Hepimiz çırılçıplaktık ve Jungkook'un dudakları üzerimde gezinirken Taehyung'un dili delirtecek şekilde ıslanan alt bölgemde dolaşıyordu ve hatta bunu yaparken kendisi de inliyordu. Jimin yanıma yatınca Taehyung'la gözlerimiz birleşti.
Islak dudaklarını göstererek sırıttı ve sonra ağzını açıp göz kontağını kesmeden o noktama bastırıp **mın dudaklarını kavrayarak emdi. Elimi saçlarına atıp çektim gözlerim kapanırken.
Dudakları ıslaklığımdan ayrıldı ve üzerime tırmanıp yüzüme yaklaştı. "Gözlerini kapatmak yok." diye fısıldadı iyice kalınlaşmış sesiyle. Jungkook'un yatağın köşesine yığılıp kaldığını fark etmiştim. Jimin de diğer tarafımda gözleri kapalı yatıyordu.
Taehyung uzun iki parmağını ağzıma uzatınca parmaklarını emdim. Bir yandan yüzünü izliyordum, ben emerken sırıtıyordu. Ağzımdan çıkardığı parmaklarını ikimizin arasından aşağı uzattı ve **mımı okşamaya başladı. Parmaklarının değmesiyle bile irkilmiştim. "Bana dokunmak ister misin bebeğim?" nefesimin titrediğini hissederek başımı salladım. Elimi boştaki eliyle tutup sertleşmiş erkekliğine götürdü ve kavramamı sağladı. Eli elimin etrafına sarılıyken aşağı yukarı oynatıyordu elimi sıkarak. "S-ktir." dedi gözlerini bir anlık yumarak. Sonra ıslanmış dudaklarını dudaklarıma kapatıp dilini ağzımın içine kaydırdı. Parmağını hassas noktama bastırarak dairesel hareketlerle okşamaya başladığında ağzının içine boğuk bir inleme bıraktım.
"Bu kadar ıslanman benim için mi yoksa onlar için mi?" diye sordu ağzını bir anda çekerek. Parmağı da hareketini kesmişti.
"Senin için." diye inledim. "Taehyung, ah!" parmağını tekrar hassas bölgeme bastırmasıyla belim yatakla teması kesmişti.
"Adımı tekrar söyle güzelim."
"T-taehyung..." sesimi duymasıyla sırıttı. Kısık koyu renk gözlerinin içinde parıltılar görebiliyordum.
"Gel bakalım." bacaklarımın arasına yerleşti. Eli hala erkekliğini tutan elimin üzerindeydi, biraz zor uzandığımdan hafif doğrulmuştum. Kendi elimle erkekliğini ıslak *mıma sürtmemi sağlıyordu şimdi eli. Gözlerindeki pırıltıyla gözlerimin içine bakıyordu bir yandan.
"Taehyung, gir artık!" diye inledim yorgun bir şekilde. Nefesim tükenmişti.
"Bir daha söyle , ne yapayım?"
"İçime gir, ah!" erkekliğini biraz ittirmesiyle ucu içime girmişti ve bu bile sızı hissetmeme neden olmuştu. O kadar ıslanmıştım ki o hareket etmeden bile penisi yavaş yavaş içime doğru kayıyordu.
"Ah... çok darsın güzelim." dişlerinin arasından tıslarcasına konuşmuştu. Sesi bir hırıltı gibi duyuluyordu. Elimi aramızdan çekip başımı arkaya yasladım. Hafif bir yanma hissediyordum.
"Taehyung, yapmasak mı? Çok büyük gibi..."
"Alışacaksın bitanem korkma." ellerini ellerime kenetledi ve birazcık daha içime kaydı. İrkilerek geri zıpladım. Nefesim düzensizleşmişti iyice.
"Yanıyor Taehyung..." diye inledim.
"Merak etme meleğim." üzerime eğilip dudaklarını dudaklarıma bastırdı ve yavaşça içime doğru girdi. Acı inlemem dudaklarımızın arasında boğuldu. Dudaklarımı öperek birkaç dakika o pozisyonda beni sakinleştirdi. Elleri vücudumu ve saçlarımı okşuyordu. Ben de kollarımı boynuna doladım biraz gevşeyerek. "İyi misin şimdi?" diye sordu yüzünde tatlı bir gülümsemeyle dudaklarını çekerek. Başımı salladım.
İçimde biraz daha ilerlediğini hissedince yatağın başlığına doğru geri çekildim. "Demin hepsi girmemiş miydi?"
Boğuk bir sesle güldü. "Hayır güzelim." bir anda kendini ittirip kasıklarımızı birbirine yapıştırınca tırnaklarımı boynuna geçirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ERKEK OYUNU (BTS) Maknae Line
Fanfiction3 hikayeniin ilkidir. İkinci hikaye Bias mı İdol mü ve üçüncü hikaye Milyonda Bir Kız'dır. Mina bir gün bir kaza sonucu idol seçmelerine katılır. Ancak idol seçmeleri bir erkek grubu içindir. BTS grubu. Mina erkek kılığında grubun içinde kimliğini g...