ERKEK OYUNU (BTS) Maknae Line

Bölüm 44

Uyandığımda Taehyung'un yüzü gördüğüm ilk şey olmuştu. Bu defa gözleri tam kapalıydı ancak dudakları aralıktı. Saçları gözlerinin üstüne saçılmıştı, o kadar dağınık yatıyordu ki. Aslında gece bir ara başını yatağın diğer ucuna koyduğuna yemin edebilirdim ama uykulu olduğumdan tam hatırlayamıyordum.

Vücuduma sarılı olan kolları ve bacaklarının arasında baya sıcakladığımı söyleyebilirdim.Kasım ayındaydık ama onun bedeni fırın gibiydi. Yavaşça kollarının arasından sıyrıldım.

"Kaçıyor musun?" diye mırıldandı gözlerini açmadan.

"Sen uyanık mıydın?" diye sordum. Yerimden sıçramıştım konuşmasıyla.

"Yarı uyanık." 

"Geçen defa da uyur gibi yapmıştın."

"Uyur gibi yapmıyorum ki. Yarı uyuyorum."

"Taehyung." güldüm. "Çok garipsin. Belki gerçekten Mars'lısındır."

Gözleri aniden açıldı. "Sırrım açığa çıktı. Şimdi seni öldürmek zorundayım."

Üzerime çıkıp sırtımı yatağa yapıştırdığında küçük bir çığlık attım. "Gıdıklarsan ölürsün!"

"Gıdıklayacağım"

"Ama söz vermiştin köydeyken."

"Ben sana söylemeden seni gıdıklamayacağım diye söz vermiştim. Söylüyorum işte, seni gıdıklayacağım." ellerini her yerimde gezdirerek beni gıdıklarken gülmekten karnıma ağrı girmişti.

Gerçekten gıdıklanmak çok yorucuydu hem de kesintisiz gıdıklanmak. "Elimden bir kaza çıkmadan bırak beni!" diye ciyakladım. Altından kaçmaya çalışıyordum. Ancak bana izin vermiyordu.

Koltuk altlarımı, boynumu, her yerimi gıdıklıyordu. Ondan öcümü almak için ben de onu gıdıklamaya çalıştım ancak kaçma konusunda ustaydı. Sonunda beni bırakıp yatağa uzandı. "Şaka yapmıyormuşsun." dedi boynunu tutarak. Tırnağım çizmiş olmalıydı çünkü boynunda ve kollarında küçük izler vardı. Hafif kanıyordu.

"Ya Taehyung... ama ben dedim sana gıdıklanınca kontrolüm kalmıyor diye. Bak ne yaptırdın. Evde batikon var mı hiç? Mikrop kapmasın şimdi."

Güldü. "Önemli bir şey değil. Küçük kedi seni."

"Tetanoz aşısı yaptırmayı mı tercih edersin?" diye sordum kaşlarımı kaldırarak.

"Sağlık kiti banyodaki dolapta."

Dediği gibi kişisel banyosuna girip dolaptan küçük kutuyu aldım ve yanına döndüm. Kahverengi sıvıyı bir pamuğa biraz döküp tırnağımın geldiği yerlere sürdüm. "Bir daha gıdıklamak yok."

"Tırmalıyor diye kedilerle oynamayı kesmem."

"Sensin kedi."

Kapı çalınca Taehyung'a baktım.

"Ben açayım." diyip yataktan kalktı.

"Ben açacak değilim zaten." diye mırıldandım.

Kapıya gitti ve biriyle konuştuğunu duydum sonra kapı kapandı. Taehyung odaya geri döndüğünde daha küçük adım sesleri onu takip etmişti.

"İnanmıyorum! Yeontan mı bu?"

"Ta kendisi. Dün doktora iğnelerini olmaya gitmişti ve gece orada kaldı. Şimdi de döndü. Tannie babaya öpücük." Taehyung yatağın üstünde yere doğru eğildi ve köpek ağzını yaladı.