Odaya sabaha karşı döndüğmüzden yattığım anda uyuyakalmıştım. Ancak daha uykumu alamadan uyandırıldım. Büyükannenin sesi tüm odayı doldurmuştu mecburen kalkıp odadan çıktım. En fazla 3 saat uyuyabilmiştim.
Taehyung'un da durumu benden farklı değildi. Uykulu gözlerle birbirimize baktığımız sırada tatlı bir şekilde gülümsedi. Ben de ona gülümsedim.
"Siz ne sırıtıp duruyorsunuz? Hadi bakalım gelin beraber tarlaya gideceğiz." büyükannenin konuşmasıyla ona dönmüştük.
Bir saat kadar sonra tarladaydık. Taehyung ten rengi koyulaşmasın diye uzun kollu giymişti ve kocaman şapkası ve maskesiyle tüm yüzü kapalıydı. Gözünde de güneş gözlüğü vardı.
"Bu halin ne böyle kara sinek gibi olmuşsun." dedi büyükannesi üstündekileri çekiştirerek.
"Güzelim, güneşe çıkmamam lazım benim. Yoksa esmerleşeceğim."
"Sen zaten esmer değil misin?" diye mırıldandım.
"Diğer üyelere göre esmerim ama sen eski halimi görmedin." dedi Tae.
"Bu da iyice narin oldu." dedi büyükanne. "Bak şuradakilere nasıl çalışıyorlar." kadının işaret ettiği tarafta esmer ve tenleri terden parlayan iki genç vardı. Tarlayı çapalarken kasları kasılıp gevşiyordu.
"Vay, hakkaten.." diye mırıldandım o tarafa bakarken.
Bir anda Taehyung önüme geçince görüşüm kapandı. "Çok beğendin herhalde?"
"Yani.. oldukça erkeksi değil mi sence de?" dedim gülmemeye çalışarak.
"Sen, ben hariç herkesi beğen zaten." diye mırıldandı yanımdan uzaklaşırken. Duymayacağımı falan mı düşünmüştü? Dönüp peşinden gittim. Çileklerin olduğu tarafa gitmişti ve bir sepet alıp eğildi. O çilekleri toplarken ben de yanına yaklaşıp yardım etmeye başladım.
"Sen kahve sever misin Taehyung?" diye sordum.
"Hiç sevmem, çok acı." yüzünde maske olduğu için mimiklerini göremiyordum.
"Alkol?"
"Çok sevdiğim bir şey değil ama biraz içiyorum."
"Ben de kahve sevmem biliyor musun?"
"Biliyorum." dediğinde şaşırarak ona döndüm. Ancak bir tepki vermeden işine devam ediyordu.
***
Tarladan dönüşte oldukça terlemiştim ve yapış yapış hissediyordum. Bu yaz ayında böyle bir şey yapmak tam bir işkenceydi. Yani sonbahara giriyor sayılırdık ama yine de sıcaktı. Taehyung kolunu omzuma attığında onu ittim.
"Kötü kokuyorum dokunma."
"Ben de terledim." diyip tekrar kolunu omzuma atmaya çalıştı.
"Dokunmaaaa!" diye mızırdanıp ondan uzaklaştım.
"Banyo yapmak için şuraya gideceksiniz." dedi büyükanne banoyu göstererek. "Mina önce sen git kızım."
Teşekkür edip odamdan eşyalarımı aldım ve banyoya doğru yürüdüm. Taehyung'un yanından geçtiğim sırada bileğimi tuttu. "Ben de geleyim mi?"
"Tabii gel." dedim sarkastik bir şekilde. Ama ayağa kalktığında bağırdım. "YA! Saçmalama Taehyung."
Dudağını bükerek bana yaklaştı. Yüzündeki maskeyi ve gözlüğü çıkarmıştı ama şapkasının gölgesi yanaklarına düşüyordu. "Yıkanmaya çok üşeniyorum, beni yıkasan olmaz mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ERKEK OYUNU (BTS) Maknae Line
Fanfiction3 hikayeniin ilkidir. İkinci hikaye Bias mı İdol mü ve üçüncü hikaye Milyonda Bir Kız'dır. Mina bir gün bir kaza sonucu idol seçmelerine katılır. Ancak idol seçmeleri bir erkek grubu içindir. BTS grubu. Mina erkek kılığında grubun içinde kimliğini g...