Eric bana tip tip baktıktan sonra yerde sürünenleri gösterek "onların lanetini kaldırdın mı" dedi. "Tabikide kaldırmadım." diyince surat ifadesi birden asıklaştı. "Elena lanetlerini kaldırmalısın. Yazık değilmi. Tek istedikleri acı çekmemek ve normal olmak" dedi. Eric bu sözleriyle açıkça beni çok şaşırtmıştı. Şüphelenmemem mümkün değildi. Normal Eric olsa kendini gizlemelisin felan der. Tek kaşımı kaldırıp Erice şüpheleyici bakışlar attım. Bir artistligini bekliyordum. Böylece onun o olduğuna inanabilirdim. "Bu bakışlar ne güzelim" deyince bende ipler koptu. Bu asla Eric olamazdı. Bunu ona belli ettirmemek istiyordum. "Tamam peki kaldırıcam Eric ama biz gidene kadar baş ağrılarını kesmem. Bana biraz sinirlenmiş olabilirlerde" dedim. Tam tahmin ettiğim gibi şansını zorlamayıp "tamam" dedi. Yerde yatanların yanlarına tek tek giderek kaldırmış gibi yaptım. Sonra "hadi gidelim" dedim. Bakalım elimden nasıl kaçmaya çalışacak. Beraber yürümeye başladık. O sırada emin olma işini genişletmek istedim. "Ee Eric kardeşinin durumu nasıl oldu. Biliyorum kardeşinin varlığını gizli tutmak istiyorsun ama merak ettim işte" dedim. "İyi o iyi" dedi. Birde kendilerini akıllı sanırlar. Arabaya bindik ve yola koyulduk. Direksiyonu ben elime almıştım. Kaçmak için uygu zamanı beklediği bariz ortadaydı. Şimdi okula götürsem yürüme mesafesinde kaçabilirdi. Bende eve doğru sürdüm. Geldiğimizde iner inmez hızla koluna girdim ve kapıya doğru yürüttüm.Evet yanımda anahtarım yoktu. Tek bir hamlemle kapıyı açtım. "Bem artık gideyim Elena çok yorgunum" diyen çakma Erice gülerek "yakında başkasısın felan zannedicem. Sen yorulmazsın Eric. Hadi gir içeri" diyerek içeri çektim. Zar zor kaderine boyun eğdi. Salonda koltuğu gösterek oturmasını istedim. Oturuncada "bekle hemen geliyorum" diyerek mutfağa gittim. Gözünü korkutmak için tam koltuktan kalkacakken mutfaktan çıkıp "gözüm üstünde" dedim. Yavaşça oturdu. Gözlerimi kapattım ve Ericle iletişim kurmaya çalıştım. Başarmıştımda. "Eric çabuk eve gel. Sürprizim var" dedim. "Tamam" deyince salona gidip çakma Ericin yanına oturdum. ''Ee film izleyelim mi artık'' diyip güldüm. ''Elena benim kalkmam lazım artık. İşlerim var'' diyip koltuktan doğrulmaya çalıştı. O sırada kolundan tutup tekrar oturttum ve ''ölürüm de gitmene izin vermem. Çok zorlama.'' diyip film cdlerinin yanına gittim. Elimle dikkatim cdlerdeymiş gibi bu değil , bu olmaz , izledim diyerek cdleri geçtim. En son bir tanesine ''işte bunu izleyebiliriz'' diyerek televizyona koydum. Film başladı. Anjelina Julie nin filmiymiş meğer. Her heyecanlı anında küçük çaplı çığlıklar attım. Dikkatim tabikide çakma Ericteydi. Tamam yalan söylemicem filmde biraz ilgimi çekmişti. Tam en güzel en heycanlı yerlerine gelmiştiki kapı çaldı. Çakma Eric bana tedirginlikle baktı ve ''birini mi bekliyordun'' dedi. ''hayır kimseyi beklemiyorum'' dedim. O sırada kapı düştü. Evet bildiğin düştü. ''İşte benim tanıdığım Eric'' diyerek güldüm. Eric yanıma geldi ve kendisinin tıpa tıp aynısına takıldı. Çocuğun gözlerde birden korku halini aldı. Eric gülerek ''şöyle bir baktımda ben bayağı yakışıklıymışım'' dedi. Bende dalga geçer gibi baktım. Sonra ciddi bir tavır alıp ''kendi haline gelmezsen seni benken öldürürüm'' dedi. Cevap bile vermeden büyüye başladı. 