ERKEK OYUNU (BTS) Maknae Line

Bölüm 48

Biraz yorum alabilir miyim :(

-Mina açısı:

"Daha önce nasıl fark etmedim anlayamıyorum." diye mırıldandı Taehyung Mina'nın karnına kulağını dayayarak uzanırken. "Karnın eskisine oranla daha şişik."

"Aslında çok bir fark yok." diye mırıldandım.

"Sen nasıl fark etmedin ki hamile olduğunu? Kadınlar anlamaz mı normalde?"

"Düzensiz regl oluyordum zaten." diyip omuz silktim. "Fark edemedim o yüzden."

"Doktor düzgün yemek yemen konusunda uyardı biliyorsun... aşçı tutalım bence."

"Taehyung ben yaparım yemeğimizi. Gerek yok aşçıya falan."

"Ama senin dinlenmen lazım. Ben de yemek yapmayı bilmiyorum."

"Ramen yeriz tatlım."

"Olmaz!" diye itiraz edip doğruldu. "Büyükannem olsa sana yosun çorbası yapardı... Mina!" aniden kafasının üzerinde ampul yanmış gibi bana döndü. "Annemi çağıralım mı?"

"Anneni mi?"

"Annemle babamı bir süredir görmemiştim... hem seninle de tanışmış olur ve sana iyi bakar."

"Tae bilemiyorum ki... çağıracaksan evi falan toplayalım. Bir şeyler hazırlayalım." yataktan kalkmaya yeltendiğimde bileğimi tutup beni çekti.

"Çağırmamızın nedeni sana bakması değil mi? Üstüne daha çok yorulman saçma."

"Taehyung... asyalı anneler gelin konusunda ne kadar titizdir bilmiyor musun? Annem çok hassastı ama eskiden bana anlatırdı ölen babaannem daha da betermiş. Benim annem Koreliydi, seninki de öyle. Bence neyle karşılaşacağım belli."

"O zaman şimdilik çağırmayayım güzelim." elimi dudaklarına götürüp öptü.

***

"Hoşgeldiniz." diyip selam verdim Taehyung'un anne ve babasına. Bir yandan ona kenardan pis bir bakış attım. Bana çağırmayacağım diyip insanları çağırmıştı ve bana da yarım saat önce haber vermişti.

İçeri geçip oturduklarında ne yapmam gerektiğini düşünüyordum. "Bir şeyler içer misiniz?" diye sordum sonunda. "Aç mısınız? Yemek yapabilirim." diye ekledim.

Kadın gülümseyip başını iki yana salladı ve ayağa kalktı. "Taehyung benim yemeklerimi yemeni çok istiyormuş. O yüzden ben yapayım yemeği."

"Rahatsız olmayın lütfen." dedim hemen. 

"Anne, kızarmış pirinç de yapsana." dedi Tae mutfağa yönelen annesine. Onu boğmamak için kendimi zor tutuyordum. Kadının peşinden gidip mutfaktaki eşyaların yerlerini gösterdim. Kendime göre biraz değiştirmiştim çünkü. Neyseki yüzümdeki yaralar geçmişti. O halimi görmelerini istemezdim.

"Nerelisin?" diye sordu.

"Yarı Koreli yarı Türk'üm." diye cevap verdim.

"Ah... Türk. Kore savaşı hikayelerinde çok duyduk."

Yavaşça başımı salladım. "Ben yapayım mı Bayan Kim? Yoldan geldiniz yorgunsunuzdur." 

"Benim özel tarifim var, bu seferlik yapayım sonrakinde sen yaparsın olur mu?" gülümsedi. Kadın genç görünüyordu doğrusu. 38 civarı gibiydi. "Taehyung normalde kızlardan bize pek bahsetmez. Ama senden bahsedince şaşırdık. Üstelik evleneceğinizi söyledi."

"Biraz ani oldu, düzgün tanışamadık." dedim özür dilercesine.

"Büyükannesiyle tanışmışsın ama. Kadın ikinizin onu görmeye geldiğinden mutlu mutlu herkese bahsediyordu ölmeden önce."