Kendime gelmeye başlamıştım. Gözlerimi araladım ve ellerimle ayaklarımın bağlı olduğunu fark ettim. Hayatımda pek yaşamadığım bir duygu yaşamıştım. Korku.
Kaçırılmıştım ve benden ne istiyor olabilirlerdi ki. Ölmem gerçekten çok büyük bir ihtimaldi. Kaçma yolu bulabilmek için etrafı incelemeye başladım. Küçücük bir odaydı ve en üstünde havalandırma penceresi vardı. Kaçmak için fazla küçüktü. Hayal kırıklığına uğramış bir şekilde gözlerimi geri kapadım. Ağlamaya başladım.. Uzun zamandır ağlamıyordum. Çok garip gelmişti ama ölebilirdim. Ağlamayıp ne yapabilirdim. O sırada içeri orta yaşlı bir adam girdi. Benim önüme eğildi ve "sırrını bana söylersen ölmezsin" demişti. Ne sırrından bahsediyordu bu adam. Bilmediğim bir sırrım olacak değil yani. Beni başka biriyle karıştırdığını düşünüp "Yanlış kişiyi kaçırdınız .Çünkü benim bir sırrım yok. Olsa bile bundan sana ne. Bırak beni." diye bağırdım. Adam kendinden emin bir tavırla "Yemezler. Sen nasıl insan gibi olabildiğini söylemeden buradan çıkamazsın." dedi. Ne diyordu. Bu adam deli hastanesinden kaçmış olmalı. İnsan gibi olmak nedir ya bir insana bu söylenir mi? Ben böyle düşünürken adam odadan çıktı. Çıldırmak üzereydim. Kapalı alanda daralıyordum. İpleri çözmeye çalıştım ve nasıl yapabildim bilmiyorum ama bir 5 dakikada dişlerimi bıçak görevinde kullanarak ipi kestim. Ayağımdaki ipi de ellerimle çözdükten sonra kapıyı denedim. Tam tahmin ettiğim gibi kilitliydi. Burada çürüyüp gidecektim. O sırada yine kapı açıldı ve ben kaçmaya çalıştım. Adam fazla güçlüydü. Kolumdan tuttu ve merdivenlerden indirdi. Çok güzel bir evdi. Koltukta oturan orta yaşlarda bir kadın bir erkek daha vardı ve bana bakıyorlardı. Burada çok tuhaf şeyler oluyordu ve ben çok korkuyordum. Adam merdivenleri indirdikten sonra beni koltuğa oturttu ve " kaçmaya çalışma çünkü kaçamazsın". Dedi. Kaderime boyun eğmek hiç huyum değildi ama en doğrusu bu diye düşünüp kaçmaya yeltenmedim. O sırada kapı açıldı ve içeri hiç ummadığım biri girdi. Tanrım, bu Stefan.
İnanamıyorum. Bana zorba gibi davranan adamın yanına gidip sinirle "baba sen ne yaptığını sanıyorsun. Sana demedim mi hiç bir şey bilmiyor diye." dedi. Stefan az önce o adama baba dedi ve Stefan bu işin içindeydi. Beni neden kaçırdıklarıda hala büyük bir soruydu. Kafamı sorular karıştırırken Stefan'a dönüp "bana da her şeyi açıklayacak mısınız? Farkında mısınız bilmiyorum ama adam kaçırmaktan suçlusunuz."
dediğimde koltukta oturan orta yaşlı çift gülmeye başladı ve bir tanesi "bu gerçekten bir şey bilmiyor" dedi. Bu insanlar ne diyordu bilmiyorum ama söylediklerimde gülünecek bir şey olduğunu da düşünmüyordum. Stefan kendini açıklamak zorunda hissedercesine bana "gel seninle bahçeye çıkalım." dedi. Sözünü dinlemek istemiyordum ama merakım daha ağır bastı ve çıkışa yöneldim. Kaçmak için güzel bir andı ama içimde bir güven duygusu belirdi. Kaçmadım . arkamdan geldi ve çok güzel görünen bahçedeki masayı gösterdi. Bende gittim ve oturdum. Rahatlamak için harika bir yerdi .Çiçekleri harika görünüşleri kokularına da yansımıştı. Stefan'da yanıma oturup "özür dilerim. Böyle olsun istemezdim." dedi. Bende
- Bana ya her şeyi açıkla ya da deliler gibi bağırır ve kaçarım
+Bak salonda duran çift benim teyzem ve eniştem. Diğeri de anlayacağın gibi babam ve senden bir şey öğrenmek istiyorlar dedi.
Ya bu çocuk harbiden maldı. Ben merak ettiklerimi öğrenmek istiyorum bana bildiklerimi anlatıyor.
-Senin beyninde bir sorun mu var? Bana ne senin eniştenden teyzenden.
Ve benden ne öğrenmek istiyorlar
+Bunu sana ben anlatamam. Şimdi evine gitsen iyi olur çünkü akşam oldu. Yarın okulda görüşürüz dedi . Ayağa kalktı ve eve girdi. Ben gerçekten hiçbir şey anlamamıştım ve şaşırdım. Hemen bahçeden çıkıp ana yola çıktım ve bir taksi çevirdim. Evin adresini verdim ve deri bir ohh çektim. Eve vardığımda üstümde para olmadığı için taksiye beklemesini söyledim. Kapıyı tıklattım babam açtı. Taksiyi gösterdim ve anlamış gibi gitti ve para verdi. Bende hemen odama çıkmaya yeltendim. Ama babam arkamdan salona geç dedi. Ani bir dönüş yaptım ve salondaki oldukça geniş koltuklardan birine oturdum. Babam yanıma geçti ve bana ciddi bir şey konuşacakmış gibi baktı. Bende ona açıklama gereği duyduğum için "bugün kaçırıldım." dedim. Şaşırmış bir şekilde bana baktı ve "Ne" dedi.
-Evet kaçırıldım ve bana saçma sapan bir şeyler söylediler. Sırrım mı ne varmış ?
+Böyle bir şey bekliyordum ama bu kadar çabuk olacağını hiç sanmıyordum.
Babam gerçekten benim bilmediğim bir şeyler biliyordu. Ve bu benim kaçırılma olayımın sebebiydi. Meraklı gözlerle ona baktım ve "Bence bir açıklamayı hak ediyorum" dedim. Bana sevgi dolu bakışlar atarak "sen büyük bir mucizesin" dedi.
Arkadaşlar biliyorum bu bölüm kısa oldu ama ilk günden iki bölüm yazmak istedim. Kısa kısa. İnşallah beğenmişsinizdir. İyi yada kötü her türlü yorumunuzu bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neyim ben
FantasyHayatımda hersey çok normaldi. Şimdi ne mi değişti? ben değiştim. Eskisi gibi değilim artık. Ben insan değilim. Etrafım vampir, büyücü ve kurt adam dolu. Bense bunların tek hedefiyim. Hepsi bana alacaklı gözle bakıyorlar. Kimileri yaklaşamıyor, kimi...