7. Bölüm

18.1K 1K 50
                                    

Herkes odaya dolmuştu ve ben ne yapacağımı bilmiyorum. Gözümden bir anda yaşlar boşalıverdi. Emma bana ne oldu der gibi bakıyordu ve diğer herkes. O anda yalan söylemem lazımdı ve hıçkıra hıçkıra "Düştü." dedim. Hepsi aşağı indi ve Emma kolumdan tutarak benimde inmeme yardımcı oldu. Damon'u gördüğümde çok daha kötü oldum. Bunu ben yapmıştım sırt üstü yatıyordu ve her tarafı cam parçalarından kesilmişti. Hemen arabaya taşıdılar ve 2 arabayla hastaneye gittik. Acil bölümüne aldılar ve kimseyi içeri sokmadılar. O arada yere oturmuş ağlıyordum. Herkes soran gözlerle bana bakıyordu. Olivia "Bu onun suçu. Eminim o iteklemiştir." diye beni suçluyordu. Yüzümü bacaklarıma yapıştırdım ve büzüştüm. O arada birisi ellerinin arasına kafamı aldı ve ona bakmamı sağlayacak şekilde kaldırdı. Bu Stefan'dı. ''Gel biraz hava alalım22 dedi. "Hayır" desem de beni kucağına aldı. Ve dışarı çıkarttı. Benim yaptığımı bildiğini hissediyordum. Beni bir banka oturttu ve "Bekle geliyorum.'' dedi. Kaçacak halim yoktu. Kahve getirmişti. Sıcak sıcak gerçekten iyi geldi. Ama pek içmedim. Ellerimi ısıtması çok hoşuma gitti biraz sakinleştim. Yanıma geçti ve bana sarıldı. Omzuna başımı yasladım ve öyle sustuk. Ne kadar öyle kaldık bilmiyorum ama Emma bıraksa saatlerce kalabilirdim. Emma heyecanla yanıma geldi ve " Damon uyandı ve seni görmek istiyor." dedi. Çok çabuk uyanmıştı. Demek ki çok kötü bir şey olmamıştı. Hemen yerimden doğruldum ve hızlı adımlarla hastaneye girdim. Stefan'da arkamdan geliyordu. Kaldığı odaya girdim. Bana kızgın değilde soran gözlerle bakıyordu. Yanına oturdum ve bana kısık bir sesle "Sen nesin?" dedi. Olamaz ne diyecektim şimdi. O anda ağzımdan korkuyla dolu bir şekilde "Anlamadım. Neyden bahsediyorsun?" dedim. Sesim titremişti. Bunu fark etmemesini umut ediyordum. Bana boş gözlerle "Sen neyden bahsettiğimi biliyorsun. O kitapta neden ismin var?" dedi. Direk savunmaya geçtim ve

-Ne kitabı. Kitap falan yok. Damon sen ne diyorsun?

Söylediklerime kendim bile inanacaktım neredeyse. "Yanlış hatırlıyorum galiba. Özür dilerim" deyip gözlerini kapattı. Bu işin peşini bırakmayacağına adım gibi emindim. Bu kadar kötü olmak zorunda değilim. Çocuğun her yeri dikiş ve ben hala kendimi düşünüyordum. 15-20 dakika ona öyle baktıktan sonra hastane odasından çıktım. Polisler gelmişti. Bu kesin Olivia'nın işiydi. Direk odaya girdiler. Büyük ihtimal olanları Damon'a soracaklardı. Çok tedirgin olmuştum. Benden şikayetçi olabilirdi. Polislerin çıkmasını bekledim ve çıkıp gittiler. Damon'un benden şikayetçi olmadığını anlayıp derin bir oh çektim. Herkes yavaş yavaş evlerine dağılıyordu. Olivia ben Emma ve Stefan kalmıştık. Olivia bana katilmişim gibi bakıyordu.  Ve sonunda konuştu

+Bunu senin yaptığını ispatlayacağım.

-Sen beni neyle suçluyorsun söyler misin bana? Benden bir kere dayak yedin diye beni suçlayamazsın. Kimse senin kadar sinir bozucu olmadığı için senden başkasına zarar vermem. Diye bağırıyordum. Bunu beklemiyor gibiydi. Çünkü bende kendimden beklemiyordum. Birinin kanını içmem gerekirse bu kişi kesinlikle Olivia olurdu. Ona karşı acayip kinliydim. 4 senedir aynı sınıftayız hep kavgalı olmuşuzdur. Olivia ile birbirimize nefret dolu bakışlar atarken telefonum çaldı. Telefonumun cebimde olduğunu bile çalana kadar bilmiyordum. Telefonu çıkarıp baktığımda babamın aradığını gördüm. Tabi evin içi savaş alanı gibi ve boştu. Muhtemelen evin hali için bağıracaktı. Kendimi buna hazırladım ve telefonu açtım.

+Kızım neredesin iyi misin , evde ne oldu?

-Baba bir sakin ol iyiyim. Hastanedeyiz.

+Ne! Ne hastanesi! Hangi hastane? Hemen geliyorum.

-Ya baba gerek yok arkadaşım küçük bir kaza geçirdi, deyip kapattım.

Olivia hala bana bakıyordu ve "Kaza mı? Küçük mü? Yalan makinesi gibisin."  dedi. Tam doğruldum ve ona doğru koşuyordum ki Stefan belimden tuttu. "Sakin ol" diye kulağıma fısıldadı. Bende orada sadece Olivia'ya "Sen bittin." demekle yetindim. Kavganın zamanı olmadığını biliyordum. Bu yüzden kendimi sakinleştirdim. Zaten yaklaşık yarım saat sonra da Olivia gitti. Emma da ben gidiyorum dedikten sonra Stefan'la beraber kaldık. Ben burada sabaha kadar kalacaktım. Damon'u tek bırakmaya niyetim yoktu. Annesi ve babası yoktu Damon'un. Yurtta büyümüştü. Baya sorunlu yılları geçmişti. Biliyordum.

Stefan'a "Sende git artık." dedim. ''Hayır.'' der gibi kafasını sallayıp "Kalıyorum." dedi. Benden gerçekten hoşlanıyordu galiba. Sabaha kadar oturduk hastanede arada bir hemşireler geçiyordu. Onun dışında çok sessizdi. Hastane kokusu benim mayışmama sebep oluyordu. Midemi bulandırıyordu. Ve hava almak için dışarı çıktım. Kendimi çok kötü hissediyordum. Stefan geldi ve "İyi misin?" dedi. "Hayır." dedim sessizce. Ben bile duyamadım ama onun anladığını hissedebiliyordum "Kan içmen gerekiyor." dedi. En son bunu hatırlıyorum. Bilincimi kaybettim ve düştüm.

Arkadaşlar inşallah bu bölümü beğenmişsinizdir. Yine kısa oldu biliyorum. Kısa kısa yazmak daha çok hoşuma gidiyor açıkçası. İyi ve kötü her türlü yorumlarınızı bekliyorum..iyi okumalar

Neyim benHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin