13.Bölüm

399 37 40
                                    

Kötü başlayan toplantı güzel bir şekilde son bulmuştu. Herkes Jungkooku sıcak bir şekilde karşılamıştı. Hatta Jacksonun saçma ve alakasız hikayelerine ve Yoonginin her şeye ve herkese öldürücü bakışlar atmasına bile alışmıştı. En son ne zaman böyle rahat bir ortamda bulunduğunu hatırlamıyordu genç adam. Arkadaşları sandığı insanlar ile iletişimi keseli çok olmuştu. Nasıl iletişimi kesmesin ki? Çoğu Jimin ve Taehyungun arasındaki yasak ilişkiyi Jungkooktan önce öğrenmiş ama ona söylememiştiler. Aslında hep böyle olmuştu. Her şeyi en son öğrenen kişi Jungkook olmuştu ama Namjoonun ortamı kendi ailesinin ortamından çok daha güzeldi. Bir kere insanlar yapmacık değildi. Herkes düşündüğünü açıkça söylüyordu. Omega etrafındaki insanları inceleyip derin düşüncelere dalar iken Namjoonun kalın sesi onu saniyeler içinde o düşüncelerden çekip almıştı.

" Veda zamanı geldi. Jungkooku evine bırakmam gerek. Yoksa ailenin istenmeyen ve sevilmeyen damadı olacağım."

Jungkook ve Namjoon ayağa kalkınca diğerleri de kalkmıştı.

" Senin gibi birinin onlara damat olması onlar için gurur duyulması gerektiren bir durum dostum. Koskoca Kim Namjoon dan bahsediyoruz burada. Ben omega olsam seninle çıkabilmek için her şeyimi verirdim."

Jungkook Namjoonun ona montunu giydirmesine izin verir iken Jacksona cevap vermişti.

" Neden Namjoonun ortamında bulunan  herkes onunla beraber olmak istiyor? Cidden benimle ilişkiye başlayınca mı aklınıza bu adamın mükemmel biri olduğu geldi?"

" Wow sakin ol şampiyon. Ben sadece şaka yapıyorum. Hem Namjoon-ah benim tipim değil."

" Her şakanın altında biraz da olsa gerçek yaratmış. O yüzden gözüm üzerinde Wang Jackson. Benim alfamdan uzak dursan iyi edersin."

Jackson ben suçsuzum dermişcesine ellerini havaya kaldırır iken Yoongi ve Hoseok onların bu hallerine gülmüştü.

" Ben de bu omeganın senden neden korkmadığını merak ediyordum oysaki kendine benzeyen küçük bir psikopat bulmuşsun velet."

Namjoon omeganın montunu da ilikledikten sonra onun elini tutmuştu.

" İnan bana Yoongi hyung Jungkookun nelere yapabildiğini  bilsen şaşırırsın. "

" Yoongiyi şaşırtmak pek kolay değildir ama Kookienin bunu başara bileceği de şüphesiz."

" Hobi hyung böyle konuşma lütfen. Utanıyorum. "

" Namjoon-ah sevgilinde senin gibi kişilik bozukluğuna sahip sanırım. Az önce benim alfamdan uzak dursan iyi edersin derken hiç utanmıyordu dostum."

" Seninle iletişim kuran insan zaten bir zaman sonra utanç kelimesinin ne olduğunu unutuyor Wang. Bunun için de Jungkooku suçlayamazsın. "

" Neden her defasında laf dönüp yine bana giriyor? "

" Çünkü o çeneni nerde ve ne zaman kapatman gerektiğini hala öğrenemedin seni Çinli velet."

" Hey ben Hongkongluyum bir kere."

Yoongi buna karşılık olarak göz devirmişti.

" Her neyse. Hepsi aynı şey."

" Yoongi hyung şuan resmen ırkçılıkta boyut atladın."

" Ne o hoşuna gitmedi mi? Yoksa bununla bir sorunun mu var velet? Hatırlatırım az önce amerikalar hakkında konuşur iken siz de bana hak verdiniz. Ben en azından herkese karşı aynıyım ve bu konu hakkında ülke ve halk ayırmıyorum. Yani bu beni tamamen bir ırkçı yapmaz."

