ERKEK OYUNU (BTS) Maknae Line

Bölüm 4

Akşamki faciayı ucuz atlatmıştım. Jimin sözlerime sadece gülmüştü ve yurda dönmüştük. Fark etseydi yanardım.

Telefonum çalınca açtım araya Sera'ydı. "Hazır mısın bir saat sonra servise bineceğiz. Neredesin?"

"Ben... şey izin aldım da. Otobüsle gelmem gerekiyor okulla ilgili bir sorunum çıktı."

"Anladım. Beraber yolculuk ederiz diye düşünmüştüm. Neyse orada görüşürüz o zaman."

"İyi yolculuklar."

Benim grupla aynı araca binmem gerekiyordu. Bu Jin'in bulunduğu son konserdi ve konser sonunda beni insanlara tanıtacaklardı.

Bay Choi'nin fikriydi bu, doğrusu hafta boyunca grupla beraber hiç çalışma yapamamıştım. Beni ayrı bir hoca ile çalıştırıyorlardı. İlk defa onlarla konser alanında çalışacaktım sanırım.

Jungkook gece odaya gelmemişti, sanırım biraz üyeler olarak vakit geçirmeleri gerekiyordu. Duraksadım, yıllardır önyargıyla baktığım popüler bir gruba karşı yumuşamaya mı başlamıştım? Bu benim için yeni bir şeydi genelde bir şeyle ilgili ilk düşüncem neyse ona bağlı kalırdım ve haklı olurdum ama şu an bocalıyordum.

Jungkook'un gece gelmemesi işime yaramıştı doğrusu, gittiğim yerde ihtiyacım olacak erkek ve kadın kıyafetlerimi bir araya toplayıp valizime koymuştum. Valizin arkada ayakkabı koyma gözü vardı. Kız kıyafetlerimi oraya tıkmıştım.

Hızla aşağı indim ve binadan çıkmakta olan gruba yetiştim. Kendimi biraz dış kapının mandalı gibi hissetmiyor değildim doğrusu ama bu gayet normaldi.

"Günaydın." deyip yanıma geldi Jungkook beni görünce. 

"Günaydın." tüm üyelerle selamlaştım ve şaşırtıcı bir şekilde Jimin de kısık bir sesle günaydın dedi.

Üzerlerinde bir burukluk olduğunu görebiliyordum ama Jin'in etrafında mutlu davranıyorlardı.

"Hadi gidip bitirelim şu işi." diye bağırdı Jin ve güldü.

***

Konser alanı oldukça büyüktü, sahne arkasındaki odalarda üyeler hazırlanmadan önce sahnede prova yapacaklardı. Bu yüzden şimdilik onları izleyebilirdim. Sera gelmelerine henüz bir saat olduğunu söylemişti.

Herkes çalışma kıyafetleriyle sahneye çıktığında ben de onlarla beraber köşeden izleyecek şekilde yukarı çıktım. Konser alanı devasa boyuttaydı, çenemin düşmemesi için büyük bir çaba harcamam gerekti.

Üyelerin mikrofon ve kulaklıklarının ayarlanması bile o kadar uzun sürmüştü ki... Pratik pozisyonlarını alıp de dans etmeye başladıklarında ise gerçekten onları azımsadığımı düşündüm.

Hepsi çok güzel dans ediyor ve birbirlerine o kadar iyi uyuyorlardı ki, baş dansçılarla dansçı olmayanları ayırt edebilmek için hepsini ayrı ayrı izlemek zorunda kalıyordunuz. Çünkü bir bütün olarak aradan sırıtan kimse olmuyordu.

Gözlerimin Jimin'i takip ettiğini biraz sonra fark ettim. Çok iyi bir dansçıydı cidden ve akşam olduğu gibi fenalaşmış görünmüyordu şimdilik. Bir şeyler yiyip yemediğini merak ettim.

Belki de herkese yiyecek bir şeyler getirebilirdim mola sırasında, sonuçta herkes acıkacaktı değil mi?

Alandan ayrılıp yiyecek bir şeyler bulmak için dışarı çıktım. Enerji veren taze bir şeyler bulmam gerekiyordu. Belki proteinli salata güzel bir seçenek olabilirdi.