50. bölüm

7.8K 477 153
                                    

Parti kıyafeti

Eric bunu iyi düşünmüştü ama ölmeyeceğim sadece kitapta yazıyordu. Bir kitapta yazılana ne kadar inanabilirdim ki. Hadi onu geçtim, sonuçta kopacak olan benim kafam. Daha önce hiç kafam kopmadı ve nasıl bir his bilmiyorum. Koparsa da o nasıl birleşecek. Bu kafamdaki düşüncelerin ardından diyebildiğim tek şey ''deneyelim'' oldu. Julia'yla babam buna karşı çıktılar. Julia düşüncelerimi okumuşçasına ''ya kitap doğru değilse'' dedi. Eric'te hiç surat ifadesi yoktu ve bu gerçekten herkesi ürkütürdü. ''kitapta bir sürü isim var ve haklarındaki her şey doğru çıktı. Sizin kızınızı da zevk olsun diye yanlış mı yazacaklar'' dedi. Kimse cevap vermedi çünkü haklıydı. Kendimi böyle bir riske atmak istemiyorum ama başka hiç bir çarem yoktu. Zaten ölü gibiydim. Bunu deneyincede ya öleceğim ya da dirileceğim. Hepimiz çaresizce sessiz kaldık. Bu evet demek oluyordu. Yine bir konuyu merak edip Erice ''beni öldürecek oyuncuyu nerden bulacağız.'' dedim. Hain planlı insanlar gibi gülerek ''aklımda çok iyi bir oyuncu var. Bir saate burda olur'' dedi. Gözlerimi nefret edermişçesine kısarak ''biz daha kabul etmeden planlarını mı yaptın'' dedim. Kafasını gülerek salladı. Hemen ardından, birisi kapıyı tıklattı. Tıklatmak desem garip olur. Alacaklı gibi vuruyordu. Eric ''adamım geldi'' diyerek kalktı ve kapıyı açtı. Kapıda duranı görünce havaya baktım , ellerimi açtım ve sessizce ''tanrım lütfen lütfen lütfen bu olmasın. Beni öldürecek olan başkası olsun'' dedim. Yanıma oturdu ve ''benim gibi muhteşem biri tarafından öldürüleceksin. Bugün şanslı günündesin'' dedi. Kaşlarımı çatarak ayakta duran Erice ''siz akraba felan mısınız'' dedim. Yanımdaki şahıs kahkaha atarak omuzuma bir tane vurdu ve ''nasıl bildin. Bende bu güzelliktekileri aptal sanırdım. Hem güzel hem zeki. İyi kapmışsın kuzen'' dedi. Eric cevap bile vermeden ellerini cebine koyup oturdu. Pis pis sırıttı. Onlara ne laf diyeceğimi bilemedim ve babama dönüp ''sen ne biçim babasın. Burda kızın hakkında neler diyorlar.'' dedim. Güldü ve ''artık kendi sorumluluğunu alabilirsin'' dedi. Birisi beni savunsa şaşardım. Koltuktan kalktım ve çocuğa dönüp ''yarın okula kaydını yaptır. Orada tanışırız ve son olarak kendini sevdirme rolün için sakın Ericten ders alma.'' dedim. Evden çıktım. Juliayla babam arkamdan geldiler. Arabaya bindik ve hiç konuşmadan eve geldik. Aynalardan kaçarak odama çıktım. Kısa süreli bir banyonun ardından kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Gözlerimi açtığımda ayaktaydım. Arkamdaki duvarla bütünleşmiş haldeydim ve önümde omuzlarımı duvara yapıştırmış olarak Julia duruyordu. Derin bir oh çekti. ''sen kafayı mı yedin Julia. Napıyorsun'' dedim. Omuzlarımı bıraktı ve ''okula geç kalıyorsun. Uyanmak bilmedin. Ne yapabilirim.'' dedi. ''Tamam çıkabilirsin'' dedim ve hazırlanmaya başladım. Saçlarımı maşa yaptım. Ne kadar kabarık olursa yüzümün hali o kadar iyi olurdu. Fondoteni yüzüme bocaladım. Eyeliner ve ruj ardından insana benzeyebilmiştim. Üstümü giydim ve aşağı indim. Muhteşem ikili oturuyordu. ''Arabamın anahtarını gördünüz mü'' dedim. Babam anahtar askısını eliyle gösterdi. Aldım. Ayakkabımı giydim ve evden çıktım. Okula adımımı atar atmaz gözler bana döndü. İğrenç bir duygu gerçekten. Konuşmaları umursamadan binaya girdim. Girer girmezde yere yapıştım diyebilirim. Salağın biri beni itti. Yerden sinirli bakışlar atarken biri kolumdan tuttu ve kaldırdı. Baktığımda bunun Ericin kuzeni olduğunu anladım. İtekleyene bir yumruk geçirdim. Ardından Ericin kuzenine teşekkür ettim. Elini uzatıp ''ben shane. Eric'in kuzeniyim'' dedi. Eline karşılık verip ''gerçekten mi. Çok memnun oldum.'' dedim gülerek. İçimde malesef nefret çanları çalıyordu. O çocuğun beynine girmiş olmalıydı. Sırf bana yardım sever görünmek için. Bu tipten ilk gördüğüm anda da hoşlanmamıştım zaten. Bu kadar itici olunur. İçimden lanet okuyuşum bitmeden ''ben büyücü sınıfındayım sende gelsene'' dedi. Tebessüm ederek ''olur'' dedim. Beraber gittik. Eric sınıfta oturuyordu. Onun önüne geçtim ve benim önüme de Shane geçti. Eric beynime girip ''planı anlatıyorum iyi dinle. Shane sana asılıcak , sende ondan biraz hoşlanıcaksın ama tabiki de bana aşık olacaksın. Bir buluşmada sana çıkma teklifi ettiğinde hayır ben Erici seviyorum diceksin. O da kafanı uçuracak.Bugün iyice kaynaşmanız gerekiyor. Buluşma yarın olacak'' dedi. oha diyesim gelse de kendimi tuttum. ''Tamam'' diyebildim. İçeri hoca girdi ve biz üçümüz ders boyunca sohbet ettik. Ders sonunda Shane bana ''okul çıkışı ikimiz biraz gezelim mi'' dedi. ''Olur'' diyerek tebessüm ettim. Eric'te rol icabı sinirli sinirli baktı. Bu rol işinde en zor rol bana düşüyordu. Ne hissediyorsam tam tersini yapacaktım. Okul sonuna kadar muhabbeti büyüttük. Çıkışta da Eric'e hoşçakal deyip arabaya yürüdük. ''Benim arabamla gidelim.'' dedim. Hayır demek istesede hoş karşıladı. Beraber sinemaya gittik. Açıkçası uyudum.

