Jungkook yarım saat önce imzalamış olduğu iş anlaşmasına bakıyordu. Resmen korenin en büyük ve başarılı şirketlerinden biri ile çalışacaktı.
" O kağıt parçasından gözlerini ayır da yemeğini ye ufaklık."
Kutlama için Namjoon onu çok lüks bir restorana getirmişti. Jungkook sevincinden nerde ve kiminle olduğunu unutmuştu bir an.
" Üzgünüm fazla heyecanlıyım."
Namjoon ellerini birleştirip cenesinin altına yerleştirdikten sonra kesin bakışları ile Jungkookun gözlerinin tam içine bakmıştı.
" Heyecanını anlıyorum ufaklık. Ne de olsa yıllardır beklemenin sonunda hayatın yoluna girmeye başladı. Ama bu heyecanın yüzünden benim burada seninle olduğumu unutman canımı bir tık sıkıyor. Heleki bu sabah seni mühürlemiş iken."
Esmer alfa bunu söyleyince Jungkookun sol elini mührün üzerine gitmişti. Nedense bir an mührün olduğu yer ısınmıştı.
" Şimdi bana bu sabah neden aniden seni mühürlemem için yalvardığını açıklayacak mısın?"
Jungkook bu soru karşısında kurumuş dudaklarını ıslatmak için hızla dilini dudağının üzerinden geçirdikten sonra cevap vermek yerine esmeri geçiştirmişti.
" Buna cevap vermemeyi tercih ederim. Ki ben yalvarmadım. Sadece rica ettim."
" Rica etmek ? Daha çok resmen emir verdin ufaklık. Beni mühürle. Hemen şimdi! Burada! Bu pek rica gibi değildi."
" Diyelim ki emir verdim. Sen neden bu emiri yerine getirdin?"
" Jungkook çok tatlı ve güzel bir omegasın. Hatta bazen çok zekice hareket ediyorsun. Ama unuttuğun bir şey var. Ben bu akıl oyunları arasında büyüdüm. O an sinirliydin ve Taehyungun canını yakmak için beni kullandın."
Jungkook aslında yeni sakinleşmiş ce bu sabah aniden sinirle verdiği karar ile kendini nasıl bir duruma soktuğunu yeni yeni anlıyordu. Karşısındaki adama kaşlarını çatarak bakıyordu.
" Neden bana izin verdin o zaman? Neden beni durdurmadın? Hani sen bu intikamın beyniydin? Neden benim böyle bir hata yapmama izin verdin?"
Namjoonun ciddileşmeye başladığını gözleri renginin koyulaşması yüzünden anlamıştı omega.
" Sana bunu bir defa söyledim. Benim bir alfa olduğumu unutuyorsun ufaklık. Bu sabah ilk defa bunu hatırlayıp kendini kollarımın arasına attın. Seni mühürlememi istemen gururumu okşadı . Bunu bir de sana sahip olmak isteyen ama beceremeyen düşmanım önünde yapmak bana öyle bir zevk verdi ki anlatamam."
" Sen bunu daha çok Taehyungu kızdırmak için mi yaptın?"
Jungkook sinirle ayağa kalkıp masayı terk edecek iken Namjoon onun bileğini tutup yerine oturmasını sağlamıştı.
" Ergence bana küsmek yerine beni iyi dinle ufaklık. "
Omega sakin kalmaya çalışarak onu dinlemeye devam etmişti.
"Senin isteğini yerine getirmenin bir kaç sebebi vardı. Tabiki bunların arasında ilişkimizin gerçekçi gözükmesi ve Taehyungun canını yakmak vardı. Unutma ki her şeyi detaylıca planlıyor ve uyguluyorum. Artı bu intikamı tek ben değil sen de arzuluyorsun. Bu yüzden bana seni durdurmadığım için kızamazsın. Sen bana pas verdin ve ben gölü attım."
Jungkook sessiz kalarak Namjoonun bu söylediklerine katıldığını göstermişti. Alfa ise kırılmış olan çocuğun elini kendi eli ile örtmüş ve gözlerini içine bakarak konuşmaya devam etmişti.
