Medyada elena var./
Kızı orada bıraktım. Sanırım babam bu halimi görmek istemiyordu. Gitmişti. Bende çok hızlı bir şekilde hemen eve vardım. Acaba saatte kaç basıyorum? İlk denemem olduğu için biraz başım döndü ama süperdi. Eve geldiğimde kapıyı tıklattım. Tokmak elimde kaldı. O kadar güçlü müydüm? Gerçekten çalışmam lazımdı. Çünkü diğer türlü iki güne evi başımıza yıkardım. Babam kapıyı açtığında direk içeri daldım. Koltuğa yayıldım ve televizyonu açtım. Hiç göze hoş gelen bir program göremedim geri kapattım. Heyecandan ne yaptığını bilmez bir halim vardı. Babam yanıma oturmuş ve bana sigara uzatmıştı. Hiç ''Hayır.'' diyemedim. Ne zamandır içmiyordum. Ağzıma aldım ve babam çakmakla yaktı. Beraber güzel bir keyif yaptık. Tabi ki de sessiz durmadık. Bunu babam bozdu.
''Kızım dönüşümden sonra duyguların ve hislerin çok olacak. Yani kitaba göre konuşuyorum. Bunları yaşarsan şaşırma zamanla alışırsın.''
''Duygu ve his mi. Ya duygusuzsam?'' deyip sinsi bir şekilde güldüm. Babam bile olsa kötü görünmek hoşuma gidiyordu. Odama çıktım. Uyumak için değildi. Uykum yoktu. Banyoya girdim. Vampir bile olsam benim için şu banyodan daha güzeli yoktu. Kendimi rahatlattım. Çıkınca üstüme tayt ve tişört giydim. Bu gece deliler gibi koşmak istiyordum. Ya da denize atlamak. Direk pencereden zıpladım. Henüz kırık camımı yaptırmamıştık. Hızlıca koştum. Ne kadar koştuğumu bilmiyorum.Ormanlık bölgeye gelince durdum. Ağaçlara tırmanmaya başladım. Ve o anda ay'ı fark ettim. Dolunaydı. Stefan bugün dönüşecekti. Onun yanında olmak istiyordum. Deli gibi istiyordum. Kendimi ilk defa durduramadım ve kaldığı eve doğru koştum. Atladığım bir şey vardı. Benim dönüştüğümü bilmiyordu ve beni öldürebilirdi. Öldüremezdi tamam ama buna kalkışması bile tüm moralimin bozulmasına yeterdi. Dönüşmemin tadını çıkarmak istiyordum. Evlerine çok yakınken durdum ve dinlendim. Geri dönmek için tam hareket edecekken çığlıklar duydum. Bunlar Stefan'a aitti. Acı çekiyor gibi inliyordu. Hemen sesi geldiği yöne doğru koştum. Yerde terler içinde gördüm. Kolları kırılıyormuş gibi sesler çıkartıyordu. Beni gördü ve acı bir ifadesi olan suratına şaşkınlığını da ekledi. "Senin burada ne işin var?" dedi. Söylediklerinde bile hissettiği acıyı hissedebiliyordum. Bu bana da acı veriyordu. Yere çöktüm acıyan kolundan tutup "Her şey geçecek" dedim. "Seni gerçekten anlamıyorum." dedikten sonra yine inledi. Benim elimden hiçbir şey gelmiyordu. Onu biraz dikleştirdim. Sarıldım ve gözlerimi kapattım. İnlemesi durmuştu. Artık acımadığını anlayabiliyordum. Birden ayağa kalktı ve "Bana ne yaptın?" dedi. Çok dinç bir şekilde demişti. Bir anda nasıl düzelebildi ki? İyileşmesi bu kadar kolay mıydı?
''Ben hiç bir şey yapmadım. Sadece sarılıyordum. Özür dilerim.'' dedim
''Acılarımı geçirdiğin için benden özür mü diliyorsun? Şuan kolum kırılıyor ve ben bunu hissetmiyorum.'' diye ekledi.
Bunu ben mi yapmıştım? ''Oha!'' dedim içimden. Sadece sarıldım ona. Başka hiçbir şey yapmadığıma yemin edebilirdim. Belkide bu laneti onlardan kaldırmamın yoludur. Sonuçta dönüşünce öğreneceğimi söylemişlerdi. Düşüncelerimde boğulmadan tekrar söze girdi.
''Sen dönüşmüşsün. -Biraz duraksadı- gözlerin.'' dedi.
Şimdi bittim. Yine beni öldürmeye yeltenecekti. Bu beni çok üzerdi. Gözlerim büyük ihtimal kırmızı rengini almıştı.
+Seni öldürmeye çalıştığım için özür dilerim. Ama ölmeyeceğinden emin olduğum için öyle yaptım. Bana değer vermediğini biliyordum.
-Sen gerçekten buna mı güvendin. Benim sana değer vermeme mi? Nereden biliyordun? Sana değer vermiyorum mu dedim? Dedim. Gerçekten çok sinirlenmiştim ve bağıra bağıra söylüyordum. O anda ikinci kez dudağıma yapıştı. Karşı koymadım anın tadını çıkardım ama bu sefer anı bozan o oldu. Bir anda kurda dönüştü. Gülmeden edemedim. Beraber biraz yürüdük. Tabi o 4 ayak üstünde yürüyordu. Garipti biraz. Deniz kıyısına geldik. Sadece oturduk. O an bir ses duydum ve kafamı arkaya çevirdim kimseyi göremedim. Hızlıca kalktım ve etrafıma bakındım. Kimse yoktu. Geldiğimde Stefan yoktu. Ulama seslerini duyar duymaz sesin geldiği yöne koştum. O kadındı gördüğüm. Şu gerçek annem olan. Kurdu yatırmış ve boğazını sıkıyordu. Bu kadının amacı neydi? Hemen koşup Stefan'ı kurtarmaya çalıştım. "Bu senin iyiliğin için" deyip daha çok sıkıyordu. Stefan beni öldürse de onun ölmesini istemiyordum.
Arkadaşlar tekrar merhaba. 11. Bölümün sonuna geldik. Kısa yazdım çünkü bugün çok yoruldum. Her türlü yorumunuzu bekliyorum. İyi okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neyim ben
FantasyHayatımda hersey çok normaldi. Şimdi ne mi değişti? ben değiştim. Eskisi gibi değilim artık. Ben insan değilim. Etrafım vampir, büyücü ve kurt adam dolu. Bense bunların tek hedefiyim. Hepsi bana alacaklı gözle bakıyorlar. Kimileri yaklaşamıyor, kimi...