ya? "

" Eşimin bu alanda bilgisi ve eğitimi var Jungkook. Bu yüzden bence de bu işi Jimine bırakmalısın. "

Jungkook kalbinde bir acı hissetmişti. Namjoon tam lafa girecek iken genç omega ondan önce davranmıştı.

" Ben bu iş birliğini kabul edeceğim."

Jimin alaycı bir kahkaha atmıştı.

" Saçmalama . Sen beceriksizin tekisin. Bunu başaramazsın. O işi bana vermelerini söyle ,kenara çekil ve nasıl yapılır izle ."

"Bu nasıl bir yüzsüzlüktür? Size benimle böyle konuşma hakkını kim verdi? Pardon ben verdim değil mi? Çünkü yıllarca sizin bana karşı olan yanlışlarınızı ve terbiyesizliklerinizi göz arda edip sustum. Ben mi beceriksizim? Sana bunu düşündüren ne ? Her zaman geri adım atıp  ilgi odağı olmana izin vermem mi? Her defasında tüm ilgiyi kendine çekmek için yapmadığın kalmadı. Taehyungu eve getirdiğim de hatta nişanımızda bile ilgiyi üzerine toparlamak için elinden geleni yaptın. Ama bu sefer sana istediğini vermeyeceğim. Hani bana çocuk gibi davranıyorsun diyorsun ya. Asıl şımarık çocuk sensin. Bundan sonra sana istediğini asla vermeyeceğim sevgili kardeşim. "

" Jungkook kardeşin ile böyle konuşma."

Jungkook hala kardeşinin tarafını tutan annesine dönmüştü.

" Bu durumda olmamızın en büyük sorumlularından birisin bunu biliyorsun değil mi anne? Hep Jimin daha küçük onun yerine sen bunu yap sen şuraya git ve buna benzer bir sürü şey söyledin. Benim yaşıtlarım özgür ve mutlu büyür iken ben hem bu şımarık velet bakmak hem de senin iyileşmemiş travmalarını üstlenmek zorunda kaldım. Söylesene ben evlatlık mıyım? Bana böyle davranmanızın başka bir açıklaması yok çünkü."

" Jungkook kelimelerine dikkat et! Fazla kaba olmaya başladın!"

Jungkook ona bağıran babasına dönmüştü. Şimdiye kadar cevap verir iken sakin bir ses tonu ile konuşmuştu. Ama babasının ona bağırması ile kontrolünü kaybedip kendi de yüksek bir ses tonu ile cevap vermişti.

" Ben mi kaba mıyım?! Şuan bu durum da bile mi beni suçluyorsun baba?! Ya bir gözünü açsana artık! Burada yanlış olan sizlersiniz ! Çocukluğum hatta gençliğimi yiyip bitirdiniz! Beni mahvettiniz! Sevdiğim her şeyi elimden aldınız! Beni herkese rezil ettiniz bu da yetmezmiş gibi beni bu iki pislik ile aynı evde yaşamaya zorladınız! Ve şimdi karşıma çıkmış bana mı bağırıyorsunuz! Hepinizin bir psikoloğa görünmesi şart! Namjoon gidelim."

Jungkook esmerin elini sıkıca tutup çıkışa yönelmişti.

" Jungkook nereye? Konuşma burada bitmedi."

Ona seslenen kadının gerçekten nasıl biyolojik annesi olduğunu hala sorguluyordu genç adam.

" Cehennemin dibine! Gidip hayatımın tadını çıkarmaya başlayacağım! İzninizle sevgili ailem!"

Jungkook sinirden titreyen vücuduna rağmen Namjoonun arabasına kadar yürümüştü. Ikili arabaya binince Namjoon sessizliğini bozmuştu.

" Iyi misin ufaklık?"

Jungkook başını hayır anlamında sallamıştı.

" Iyi değilim ama olacağım. Onlardan intikamımı tek tek aldığım zaman iyi olacağım."