Niye böyle bir şey yaptığıma dair hiç bir fikrim yoktu. Ama büyü olmadığından eminim. Eski eric böyle bir şey yapabilirdi ama bu sefer ki tamamen benim isteğimdi. Zaten bu duruma oda şaşırmıştı. Bu şaşkınlığı kısa sürecede bitmiş ve öpmeme karşılık veriyordu. Çok ileri gitmeden bıraktım. Pis bir sırıtmayla ''bu neydi şimdi'' dedi. ''Ne olduğunu gerçekten açıklamamı istiyorsan iki tane dudak olur. Biliyorsun ki yüz organlarımızdan bir tanesi yemeği felan onla yeriz'' dedim. Aslında lafımı bitirmeden araya girip ''ne olduğunu biliyorum. neden demek istedim'' dedi. Çok uzatmadan ,birazda utançla, ''teşekkür içindi'' deyip çıktım. Tabikide arkamdan geliyordu. Ben olmasam işsiz kalacaktı heralde. Dışarda ona doğru dönüp ''umarım arabayla gelmişsindir'' dedim. ''Yürüyerek gelecek kadar aptal değilim.'' deyip güldü. Sanırım bu laf banaydı. Hoşlanmaya başlasam bile o kendini beğenmişin lafının altında asla kalmazdım. ''Peşime takılacağını bildiğimden arabaya hiç gerek duymuyorum. Bir kere olsun haksız çıkmadım'' dedim. Cevap bile vermeden ağzını geveleyip dalga geçer gibi oldu. O sırada arabaya bindik. O sırada midemde bir bulantı başladı. Arabanın hareketinden dolayı olduğunu tahmin etsem bile araba asla midemi bulandırmazdı. Erice bu durumu çaktırıp telaşa vermesini istemiyordum. Sadece bir bulantıydı. Pencereyi açtım ve geçmesini umut ettim. ''Ne o hararet mi bastı'' diyip gülen Erice cevap bile vermedim. Gerçekten kendimi kötü hissediyordum. Dayanamıcak konuma geldiğimde ise ''arabayı durdur'' diye bağırdım. Durduğunda ise köşeye koşup içimdekileri boşaltmaya başladım. Eric bir şeyler diyordu ama duymak istemememden mi , yoksa duyamamamdan mı kestiremediğim bir şekilde anlamıyordum. Öyle sırdan şeylerde değil sadece kan kusuyordum. Kustukça midem bulanıyor ve daha çok kusuyordum. Midem çıkacak gibi hissetmiştim. Hiç bir şey kalmamıştı. Ericin elinde tuttuğu suyu çekip aldım. Makyajlı olduğunu unuttuğum yüzüme döktüm. Mide bulantımın geçtiğini anlayınca rahat bir nefes aldım. Tabiki geçecekti. Midemde bir şey mi kalmıştı. Eric ''ne oluyor'' dedi. Ses tonundan telaşlı olduğunu anlayabiliyordum. ''Bir öpücükle hamile kaldım sanırım. Ben nereden bileyim ne olduğunu'' dedim. Azarlayıcı bir ses tonum vardı. ''espiri anlayışını kaybetmediğine göre bir sorun yok'' dedi. Arabaya bindik ve eve kalan yolu hiç konuşmadan bitirdik. Kendi evine getirmişti. Üç evim olmuştu resmen. Burayada bir kaç parça kıyafet getirsem hiçte fena olmazdı. İçeri girince direk mutfağa koştum. Acıkmıştım. Dolaptan hoşuma giden tüm bur cuburları çıkarttıktan sonra yemeye başladım. Mutfak kapısının önünde ellerini göğsünde birleşecek şekilde yaslanmış beni izliyordu. Bu gerçekten rahatsız ediciydi. ''ne bakıyorsun hiç yiyen birini görmedin mi'' dedim ağzımda dağılan kekle. ''berbat görünüyorsun'' deyince makyajım aklıma geldi. Koştum ve kapının önündeki aynaya baktım. Makyajım felan akmamıştı. Zengin malzemeleri bir başka oluyor tabi. O sırada dikkatimi çeken üstümdeki abiyeydi. Rahatsız ediciydi. Eric'in t-shirtlerinden giymek yerine yan evden kıyafet almam daha mantıklıydı. Kapıyı açmamla yanımda belirip ''nereye'' dedi. ''geliyorum hemen'' deyip çıktım. Normalde olsa seranın yanında kalırdım ama çekingenlik vardı açıkçası. İkisinide öldürmek istemiştim. Kapıyı tıklatmamla stefan açtı. ''umarım uykunda felan değilsindir'' deyince hiç beklemeden ''hayır'' dedim. ''iyi o zaman geç içeri'' deyince hiç davet etmicek korkusu yerini rahatlığa bıraktı. Gözüm serayı ararken ''o uyudu'' dedi arkamdan. Tam cevap vericektimki yine midem bulanmaya başladı. Vampir hızımla lavaboya koşup klozete kusmaya başladım. Bana ne oluyordu bu sefer gerçekten merak konusuydu. İçim yine boşalınca sifonu çektim ve kafamı kaldırdığımda kapıda duran Stefana gözüm çarptı. Kapıyı kapatmayı unutmuştum tabikide. Musluğu açıp elimi yüzümü yıkarken ''iyi misin'' dedi. Musluğu kapayıp ''evet iyiyim. aslında ben kıyafet almak için gelmiştim'' deyip seranın odasına çıktım. Seranın pijama takımlarından bir tane alıp aşağı indim. Peşimden yürüyen stefana kapıya gelince ''iyi geceler'' dedim. ''Eric'temi kalacaksın'' deyince ''evet'' deyip yürümeye başladım. Kapıda beni bekleyen Erici sollayıp içeri girdim. Rastgele bir odaya girip üstümü değiştirdim. Lavaboda da zar zor çıkan makyajımı temizledikten sonra rahata kavuştum. Salonda oturan Ericin yanına oturdum ve ''uyumak istiyorum'' dedim. Tam hayır diyecekti ki yüzünü bana döndüğünde şaşkınlıktan sözcüğü yuttu. ''ne var'' dedim. ''Bir şeyler yemen gerekiyor rengin fazla soluk'' deyince kesin bir tavırla ''hayır ne yesem kusuyorum. Bu sefer yemicem'' dedim. ''Yinemi kustun'' deyince başımı salladım. ''Yorgun hissediyorum ve birilerine saldırmam umrumda değil. Ben uyucam'' dedim. ''Saldırman işime gelir.'' deyince cevap bile vermeden odasına çıkıp yatağına yayıldım. Çok geçmeden sızmışım.
Gözlerimi açtığımda güneş çoktan doğmuş ve ev fazlasıyla sessizdi. Gözlerim yarı açık bir şekilde merdivenlerden inmeye başladım. Ericin salonda oturduğunu gördüm. ''günaydın'' desemde cevap vermedi. Yanına gittiğimde gözlerinin kapalı olduğunu gördüm. Bu şekilde uyuyor olmasına imkan yoktu. Zaten ağzını kıpırdatmaya başlamasıyla uyumadığı kesinleşti. Büyü gibi birşey yapıyordu. Bu durum irkilmeme sebep olmuştu. Baygın bir insana yapılan şeyin yapılmasını en doğru buldum. Bu tamamen benim isteğimle alakalıydı. Tokatı geçirdiğim gibi gözlerini bile açmadan ''yavaş ol'' dedi. ''ne büyüsü yapıyorsun sen'' dediğimde duymamış gibi büyüye devam etti. Odaklanarak gözlerini açtığımda gözünün şeri ve bebeği olmak üzere her yeri simsiyahtı. Bir değişik ve havalıydı. Tanrım ben ne diyorum.
Tokata tepki verdiğini bildiğimden bir tane daha vurdum ve gözleri normale döndü. ''iki dakika rahat bıraksan ölür müsün'' deyince gülerek ''evet ölürüm'' dedim. Ardından ''sen ne büyüsü yapıyorsun hesap ver'' dedim. Koltuktan kalkıp ''büyük bir tehlike sanırım bu seferki. Gizlenme büyüsü yapılmış olabilir. Hiç bir şey göremiyorum.'' dedi. Konuya fransız kalmıştım. ''Anlıcağım şekilde konuşsan'' deyince ''kendine aynadan bir bak. Birileri sana büyü yapıyor'' dedi. Aynaya gittiğimde yüzümü görünce ağzım açık kalmıştı. Beni öldürmeye felan çalışıyorlardı heralde. Tek suçum özel olmaktı. Onunda cezası bu kadar ağır olmamalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neyim ben
FantasyHayatımda hersey çok normaldi. Şimdi ne mi değişti? ben değiştim. Eskisi gibi değilim artık. Ben insan değilim. Etrafım vampir, büyücü ve kurt adam dolu. Bense bunların tek hedefiyim. Hepsi bana alacaklı gözle bakıyorlar. Kimileri yaklaşamıyor, kimi...