" Sana bunu yapmamın bir kaç sebebi olduğunu söylemiştim. Şimdi benim için en önemli nedenlere gelmek istiyorum. Mühürlü olan insanlar diğerinin ne hissettiğini hisseder. Bu benim için bir artı çünkü senin ne düşündüğünü veya hissettiğini anlamak bazen çok zor oluyor. Hala bana tamamen dürüst değilsin. Bazen söylemek istediklerini içine atıyorsun. Akıl oyunlarında iyiyimdir ama sıra sana gelince resmen zorlanıyorum. Sanki tüm algılarım körleşiyor. Sen bir anda bir sürü şey hakkında düşündüğün için hangisine odaklanmam gerektiğini anlamıyorum. "
" Ilki ne?"
Namjoon Jungkooku anlamadığını belirten bir yüz ifadesi takınmıştı. Omega tekrar dili ile dudaklarını ıslatıp az önce sorduğu soruyu tekrarlayıp üstünü bir de açıklama eklemişti.
" Bir kaç sebebin olduğunu söylemiştin. İlki ne ?"
Namjoon hafifçe gülümsemişti. Bu oğlan onu bazen cidden alt üst ediyordu. Tekrar ciddi bir ifade takılarak cevap vermişti.
" İlki sana gerçekten sahip olmak istemem."
Jungkook yanlış duyduğunu düşünmüştü. Namjoon ise hala onun elinin üzerinde olan elinin verdiği sıcaklık ve asla kaçırmadığı gözleri ile omegaya bu duyduklarının bir rüya olmadığına ikna etmeye çalışıyordu.
" Aramızda ilk günden beri bir çekim var. Bunu sen de hissediyorsun biliyorum."
Jungkook aniden elini geri çekmişti.
" Bunun sadece bir oyun olduğunu ilk başta söylemiştin. Sana bağlanmamam gerektiğini de. "
" Biliyorum ufaklık. İlk başta cidden öyle düşünüyordum ama sen benim planlarımı ,düşüncelerimi ve duygularımı alt üst ettin. O an sarılırken seni mühürlememi istediğinde vücudunun titrediğini hissetmiştim. Taehyungu görünce onun seni üzdüğünü anlamıştım. Sen benden seni mühürlememi istemeseydin ben gidip o şımarık veledin kafasını gövdesinden ayıracaktım. Ama sen kendi ağzın ile benden bunu isteyince bende kendi duygularıma engel olamadım. O işaretin bana ait olduğunu göstermesinden Taehyung için daha büyük bir ceza olamazdı."
" Sana ait olmak? Ben bir eşya değilim Kim Namjoon."
" Beni yanlış anlıyorsun Jungkook. Biz avrupada yaşamıyoruz. Birine ait olmak onun hayatına karışıp ona her istediğini yaptırmak değil. Birine ait olmak onunla her şeyini paylaşmak demek. Duygularını, düşüncelerini, acılarını, sorunlarını, ihtiyaçlarını ve sevinclerini
Atalarımız birini çok sevdiğinde benim insanım derdi. Ben de senin benim insanım yani bana ait olmanı istiyorum."Jungkook dolmuş gözler ile karşısındaki adama bakıyordu.
" B-Ben kolay biri değilim Namjoon. Zor karakterim yüzünden bir çok kişi bana sırtını döndü. Ya sen de benim şımarık olduğumu düşünüp , usanıp beni bırakırsan?"
Namjoon sol elini Jungkookun yanağına yerleştirip onun yüzünü okşamıştı.
" Jeon Jungkook ben tam da bunu seviyorum. Senin bu kadar çocuksu, temiz ve masum olmanı seviyorum. Sen çok özelsin ve ben bunun değerini biliyorum. Sana bir gün bir yanlış yaparsam inan bana kendi cezamı senin gözlerinin önünde vereceğim. Biliyorum onca darbeden sonra tekrar birine güvenmek senin için çok zor. Ama şimdiye kadar yaptıklarım ile en azından bana bir şans vermeni hak ettim. Sencede öyle değil mi?"
Jungkook Namjoonun ona uzatmış olduğu eli tuttu.
" Umarım sen de beni yanıltmazsın Namjoon. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karma (Namkook)
FanfictionJungkook ihanete uğramış bir omegaydı. Ona ihanet edenler bir şeyi bilmiyordu. Jungkook karmaya inan biriydi.