Namjoon buna karşılık sessiz kalmıştı çünkü Yoongi bir yere kadar kendine göre haklıydı. Diğerleri ise resmen beyin göçü yaşamış gibi Yoonginin az önce söylediklerini düşünüyordu. Bu adam bazen düşünme ve konuşma şekli ile insanları resmen etkisiz hale getirebiliyordu. Bu yüzden Namjoonun en yakın dostuydu. Esmerin yer altı görüşmelerine gidip onları kelimeleri ile halt eden yakın bir dost.

" Hepiniz bana az önce beyinlerinizin ameliyat ile alınmış gibi bakmayı kesin. Velet sen de sevgilini evine götür artık. Bugün yeterince Jacksonun saçmalıklarına maruz kaldı. "

" Peki Yoongi hyung. Sonra görüşürüz. "

" Bugün siz veletler ile yeterince zaman kaybettim. Beni artık yarın ara. Hatta en erken 3 gün sonra falan ara. Bir esmer omega ile biraz işim var da."

" Yoongi bunu herkesin önünde söylemek zorunda mısın?"

" Şu aramıza katılan yeni velet hariç buradaki kimse masum değil. Ki bence ben günlerce deli gibi sex yapacağımızı çok nazik bir şekilde dile getirdim."

" Az önceye kadar nazik olmasa bile  daha az utanç verici bir cümle kurmuştun Yoongi hyung."

" Neyse ne. Ayıp olmasın ama artık evlerinize siktirip gidin."

" Aferin sevgilim. Çok nazik ve elittin. Kookieye resmen çok iyi örnek oluyorsun."

Hoseok ironik kelimeleri ile  Yoongiyi uyarır iken Namjoon elinden tuttuğu omegayı büyük mekandan çıkarmıştı. Hava kapkaranlık ve soğuktu. Esmer adamın canı sigara yakmak istemişti. Bugün öğrendiklerinden sonra vücudunu bir şekilde toparlamalıydı. Tabi ki kimseye yorulduğunu veya şaşırdığını belli etmemeliydi. Ne olursa olsun bunu kendine sağlamalıydı. Her zaman ki gibi. Yıllar ona bunu öğretmişti. Sonunda dayanamayıp sigara kutusunu cebinden çıkarıp bir sigara yakmıştı. Karanlık gecede kalın ve yumuşak gözüken  dudaklarının arasından çıkan duman beyaz bir bulut gibi yükselir iken Jungkook onu izliyordu.

" Jungkook istersen sen arabaya geç ben sigaramı bitirip yanına geleceğim."

Jungkook ona verilen emri red ettiğini başını olumsuz şekilde sallayarak belirtmişti.

" Seni bekleyeceğim."

" Cidden bazen fazla inatçısın ufaklık."

" Namjoon bana ufaklık demeyi kes. Ben yetişkin bir bireyim."

Esmer adam dudaklarından beyaz ve masum bir bulut gibi çıkan zehirli dumanın havada çözülmesini izler iken gülmüştü.

" Hem inatçı hem de masumsun. Bu tür insanlar bu dünyada pek bulunmuyor ufaklık. Ama sen hep böyle kal olur mu? Kimsenin çamurunun seni kirletmesine izin verme. "

Jungkook Namjoonun tam karşısında durmuştu. Aralarında çok büyük bir boy farkı yoktu aslında. Esmerin sigara dumanı omeganın yüzüne çarpıyordu.

" Peki ya seninle oynadığımız bu oyun sence beni kirletmiyor mu?"

Namjoon sigarayı yere atıp ayağı ile söndürmüştü. Jungkookun bu zehirli dumanı içine çekmesini istemiyordu. Büyük elleri ile tavşan görünümlü çocuğun yüzünü tutmuştu.

" İnan bana bu oyundan en temiz bir şekilde çıkman için elimden geleni yapıyorum. "

" Ama neden? Senin tek amacın Taehyungtan intikam almak değil mi? Neden bu durumda beni umursuyorsun?"

Namjoon onun gözlerinin içine bakarak ruhunu parçalamaya çalışan omegaya nasıl cevap vermesi gerektiğini düşünür iken bir silah sesi duyuldu. Sonra etraftaki bağırışlar. Esmer adam sol tarafına bakınca onlara telaşlı bir şekilde koşan Junu görmüştü.

" Efendi Kim!"

Sonrası zifiri karanlık.

Karma (Namkook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin