3. Bölüm

28.4K 1.2K 146
                                    

Medyada Elena var./

Babam bana "Sen mucizesin." dedi. Hoşuma gitmedi değil tabi. Ama hakkımda bilmediğim çok şey olduğunu hissedebiliyordum. Babama haklı olarak "Ben neyim?" diye sordum.
Bana "Ona bende bir şey söyleyemiyorum. Senden başka yok. Vampirde değilsin insanda."dedi.  Babam az önce vampir dedi ve gülmeden edemedim. Vampir kelimesini ciddi bir adamdan duymak komiğime gitti. Onları vampir günlüklerinde ya da alacakaranlık gibi şeylerde izlemiştim. Gerçek olmaları imkansız. Gülerek düşünürken babam ellerimden tutup "Vampirler gerçek. İnanmanı beklemiyorum ama sende onlardan biri sayılırsın." dedi. Yani vampir olsam bilirim. Ve vampire benzer hiç bir yanım yoktu. Tanrım ben ne diyorum. Babam çıldırmış olmalı. Bugünlük bu kadar macera yeter diye düşünüp odama çıktım. Yatağıma yattım ve telefonu elime aldım. 18 cevapsız arama . Hepsi Emma'dandı. İşte şimdi yandım. Bundan beni vampir halim bile kurtaramaz. Hemen Emma'yı aradım ve açar açmaz tehditler yağdırmaya başladı. 'Emma bir sakinleş' deyip onu dinlemeye devam ettim. Bana 'Yarın okula gelmesen senin için iyi olur. Ölümünün okulda olmasını istemezsin bence.' dedi.  Sanırım arkadaşımı boşlamıştım ama bu kadar maceranın içinde onu arayacak halim yoktu. Ona olanları anlatırsam beni anlar diye düşündüm ama vampir olayları falan ona da saçma gelir diye anlatmamaya karar verdim. Babamı bir psikoloğa götürürsem olay çözülür. Emma zaten çok kin besleyen biri olmadığı için ''Özür dilerim duymadım aradığını'' dedim . Konuşmayı kısa kesip telefonu kapattım. Deli gibi sigara içmek istiyordum ama benim yoktu. Babamın odasına gittim ve sigara zulasından birkaç tane tufaladım. Odama kaçıp  banyoya daldım küvete doldurmak için suyu açtım . Şu suda bir türlü ayarı tutturamıyordum . Çok sıcak olmasındansa , istediğim sıcaklıktan biraz soğuk yapabilmiştim. Suyu köpürttükten  sonra tam içine dalmalık olmuştu. Üstümü çıkardım ve içine girdim. Keyif yaptıktan sonra sigara yaktım. Bugünün acısını çıkardım. Banyodan çıkar çıkmaz yatağa attım kendimi ama hiç uyumak istemiyordum. Saate bakınca gece 1 olduğunu fark ettim. Kaç saattir banyodaydım ki. Banyo benim doğal yaşam alanım galiba.
Uyuyamayacağımı anlayınca yataktan çıktım ve aşağı indim, mutfağa daldım. Ben yemek yemeyi unutmuştum ve hayvan gibi acıkmıştım. Dolabı açtım ve sarma gördüm. Hemen dışarı çıkarttım ve yemeye başladım. Ne kadar yedim bilmiyorum ama hala doymamıştım. Babam mutfağa girdi. Bu adamda beni mutfakta yakalıyor hep. Yanıma geldi ve 'Doymuyor musun?' dedi. Ağzıma yemeği tıkarak 'Niye yememi istemiyor musun?' dedim. Yanıma oturup ciddi bir şekilde 'Hayır tabi ki yiyebilirsin ama asla doymayacaksın.' dedi. Bu adam ne diyordu. Hala o vampir saçmalıklarından mı bahsediyordu.

-Baba umarım yine o vampir saçmalıklarına girmeyeceksin. Çünkü bunun hiçbir mantığı yok. Şizofren olduğunu düşünmeye başladım. Vampir filmlerine falan mı merak sardın? Sana bir psikolog ayarlayalım. Kimsenin haberi olmadan gidersin. Ne dersin?              

+Kızım sen ne kadar inkar etsen de bir gün görünce anlayacaksın.               

-Umarım kan içmem gerektiğini falan söylemeyeceksin. Artık beni korkutuyorsun.            

+Hayır sen farklısın. Sadece bir kere içmen yeterli olacaktır. Yani kitap öyle söylüyor dedi.     Çok güzel. birde vampirliğin kitabı mı vardı.Babamın psikologtan çok psikiyatra ihtiyacı vardı. Daha fazla bu saçmalıklara katlanamayıp odama gittim. Her ne kadar saçma desem de babamın neler izlediğini öğrenmek için laptopumu aldım ve vampirleri araştırdım. İnternette yazanlara gülmeden edemedim. Sayfayı kapattım ve twitterda biraz gezindim. Sonra laptopu kapattım ve yatağa girdim. Hiç uykum yoktu ama sonuçta yarın okul vardı .Geç uyuduğum zaman sabah sürünerek uyandığımı bildiğimden uyumam gerekiyordu.  Biraz yatakta döndükten sonra dalmışım. Sabah uyandığımda saat yediydi. Kalktım, elimi yüzümü yıkadım ve dişimi fırçaladım. Okul kıyafetimi giydikten sonra bilekliklerimi geçirdim . Saçlarımın doğal dalgalı halini sevmiştim ve hiç dokunmadım. Aşağı indim babam salonda öyle oturuyordu. Bu adam hiç işe gitmez miydi be. Tamam sonuçta babadan zengin olabilir ama şirketine falan gitmez mi bir insan. Evde mal gibi oturuyor. Aman bana ne deyip yanına gidip para istedim verince de evden çıktım. Bence annelere her zaman manevi olarak ihtiyacımız olsa da babalar para vermek için var olmuştu. Tabana kuvvet deyip yürümeye başladım. Bu sefer düşmemeye dikkat ettim . Okula geldiğimde sınıfın yolunu tuttum ve kapıyı açıp içeri girdim. Stefan benim sıramda oturmuş önde duran Emma'yla sohbet ediyordu. Bu çocuğu hayatımdan uzaklaştırmam lazım. Tamam babamı uzaklaştıramazdım ama en azından hayatıma bir kaçığın girmesine engel olabilirdim. Emma'nın yanına oturdum ve sohbet etmeye başladım. Stefan'ı görmemezlikten geldim. Sınıfa hoca girince sohbetimizi kestik ve ayağa kalktık. Bu ders hocayı dinledim . Teneffüs zili çalınca Emma'ya dönüp ''Benim için kantine gider misin?'' dedim. Emma pek sınıfta kalmadığı için ''Zaten kantine gidiyorum'' dedi. Emma'ya tost sipariş ettim ve tek başıma öyle oturmaya başladım. İnsanın kantine gönderebileceği bir arkadaşı olması harika bir duyguydu. En azından aç kalmıyorsun. Sınıfta 4 kişi  kalmıştık. Stefan, ben, Damon ve  Olivia . Stefan benle konuşmuyordu ama beni izlediğini hissedebiliyordum. Damon'la Olivia tartışıyor gibiydiler. Sıkıntıdan milleti gözetlemek en büyük hobimdir. O sırada Emma tostumu getirdi ve 2 dakikada bitirdim. Emma oha der gibi bakıyordu ama açtım. Zaten abartılacak büyüklükte bir tost değildi diye düşünerek kendimi avuttum. Bugün okul günüm her zamanki gibi geçti. Çıkışta  Emma'ya yarın görüşürüz deyip evin yolunu tuttum. O sırada yere düşen bir  çocuk gördüm. Bacağı kanıyordu. Babamın dedikleri aklıma geldi kendimi aç hissetmeye başladım. Belkide psikolojik olarak böyleydi. Babam beni de şizofren yapmış olmalıydı. Şuan düşündüğüm tek bir şey vardı. Tanrım ben kan istiyordum.

Arkadaşlar kitabın ilk gününde üç bölüm yayınladım. yazmayı seviyorum...yorumlarınızı bekliyorum. her türlü fikirlerinizi yazabilirsiniz.. iyi okumalar.

Neyim benHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin