" Vay şerefsizler!"
Jangmi duyduklarına karşı tepkisisiz kalamamıştı.
" Ama tanrı seni seviyormuş ki son anda onların gerçek yüzünü sana gösterip karşına Kim Namjoonu çıkarmış. Tabi onda da biraz psikopatlık sezmiyor değilim. Nasıl bir insana haberi olmadan evlilik kağıtları imzalatır? Sanki kendisi biraz da öküz."
Jungkook hafif bir kahkaha atmıştı.
" Sevgisini belli etmekte bazen sorun çekiyor evet ama bende dünyanın en iyi aşığı değilim. İkimiz de yeni yeni alışıyoruz bu duruma."
" Sen öyle diyorsan. Senin için en iyisini diliyorum o zaman. Ve şimdi bana burayı ilk gördüğünde söylediğin cümleye geri dönmek istiyorum.
Siyah yıllardır senin en iyi arkadaşın ve siyahı sevmenin bir yaşam biçimi olduğunu söyledin. Bunu background'u ne? "" Biliyorsun ki omegalardan beklenilen şey zayıf, kıvrımlı ve feminen görünmeleri. Ben küçükken kilolu bir çocuktum. Bu 14 yaşıma kadar da hep öyle oldu taki annem beni zorla zayıflatana kadar ama o zaman da onların istediği gibi kıvrımlı ve feminen olamadım. Sanırım 10 veya 11 yaşında iken resim dersinde siyah ve beyazın hangi fonksiyonlara sahip olduklarını işliyorduk. Ben de o gün beyaz giymiştim. Okulun popüler ve aynı anda zorbası olan omega ise siyah giymişti. Öğretmen anlatıyordu. Beyaz objeleri olduklarından daha büyük ve siyah ise daha küçük gösterir diye. O omega da bunu hemen bana karşı kullandı. Ben ve Jungkook gibi değil mi hocam . Gerçi o ne giyse iri görünür diyip iğrenç bir kahkaha atmıştı."
Jangmi sinirle elindeki fincanı sıkmıştı.
" Böyle insanlardan nefret ediyorum. Karşımda olsa tokatlarım."
" O günden sonra siyahlara büründüm ama bir zaman sonra da alıştım. Bazen renkli giysemde siyah içinde kendimi en rahat ve güzel hissediyorum diyebilirim. Tabiki zamanla renkler ile aram düzeldi. Şimdi herkese rengin ve vücutların büyüklüğünün önemi olmadığını göstermek istiyorum. Dünyaya herkese yakışan ve uyan parçalar ve koleksiyon sunmak istiyorum."
" İşte aradığımız heves ve hırs bu. Bunu başaracağına eminim."
" Bende eminim ama artık eşimin paydos yapma zamanı."
Jungkook alfasının sesini duyunca heyecanla yüzünü kapıya yaşlanmış ve onu izleyen Namjoona çevirmişti.
" Cidden çok dakik birisiniz Bay Kim. Bunu neye borçluyuz? Acaba kıskançlığınıza mı?"
Jangminin tonundan şaka yaptığı belli oluyordu.
" Eğer eşimin enerjisini işine değilde bana harcamasını istemem kıskançlık ise ozaman evet."
Namjoon Jungkookun yanına yürürken gözlerinin içine bakarak bu konuşmayı yapmıştı. Omegası gizli mesaji almış ve bu yüzden biraz utanmıştı. Yerinden kalkıp eşine sıkıca sarılmıştı. Namjoon bu şekilde karşılandığı için mutlu olmuş ve özlem duyduğu kokuyu ciğerlerine çekmişti.
" Umarım ilk iş günün güzel geçmiştir sevgilim."
" Bir kaç pürüzsüz hariç güzeldi. Baksana benim için özel ofis hazırlamışlar. "
" Evet tam da senin zevkine benziyor. Ama bunları bence evde akşam yemeğinde konuşalım güzelim. "
" Peki."
Namjoon eşine ceketini giymesi için yardım eder iken Jangmi hayranlıkla onları izliyordu. Ikili kadına veda edip çoktan arabaya binmiştiler. Namjoon sürücü koltuğuna oturduktan sonra Jungkookun güvenlik kemerini bağlamış ve o çok beğendiği dudaklara bir buse kondurmuştu. Omega bu anı harekete karşı afalayıp kıpkırmızı kesilmişti. Namjoon ise gülümseyip arabayı çalıştırmıştı. Ikili yol boyunca tek bir kelime etmemişti. Zaten yol uzak değildi ve Jungkook Namjoonun dikkatini dağıtmak istemiyordu. Ama alfa elini onun dizinden çekmiyordu. Yol boyunca eli ile omeganın dizini ve uyluğunu okşayıp durmuştu. Eve geldiklerinde kapıyı her zamanki gibi Hana açmıştı.
" Hoş geldiniz efendim. Yemek-"
Namjoon Jungkooku kucağına alıp Hananın sözünü kesmişti. Omega bu anı hareket ile küçük çaplı bir çığlık atarken Namjoon merdivenleri çıkmayı basmıştı bile.
" Yemeği sonra yiyeceğiz Hana. Senden istediklerimi hazırladın mı?"
" Evet efendim."
" Harika.Diğerlerine söyle herkes odasına çekilebilir. "
" Peki efendim."
Kız kahkaha atmamak için alt dudağını ısırarak oradan hızlıca uzaklaşmıştı. Jungkook ise Namjoona isyan ediyordu.
" Namjoon sen delirdin mi? Ne yapıyorsun?"
" Seninle ilk gecemizden sonra ilgilenemedim. O yüzden şimdi tadını çıkarmaya çalışıyorum. "
Jungkook birden kıpkırmızı kesilmişti.
Bunu gören ve mühür sayesinde hisseden alfa hafifçe hırlamıştı." Sikeyim Jungkook. Bu kadar masum olmayı kes. İçinde yatan o şehvetli kurtu bilmesem cidden sana el sürmekten utanırım."
Omega daha da utanıp yüzünü eşinin boynuna gömerken Namjoon büyük banyoya yönelmişti. İçeri girdiklerinde Namjoon memnun bir şekilde gülümsemişti. Hana her şeyi harfi harfine yerine getirmişti.
" Geldik."
Namjoon dikkatli bir şekilde sevdiği adamı yere bırakmıştı. Jungkook ise hayranlıkla etrafı izlemeye koyulmuştu. Alfa çoktan üst kısmındaki kıyafetler den kurtulmuş bir şekilde sevgilisine seslenmişti.
" Beğendin mi ufaklık?"
" Sana kaç defa daha bana ufaklık deme diyeceğim? Tanrım!"
Jungkook Namjoonu üstsüz görünce utanıp ona sırtını dönmüştü. Alfa ise buna karşılık kahkaha atıp tamamen soyunmuş bir şekilde jakuziye girmişti.
" Sana ufaklık dememe kızıyorsun ama hala bir ufaklık gibi davranıyorsun. Acaba senin içindeki o şehvetli ve seksi omegayı tekrar ne zaman göreceğim? İlk adımı atacağın günü büyük bir hevesle bekliyorum ufaklık. Ama o gün gelene kadar sana öğretmem gereken şeyler var. Tabiki sen bu utangaç kabuğundan kurtulup yanıma gelirsen."
Jungkook derin bir nefes aldıktan sonra hızlı bir şekilde soyunup jakuziye girmişti. Namjoonun uzattığı eli tutup alfanın onu kendisine doğru çekmesine izin vermişti. Yüzleri birbirine çok yakındı. Omega içgüdülerine yenik düşüp alfanın yüzünü ellerinin arasına alıp dudaklarına buse kondurmuştu. Namjoon bundan memnun kalmış ve burnunu çilek kokan boyna sürterek fısıldamıştı.
" İşte böyle güzelim. Kendini sıkma ve benim kollarıma gel."
![](https://img.wattpad.com/cover/289024781-288-k779390.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karma (Namkook)
FanfictionJungkook ihanete uğramış bir omegaydı. Ona ihanet edenler bir şeyi bilmiyordu. Jungkook karmaya inan biriydi.