10 saniye sonra karşıma çıkan kişiyi görmem şok geçirmeme sebep olmuştu. ''paul'' diye bağırdım. ''Beklemiyordun değilmi'' diyerek güldü. O sırada Eric'ten bir yumruk yedi. Paul kanayan ağzını tutarken ikinci yumruğu atacaktıki durdurdum. ''Eric bir dakika'' dedim. ve tekrar Paula döndüm. Paul kim diye merak ettiyseniz söyleyeyim. Bizim Damon'un kuzeni. ''Neler soracağımı biliyorsun. Sormadan anlat her şeyi'' dedim. Erice döndü ve ''sen bu kızı büyüyle izlesen bile ben hayatına bir şekilde girdim.'' dedi. Gözünü bana çevirdi ve ''Damonla aynı liseye gitmeniz tesadüf değil. Benim işim. Böylece senle tanışmış olduk. Damon bile seni takip ettiğimi bilmedi. O büyücü olduğunu yeni öğrendi zaten.'' dedi. Eric elini yumruk pozisyonuna getirip tam vuracaktıki yine tuttum. Kollarımız havadayken Paula ''beni takip etmende ki amaç ne'' diye sordum. ''Laneti nasıl kaldırdığını öğrenmeye çalışıyordum'' dedi. Hayatım oyundan ibaretmiş demek. Kim bilir Emma belkide büyücü yada kurt çıkardı. ''Öğrenebildin mi bari'' dedim alaylı bir tavırla. ''Dur ben söyleyeyim. Öğrenemedin. Sen hangi büyüyle kaldırdığımı öğrenemedin. Ve kötü bir haber daha var. Asla öğrenemeyeceksin. Çünkü öyle bir büyü yok. Şimdi iç organlarının tadına bakmadan çık git bu evden'' dedim. Eric bir yumruk geçirdi. Bu sefer tutmadım. Paul karşılık vermeden olmayan kapıdan çekti gitti. Erice dolan gözlerimle dönüp ''özür dilerim sana zahmet oldu.'' dedim. ''Ne zah-'' derken sözünü kesip ''yalnız kalmak istiyorum'' dedim. Israr etmeden ''peki'' deyip gitti. Koltuğa yatıp gözlerimi kapattım. Yine düşüncelere daldım. Hayatım boyunca babam benle hiç sohbet etmedi , herkes beni havalı bir tip olarak gördü. Stefan benimle lanetini kaldırmam için tanıştı hatta kaçırdı diyebilirim. Julia'yla , namı değer annemle lanet sayesinde tanıştık. Eric son kişiyim diye korumaya çalışıyor. Demek ben özel biri olmasam etrafımda kimse olmayacaktı.
Ayak sesiyle gözümü açtım. Babamla julia kapıdan dikelmiş aynı anda ''burda ne oldu'' dediler. Yattığım yerden tek gözüm açık bir şekilde ''kapı kırıldı'' dedim. Julia ''onu görüyoruz da nasıl kırıldı'' dedi. ''İtince kırıldı Julia. Hani orantısız güç diye bir şey varya öyle kırıldı'' diyip açık olan gözümü kapattım. Babamın ''ne oldu buna'' dediğini duydum. Kalktım ve cevap vermeden odama çıktım. Tam tahmin edeceğiniz gibi banyoya daldım. Çıkar çıkmaz da yatağa girip uykuya daldım.
Kapalı bir alanda gözlerimi açtım. Ellerim ve ayaklarım zincirle bir direğe bağlanmıştı. Karşımda Julia , Stefan , Sera , Babam ve Eric duruyordu. ''Ne oluyor'' dedim şaşkınlıkla. Babam ''uyurgezerken hiç iyi olduğunu söyleyemem'' dedi. ''ne olduğunu ve beni neden bağladığınızı düzgün bir şekilde anlatacakmısınız'' dedim. Julia öksürerek söze başladı.
''Elena öğlene kadar uyudun sonra birden ayaklanıp arabaya indin. Soru sorsakta cevap vermedin. Bizde arkandan takip ettik. Arabayı Stefanın evine kadar sürdün. Ve içeri dalıp saldırdın. O sırada sera ben ve Eric üçümüzde seni durduramadık. Eric büyü yaptıda bayıltıp bağladık seni'' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neyim ben
FantasyHayatımda hersey çok normaldi. Şimdi ne mi değişti? ben değiştim. Eskisi gibi değilim artık. Ben insan değilim. Etrafım vampir, büyücü ve kurt adam dolu. Bense bunların tek hedefiyim. Hepsi bana alacaklı gözle bakıyorlar. Kimileri yaklaşamıyor, kimi...