Bölüm 34

629 42 42
                                    

Sabah sadece bir şeyler içecek vaktimiz vardı. Herkes mutfaktayken içeri girip dolaptan biraz meyve suyu aldım.

"Kahve içer misin Mina?" diye soran Jungkook'a döndüm.

"Hayır, ben kahve sevmem." sonra duraksadım. "Jungkook, sen de kahve sevmediğini söylememiş miydin bana?"

Kafeye gittiğimiz zamanı anımsamıştım. Jungkook'un beni öptüğü gündü, aynı içeceği iki pipetle içmiştik onun içeceğinde kahve var diye.

"Jungkook kahve mi sevmiyormuş?" Hobi güldü. "O nerden çıktı?"

"Bana öyle demişti." dedim.

"Taehyung kahve sevmez." dedi Hobi bu defa başını iki yana sallayarak. "Jungkook gayet de sever. Taehyung'u mu taklit ettin Jungo?"

"O ara havalı olduğunu düşünüyordum." dedi Jungkook ve güldü.

Yani benim gibi kahveyi sevmeyen kişi Jungkook değil Tae'ydi...

***

Taehyung'un arabasında yoldaydık. Arabayı kendisinin kullanacağını düşünmüyordum ancak öyle yapmak istemişti. Radyoda çalan şarkıları dinleyerek yol alıyorduk. Arabanın camları siyah olduğundan dışardan içerisi görünmüyordu. Şehirden ayrıldığımızı belli eden kırsal yollara geldiğimizde bir saat geçmişti.

"Acıktın mı?" diye sordu. Kahvaltı etmeden çıkmıştık yola çünkü biraz geç uyanmıştık. Üyeler de gideceğimizi son anda öğrenmişlerdi.

"Aslında ben bir şeyler hazırladım yol için ama sever misin bilmiyorum..." diye mırıldandım.

"Sen mi hazırladın?"

"Evet, şey kimbap yapmaya çalıştım."

"Kimbap mı? Hadi yiyelim o zaman."

Başımı sallayıp poşetten plastik kabı çıkardım ve kapağını açtım. "Biraz bol sarmışım sanırım." diye mırıldandım. Gözlerini yoladan ayırıp elimdeki kabın içine baktı ve gülmeye başladı.

"Biraz mı?"

"Evet biraz. Ne gülüyorsun? ilk defa yaptık heralde."

"Aman bunları büyükannem görmesin sonra beni sana vermekten vazgeçer."

Omuz silktim. "Yeme o zaman. Ben kendim yerim." kabı ağzıma yaklaştırıp bir tanesini dökmemeye çalışarak ağzıma attım. 

"Bana da ver."

"Yoo, sen yiyemezsin."

"Ben de istiyorum. "gözü yoldayken elini uzatıp kolumu dürttü.

"Vermem."

"Yaaa ben de yiyeceğim. Beni aç mı bırakacaksın?"

"Evet. Aç kal."

Dudak büküp elini geri çekti ve yüzünü buruşturarak ağlamaya başladı. "Ben acıktım." yine o sahte ağlamasını yapıyordu.

"Yaa! Öyle ağlayınca çok çirkin oluyorsun." dedim yanağını parmağımla dürterek.

"Ben çirkin miyim?" daha sesli ağladı.

"Of Taehyung of." kabı ağzına doğru yaklaştırıp kimbaplardan bir tanesini elime aldım. Ona yaklaşmamla hemen ağzını kocaman açmıştı. "Ne büyük ağzın var."

"Seni daha iyi yiyebilmek için. Aman, kimbapı."

Gülmemi tutmaya çalışarak elimdekini ağzına tıktım. Dudaklarını kapatırken parmaklarımı emince omzundan onu ittim.

ERKEK OYUNU  (BTS) Maknae LineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin