3 - Aile

52.4K 2.6K 233
                                    

"Annecim, kızıyorum ama!" 

İstemsizce çıkan sert sesimle beraber dudaklarını büzen oğluma bakarak derin bir nefes aldım. Ömer abi onu bebek sandalyesinden alıp kucağına oturttu.

"Yok bir şey aslanım, anne şaka yaptı."

Elimdeki mama tabağını masaya koydum. Akşam yemeği yiyorduk ancak Özgür Bey yememek için ısrar ediyordu. Erkenden bizim yediğimiz yemeklerden yemeye başlamıştı. Yine inada binerek benim tabağımdaki yemekten yemek istiyordu.

"Memek." dedi Özgür, yemek demeye çalışarak. Eli yanında oturan Umut abinin tabağını gösteriyordu. 

Umut abi eline aldığı minik ekmek içi parçasıyla bana baktı. Gözlerimle onayladığımda heyecanla Özgür'e uzatmıştı. "Anneden aldık izni sıpa!"

Gülümseyerek önüme döndüm. Karşımda oturan Egemen abi gözleriyle hiç dokunamadığım tabağımı işaret etti.

"Yemedin hiç. O tabak bitsin." dediğine gülmüştüm, komik bir ses tonuyla söylemişti. Ufak ufak yerken sohbet başlamıştı bile.

"Benim odamın yanındaki boş odada kalsın, hazırlayalım orayı." dedi Ömer abi. Bir yandan da Özgür'ün ekmeğini tutuyordu.

"Niye ya? Benim odamın karşısı da boş." dedi Umut abi ancak Ömer abinin ters bakışıyla sustu. "En iyisi senin yanındaki oda." diye ekledi. Utku abi bana doğru döndü.

"Evindeki odanda olan büyük eşyaları yarın getirtiriz, başka istediğin bir şey var mı?" Kafamı sağa sola salladım. Bunlar bile fazlaydı ancak Özgür için sesimi çıkartmıyordum.

"İstediğin ne varsa söyleyebilirsin." dedi Ömer abi. "Dağ gibi dört tane abin var senin, hep beraber yapamayacağımız bir şey yok." Gözlerimi minnetle kapatıp açtım. O kadar duygu dolu konuşuyordu ki utanmasam gidip boynuna atlayacaktım.

"Teşekkür ederim." dedim. "Emin olun ailemi bulmak yetti ve arttı bile. Bu zamana kadar hep tek başımaydım."

"İyi de..." dedi Egemen, Özgür'e bakarak. Babasını soracaktı, emindim.

"Hadi bitirin yemeklerinizi." Ömer abi araya girerek beni kurtarınca hızla tabağıma geri döndüm. Bu konunun açılmasını istemiyordum. Kolaylıkla anlatabileceğim bir şey değildi. Bilmemeleri benim işime gelirdi.

Aklıma gelen şeyle kafamı kaldırdım. 

"Evin giderleri için bana da bir liste verebilir misiniz?" dediğimde hepsi mekanik bir şekilde kaşlarını çatmıştı. "Yani benim payıma düşen şeyleri. Elektriği, alışverişi, her ne olursa."

"Şu an fena saçmaladın." dedi Utku abi. Buna karşılık benim de kaşlarım çatıldı. "Bedavaya burada oturmayacağım tabii ki!"

Ömer abi derin bir nefes alıp bana çevirdi kafasını.

"Bedavaya ne demek Eylül? Sen bizim kardeşimizsin. Sana bakmak, sahip çıkmak bizim görevimiz. Bu konu hakkında başka bir şey duymak istemiyorum. Anlaşıldı mı?"

"Ama-"

"Anlaşıldı mı?"

Ses tonu artınca kafamı sallamak durumunda kalmıştım. Ortamdaki gerginliği bozan her zamanki gibi Özgür olmuştu. "Memek!" diye attığı çığlıkla ekmeğe doğru uzandı. Utku abi elindeki ekmeğin içini ona uzattı. Özgür keyifle yerken gülümseyerek onu izledim. Anlamış gibi bakışlarını bana çevirdi. Elindeki ekmeği havaya kaldırdı.

"Ane memek!"

Kaldırdığı eline öpücük kondurdum.

"Afiyet olsun bebeğim."

En BaştanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin