Bölüm 42

571 44 34
                                    

Arkadaşlar bu bölüme koyduğum videolar önemli :) izlerseniz çok memnun olurum. Videolardaki üyelerin davranışlarını aynen alabilirsiniz.

Sabah zar zor uyanmıştım. Başım çatlıyordu resmen o kadar çok içmiştim ki gece. Yine de bugün gitmem gereken bir işim vardı. Run Bts çekimleri için makyöz olarak beni de çağırmışlardı. Hala büyük ekip geri dönememiş olmalıydı.

Kalkıp duş aldım ve saçlarımı kurutup üzerime bol eşofman tarzı şeyler giydim. Maillerimi kontrol ederken Bighitten gelen bir maile rastlamıştım. Yine bir iş maili olduğunu düşünerek açtım ancak gördüğüm şeyle az kalsın telefonu elimden düşürüyordum. Beni almışlardı. Stajyer olarak beni almışlardı şirkete! Elim ayağıma karışarak üzerime başka bir şeyler geçirdim. Daha şık şeyler.

Çünkü çekimler başlamadan önce şirkete gidip imza işini halledebileceğimi düşünüyordum. Saçımı başımı düzeltip makyaj yaptım ve evden fırladım. Kafama yüzümü kapatan bir şapka geçirmiştim çünkü hala biraz korkuyordum insanların saldırmasından.

Sonunda şirkete vardığımda atılan maille ilgili görüşmek üzere insan kaynaklarına gittim. Oradan prosesle ilgili beni yönlendirdiler ve bir saat sonra imzayı atmıştım.

"Stajyer yurduna birkaç güne kadar yerleşmeniz için haber vereceğiz." dedi benimle ilgilenen kişi. 

Başımı sallayıp mutluluktan havalara uçarak oradan çıktım ve asansörle çekimlerin yapılacağı stüdyoya gittim. Sera da gelmişti bu defa. Makyaj malzemelerini düzenlerken içim içime sığmıyordu.

"Seni uzun zamandır bu kadar mutlu görmemiştim." dedi Sera omzumu dürterek. "Ne oldu?"

"Sera..." etrafıma bakındım ve kulağına yaklaştım. "Seçmeleri geçtim!"

"Hangi seçmeleri?"

"Bighitin stajyer seçmelerini."

"Ciddi olamazsın!" diye ciyakladı ve ellerimi tutarak etrafımda zıplamaya başladı. "İnanmıyorum! "

"Neye inanmıyorsunuz?" o sırada grup üyeleri içeri girmişti. Sera'nın kolunu cimcikleyerek onu durdurdum. Soru ise Jungkook'tan gelmişti.

"Hiçbir şey. "dedim hemen.

"Leehwa sen Jungkook'un makyajına, Yeon sen Namjoon'un makyajına, Sera Jhope, Mina Taehyung..." kadın görev paylaşımı yaptıktan sonra yanına gittim.

"Şey... her seferinde bana Kim Taehyung denk geliyor efendim." diye mırıldandım. "Yani, diğer çalışanlar için eşitsizlik olmasın diye söylemek istedim. Belki gözden kaçmıştır."

"Hayır, Bay Kim özellikle seni istediğini belirtti." dedi kadın ve yanımdan ayrıldı.

Beni mi istemişti? Hem de özellikle... şaşkın bir şekilde koltuğa yayılmış olan Taehyung'un yanına gittim.

"Günaydın." dedi.

"Tünaydın." makyaj malzemelerimi masaya dizip yüzüne nemlendirici sürdüm. Kremi yaydığım sırada gözlerini dikmiş bana bakıyordu. "Bir şey mi oldu?" diye sordum.

"Mutlu gibisin."

"Mutluyum." diye onayladım. Elime fondoten süngerini alıp yüzüne uygulamaya başladım.

"Sevindim."

Bir süre sessizce işime devam ettim. Gözlerine doğal tonlarda bir makyaj yapmıştım çünkü konser sahnesinin ışıkları ağır makyajları kaldırıyordu ancak bunun gibi gündelik şov programlarında doğal görünüm daha önemliydi. Makyaj yokmuş da doğal olarak kusursuzlarmış gibi. Gerçi Taehyung suya batıp çıktığında da bundan farklı görünmüyordu. Diğer üyeler biraz daha sevimli oluyorlardı makyajsız. Ama Taehyung genelde aynı görünüyordu.  Elimdeki renkli nemlendiriciyi aralık duran dudaklarına sürdüm.

ERKEK OYUNU  (BTS) Maknae LineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin