Bölüm 8

1K 57 31
                                    


Dudaklarını hissetmek gözlerimin ardına kadar açılmasına neden oldu. Gerçekten bunu beklemiyordum. Geri çekilip kaşlarını çattı.

"Bunu yapmamalıydım sanırım." dedi gözlerini masaya dikerek.

Gerçekten ne demem gerektiğini bilmiyordum. Sorun değil falan mı demeliydim?

"Gidelim mi? Çalışma saatim yaklaştı." 

"T-tabi." dedim bir tık kekeleyerek. Neden bir anda bu hale büründüğünü anlayamamıştım. Sonuçta beni öpen oydu ama sanki ben onu taciz etmişim gibi davranıyordu.

Kafenin kapısında yollarımızı ayırdık ve Jungkook yurda giderken arkasından izledim. Benim de gitmem gerekiyordu ama biraz oyalansam iyi olurdu.

Köşedeki çocuk parkına yürüyüp bir salıncağa oturdum. Aklım iki farklı öpücük arasında gidip gelmeye başlamıştı. Jimin'in öpücüğü ve Jungkook'un öpücü, bu ikisini neden birbiriyle karşılaştırdığım hakkında en ufak bir fikrim yoktu ancak zihnime engel olamıyordum.

Jimin'in kendinden emin bir şekilde tutuşu ve öpüşü ile Jungkook'un utangaç öpücüğü arasında gerçekten büyük fark vardı. Ancak ikisi de düşündükçe kalp ritmimi değiştiriyordu. Ne yapıyorum ben ya?

Jimin'in dolgun dudaklarının dudaklarımı kavraması... Jungkook'un ince dudaklarının sadece dokunup geri çekilmesi... birbirleriyle karşılaştırılması mümkün şeyler değillerdi. Başımı iki yana salladım. Yapamam, bunları düşünemem... ergenlik hormonlarıma engel olmalıyım.

Jungkook'la kapının eşiğinde sıkıştığımız gün aklıma geldi, o kadar yakınımdayken de farklı hissetmiştim. Başımı tekrar şiddetle iki yana salladım.

"Benden küçük."

"Kim senden küçük? Orda deli gibi ne başını sallıyorsun?"

Jimin karşımda belirince salıncağı durdurdum. "Burada ne işin var?"

"Geçiyordum seni gördüm, biraz dalga geçeyim dedim."

"Ya da bizi takip etmişsindir belki..."

"Jungkook ve seni mi?"

"Evet."

"Etmemi isterdin değil mi? Ama üzgünüm, o kadar boş vaktim yok."

"Her neyse. Önümden çekilir misin? Sallanıyordum."

Geçip yanıma oturdu ve yavaşça sallanmaya başladı. Ben de ağır ağır sallanıyordum.

"Ne olduğunu biliyorum." diye mırıldandı. "Yaşın çok da önemi yok."

"Neyi biliyorsun?"

"Hiç."

Dönüp yüzüne baktım ama o yere bakarak bir ileri bir geri sallanmaya devam etti.

Dönüp yüzüne baktım ama o yere bakarak bir ileri bir geri sallanmaya devam etti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ERKEK OYUNU  (BTS) Maknae LineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin