10 - Davet

36.7K 2K 92
                                    

Yorgunca kafenin iç kısmına geçip kendimi abimlerin olduğu masaya attım. Dış kısım kapattırıldığı için abimleri içerideki masaya almıştım.

"Kim bunlar kızım böyle, ne kasıntı herifler."

Utku abi adamları incelerken haklı olduğunu düşündüm. Hepsi sert sert bakıyordu etrafa.

"Holding birleşmesi mi ne varmış abi. Onun kutlamasını yapıyorlar."

Ömer abim gözlerini bana çevirdi. "Çok yordun sen kendini. Dinlen burada biraz." Tam onaylamak için ağzımı açıyordum ki, arkadan gelen sesle o tarafa döndüm.

"Eylül Hanım, bir bakar mısınız?"

"Geliyorum Ümit Bey."

Ayağa kalkıp abimlere baktım. Onlar bana bakmıyor, adamı inceliyorlardı. Umut abi kalkınca belimden tuttu. "Adamı bekletmeyelim güzelim." dedikten sonra abimlere bakıp tahminimce 'rahat olun' bakışı attı.

Ümit Bey'in yanına ulaştığımızda Umut abime bakmadan bana döndü.

"Bugün için çok teşekkür ederim. Gerçekten şahane hazırlanmış her şey." Elindeki kadehten bir yudum aldı hemen ardından.

"Beğenmenize sevindim Ümit Bey." dedim kısaca. Umut abim çatık kaşlarını düzeltip beni geri yönlendiriyordu ki, Ümit Bey'in konuşmasıyla sert bir nefes verip durdu.

"Biraz yalnız konuşalım mı?"

Umut abim adama doğru bir adım attı. "Ne konuşacakmışsınız yalnız yalnız?" diyince dudağımı dişledim.

"Beyefendi biraz müsaade ederseniz, Eylül ile benim aramda." dedi Ümit Bey, Hanım'a ne olmuştu?

"Hanım!" diyerek karşılık verdi Umut abim. "Eylül Hanım diyeceksin."

Ümit Bey gergin bir gülüş atıp kadehi masaya koyunca Umut abime kısık bir sesle seslendim ancak beni takmadı. Yardım dilenircesine abimlerin olduğu masaya baktığımda Ömer abim birkaç bir şey söyleyip yanımıza ulaştı.

"Ne oluyor Umut?" dedi adama bakarak. Onun konuşmasına müsaade etmeden araya girdim.

"Abi bir problem yok, Ümit Bey ile konuşup geleceğim. Siz masaya geçer misiniz?"

"Yanımda konuşsanıza güzelim. Senin bizden gizli saklın yok." dedi imayla.

"Neyse Eylül, daha sonra konuşuruz. Ben bir arkadaşlara bakayım." Ümit Bey kadehini alıp uzaklaşırken Ömer abimin sesini duydum.

"Eylül mü? Bu ne samimiyet lan?"

"Başta Eylül Hanım diyordu, şimdi Eylül demeye başladı abi. Gevşek herif."

Cansu'nun bana seslendiğini gördüğümde kaçar adım yanlarından uzaklaştım. Gösterdiği davet listesinden birkaç işaretleme yapıp tekrar etrafa bakındım. Boş bardakları toplarken abimlerin gözlerini üzerimde hissediyordum ve bu beni geriyordu. Cebimdeki telefonumu çıkarıp Gizem'in numarasına bastım.

"Gizem bir problem var mı?" dedim abimlere bir bakış atıp.

"Yok Eylül abla. Biraz huzursuzlandı ama oyun oynuyoruz şimdi. Her şey yolunda."

"Tamam canım," diyerek vedalaştım onunla. Birkaç müşteriyle daha ilgilendikten sonra ışıklar hafiften kararmıştı. Çalan dans müziğiyle hafifçe geri çekildim alan açılması için. Orta alan dans edenlerle dolunca elime dokunulmasıyla irkildim.

"Bu dansı bana lütfeder misiniz hanımefendi?" Ömer abimin tatlı ses tonuna karşılık güldüm. "Hay hay." diyerek beni yönlendirmesine izin verdim orta alana.

En BaştanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin