16 - Değer

27.5K 1.5K 180
                                    

Günün sonuna yaklaşırken kendimi odaya atmıştım. Abimler aşağıda Özgür ile beraber çadırda oynuyorlardı. Ben ise kaçar gibi gelmiştim odaya. Üzerimde bir yorgunluk yoktu ancak düşüncelerim beni yeterince sıkıyordu.

Bir süre dinlenip saçımı bağladım. İçeri geçmek üzereyken çalan telefonumla duraksamıştım. Tanımadığım bir numaraydı.

"Efendim?" dediğimde bir süre ses gelmedi. Keşke gelmeseydi de.

"Yavrum..."

Telefonu öyle bir hızla kapatmıştım ki, kelimesini bitirebildiğinden emin değildim. Bu kadar aradan sonra o iğrenç sesini duymak berbattı.

Oğlumu öğrenip öğrenmediğini bilmiyordum. Burak söylemediyse bile çok geçmeden söyleyeceğini düşünüyordum. Ne olursa olsun onun babası olduğunu bilmesini istemiyordum. O adam oğlumun hiçbir şeyi olamazdı.

Kendimi toparlayıp salona geçtiğimde, gördüğüm görüntü kaşlarımı çatmama neden oldu. Özgür salonun ortasında yerde otururken, abimler heyecanla onu izliyorlardı.

"Eylül koş, Özgür yürüyecek galiba." dedi Emir. Bakışlar bana dönse de ben oğlumu izliyordum. Birkaç kez elinden destek alarak ayağa kalktı. Popo üstü düşse de pes etmeden denemeye devam ediyordu. Karşısına, biraz uzağa gidip yere oturdum.

"Gel bebeğim." dedim ellerimi uzatarak. Beni görmesiyle vazgeçmek üzereyken tekrar denedi.

"Bak olacak bu sefer." dedi Egemen abim fısıltıyla. Umut abim araya girdi. "Çocuğun dikkatini dağıtma."

Özgür ayağa kalktığında biraz sendelese de dengesini kurmuştu. Bu bile benim için yeterliydi aslında.

Etrafına çekingence baktığında utandığını anlamıştım. İşime gelmişti çünkü yanıma gelmek isteyecekti. Öyle de oldu.

Hızlı adımlarla yanıma gelip boynuma atladığında sıkı sıkı sardım onu.

"Kimin yeğeni be, aslan parçası!" dedi Utku abim. Özgür'ü öperek ayağa kalktım. Kafasını boynumdan çekmiyordu.

"Bebeğim..." dedim onu öperken. "Aferin sana, mis kokulum."

Kafasını çekip yüzüme baktı. Dudaklarını birkaç kez sertçe yanağıma çarptığında güldüm. Öpmeye çalışıyordu.

"Yedin kardeşimi, küçük sıpa." diyerek yanımıza geldi Ömer abim. "Hadi güzelim, merkeze iniyoruz. Biraz alışveriş yapalım."

"Tamam abi, Özgür'ün altını değiştirip geliyorum hemen." Beni onaylayınca odaya geri dönüp oğlumu yatağa bıraktım. Kendi kıyafetlerimi ararken oyalanması için eline oyuncaklarından birini verdim.

Kombinimi beğendiğim de hızla oğluma yöneldim. Onu da güzelce hazırlayıp çantamı alarak salona geçtim.

"Hadi çıkalım." dedi Egemen abi yanıma gelerek. Kolunu omzuma atıp beni yöneltti.

Ömer abinin kiraladığı arabaya hepimiz rahatça sığmıştık. Özgür'ün şapkasını takarken abim arabayı çalıştırmıştı.

Hafif kalabalık bir çarşı meydanına gelmiştik. Çeşit çeşit dükkanlar vardı. Egemen abim bebek arabasını bagajdan çıkarıp getirince Özgür'ü yerleştirdim.

"Önce ne yapıyoruz?" dedi Erdem abi ellerini cebine koyarak. "Çok oyalanamam ben, sevgilim bekler."

Son cümlesiyle Ekin abi ve Emir hariç şaşkınca ona bakmıştık. "Ne sevgilisi oğlum?" dedi Ömer abim.

"Siz geride kalmışsınız. Abim rekor kırdı. İki haftalık sabit bir ilişkisi var." dedi Emir.

"Hatta işimiz bitince tanıştırayım sizi. Şu kızcağız da bir kız arkadaş edinir kendine." Erdem abi bana bakarak konuşunca Ömer abim kolunu omzuma attı.

En BaştanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin