Derslerim bitmişti ve okulun bahçesinde eve gitmek üzere yavaş adımlarla yürüyordum. Birkaç dakika sonra bir arabanın hafif arkamda ilerlediğini fark ettim. O tarafa bakmadan adımlarımı sıklaştırdım, ancak araba hala benimle beraber hareket ediyordu. Polisi mi aramalıydım? Arabanın yoluna devam etmesini umarak kaldırımın uzak ucuna yanaştım ve durdum fakat o da benimle durmuştu. Hava karanlıktı ve kampüste pek insan yoktu.
Araba kornaya basınca yerimden sıçradım. Ne oluyordu? Dönüp ters yöne yürümeye başladığımda geri geri beni takip etmişti.
"Yah Mina!" tanıdık sesle olduğum yerde dondum. Başımı çevirip baktığımda aralanmış camdan Taehyung'un yüzünü gördüm. "Nereye kaçıyorsun?"
Elimi göğsüme koyup soluğumu dışarı verdim. "Ödüm koptu T-" tam adını söylemek üzereyken durup etrafıma bakındım. Kimse yoktu ama yine de yerin kulağı var derlerdi. "Tavus kuşu."
Kaşlarını çattığında dışardan görünmesin diye aralık olan cama yaklaştım. "Tavus kuşu mu?"
"Ne işin var burda?" diye fısıldadım camın aralığına doğru eğilerek.
"Seni almaya geldim güzelim. Atla hadi."
"Gerek yoktu."
"Bin hadi."
Dediğini tekrarlamasına gerek kalmadan arabaya bindim. Sonuçta buraya kadar gelmişti. "Neden geldin?" diye sordum araba yolda ilerlerken.
"Ben de aynı okula kayıtlıyım biliyorsun." dedi. "Fırsattan istifade gireceğim sınavlarla ilgili konuştum. Derslere giremem malum."
"Evet, bütün sınıf üzerine atlar."
Yandan sırıtışını görünce koluna vurdum. "Çok memnunsun?"
"Beni kıskandığında çok tatlı oluyorsun, ısırabilirim her an."
"Isıramazsın." kollarımı göğsümde bağlayıp arkama yaslandım.
Elini uzatıp çenemin altını okşadı. "Arabamın plakasını aklında tut. Bir dahakine kaçmazsın en azından."
"Evimin dönüşünü kaçırdın!" dedim panikle.
"Senin evine gitmiyoruz ki. Benimkine gidiyoruz."
"Ya! Evimde ayaklarımı uzatma hayaliyle yanıp tutuşuyordum ben."
"Benimkinde uzatırsın."
Dudaklarımı büzdüm. "Aynı şey değil... rahat pijamalarımı bile giyemiyorum."
"Bir kerecik kaldın ve hemen şikayet mi ediyorsun? Bensizlik daha mı güzel?"
Yüzüne baktım hafif yana dönüp. "Hayır değil."
Gülümsedi. "Bu cevabı bu kadar kolay koparabileceğimi bilmiyordum."
***
Evin içine girdiğimizde bir anlık gözlerim kısıldı. Doğru evde miydik?
"Taehyung, kartı kontrol ettin mi?" diye sordum.
"Nasıl yanlış daire kartını almış olabilirim güzelim?" kapıyı kapatırken sırıttı.
"Mobilyalar farklı."
"Evet.." sırıtışı devam ediyordu. "Senin için evi değiştirdim."
"Ne?"
"Başka insanların dokunduğu eşyalara dokunmayacaksın bir daha."
"İnanmıyorum..." salonda dolaşırken gerçekten hiçbir şeyin aynı olmadığını fark etmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ERKEK OYUNU (BTS) Maknae Line
Fanfiction3 hikayeniin ilkidir. İkinci hikaye Bias mı İdol mü ve üçüncü hikaye Milyonda Bir Kız'dır. Mina bir gün bir kaza sonucu idol seçmelerine katılır. Ancak idol seçmeleri bir erkek grubu içindir. BTS grubu. Mina erkek kılığında grubun içinde kimliğini g...