Sinema ardından sahili turladık. Saat baya geç olmuştu. Çok yorgun ve açtım. Bunu hissettirmemeye çalışıyordum. Shane bu durumu anlayınca karşıma geçti, ellerimi tuttu ve ''bugün için teşekürler'' dedi. Sarıldı ve o an kusasım geldi. Bir an önce ölmek istiyordum. Karşılık verdim. Arabaya bindik ve eve geldik. ''Sayenizde küçük hanım, eve arabasız döneceğim'' dedi. Güldüm ve ''al benimkini gece Eric'le getirirsiniz'' dedim. Onu eve davet edeceğimi sanmıştı. Böyle bir şey yapmıcaktım. Eve girdim ve direk uyudum.

Gözlerimi açtığımda kafamın üstünde bir kafa gördüm. Yine mi Shane. Lanet. ''Oh sonunda uyandın. Akşama bu kıyafeti giy. Partiye gidiyoruz. 8 de seni alırım. 6 saatin var'' dedi . Yere bir torba bıraktı ve gitti. Geri uyudum.

Tabikide uyanmama sebep olan yine Julia'ydı. ''Kalk elena saat 6 oldu'' dedi. Üşenerek kalktım ve yüzümü yıkadım. Dönüşte torba gözüme çarptı. Açtım. Elbiseyi elime alır almaz oha dedim. Fazlasıyla açtıktı. Elbise mi bez parçasımı belli değil. Beni izledikleri aklıma gelince ohanın ardından çok güzel demek zorunda kaldım. Cidden bunu mu giycektim. Bu çocuktan nefret ediyorum.

Saçımı ve makyajımı çok abartmadan yaptım. Malum iddialı bir elbisem var. Elbiseyi ve torbadan çıkan ayakkabıyı giydikten sonra Julia kapıdan ''oha'' dedi. O sırada takı işini de hallettim. Kapı çaldı ve Julia hemen aşağı koştu. Odama attığı adımla bunun Shane olduğunu anladım. Ya üstümü giyiniyor olsaydım. Böyle pat diyede girilmez ki ama. ''çok iddialı olmuşsun'' diyerek sırıttı. ''Biraz fazla iddialı diye alttan alttan mesaj verdim. Beraber evden çıktık. Yaklaşık yarım saatlik bir araba yolculuğundan sonra müzik sesinden partiye geldiğimiz anladım. Kapımı açtı. Koluna girdim ve içeri geçtik. Burası bizim okuldakilerle doluydu. Bende yabancı bir parti felan sanıyorum. Müzikle baya bir eğlendik. Yani aslında eğlendim gibi gösterdim. Dans müziği çalınca Shane ile dans etmeye başladık. Sonunda dudağımdan öpmek istedi. Geri çekildim. Bu demek oluyordu ki birazdan kellem kopacaktı. Buna göre fazlasıyla sakindim. ''Bak Shane ben senden hoşlanıyorum, değer veriyorum ama Eric'e aşığım'' dedim. Kolumdan tuttu ve dışarı çekti. Kaba kuvvetle arabaya attı. Kimsenin olmadığı bir yere götürür sanıyordum ama Eric'in evine getirdi. Buda planın bir parçasıydı herhalde. İçeri girdiğimiz gibi oturan Eric'e ''ben bunu yapamam Eric. Siz fark etmemiş olabilirsiniz ama kafası kopan biri nasıl dirilebilir. Başka yolunu bulalım'' dedi. Bu şaşırtmıştı. Eric sinirle ''başka çare yok'' diye bağırdı. Plan zaten kül olmuştu. Gizlenme büyüsü yapmadıklarına göre kelle işini Shane iptal etmişti. Eric bu durumu anlayınca ''Senden bir şey istedim, sadece bir şey. O ölmeyecekti. Mahfettin'' dedi. Shane'ye yumruk attığı an '' durun'' diye bağırdım. İkiside bana döndü. ''Madem ölüyorum. Bunun bana büyü yapan cadılardan değil kendi ellerimden olmasını istiyorum. '' deyip bir elimi çenemin altına diğer elimi kafama koydum. Eric ''sen kendine değer veriyorsun Elena kafayımı yedin. Sakın bir şey yapma'' dedi. ''Yaptım bile'' deyip sırıttım. Son gücümü kullanıp kafamı bedenimden ayırdım....

Merhaba arkadaşlar. Bölümü uzun tutmaya çalıştım. Umarım beğenmişsinizdir. Yeni bölümü en az bir hafta sonra gelir. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. iyi okumalar :)

Neyim benHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin