53 - Aşk

18.7K 1.4K 327
                                    

Oğlumun bütün ilkleri, abimleri bulduktan sonra olmuştu. Son derece monoton bir hayat yaşayan oğlumun hayatına bir yıldız gibi düşmüşlerdi.

Şimdi ise, kar ile ilk defa tanışıyordu. Geçen sene çok az yağdığı için, ne olduğunu kavrayamamıştı. Şimdi abimler ve Erdem abilerle minik bir kardan adam yapıyorlardı. Ben de Asya, Koray abi, Ateş ve Eymen ile oturuyordum. Açık havaya masalar dizilmişti, tam karşımızda kayak yapanlar vardı. Abimler ise sağ tarafımızda, tehlikeden uzak bir şekilde oynuyorlardı.

"Şu nasıl?" dedi Asya, telefonundan bir gelinlik daha göstererek. Koray abi başını salladı.

"Sana hepsi yakışır diyorum ya hayatım."

"Ben böyle bir geçiştirme görmedim, harikasın Koray."

Onları elim çenemde, gülümseyerek izlerken yanağıma konan öpücükle sağıma döndüm. Ateş geri yaslanıp kolunu benim oturduğum sandalyeye attı.

"Çok güzelsin." dedi gözlerime bakarak. Dudağım yana doğru kıvrılırken hızla önüme döndüm. Alışık olmadığım şeyleri böyle bir anda yapıyordu.

"Yarın sabah en geç sekizde ayaktayız, itiraz yok." dedi Eymen. Bugün biraz geç geldiğimiz için biraz dolaşmıştık, şimdi de oturuyorduk. Asıl tatilimiz yarın başlayacak gibiydi.

"Oğlum ne sekizi? Yoldan geldik bırak uyuyalım."

Asya Ateş'in sözleriyle sırıtarak kafasını kaldırdı. "Öyle, geç kalkmak ister bizimki."

"Anne!"

Başımı oğluma doğru çevirdim hemen. Yaptığı şeyleri bana göstermeye bayıldığı için, bekletmeden yanlarına ilerledim. Minik kardan adamını parmağıyla işaret etti. Abimler, çevresinde yere oturmuştu. Ben de diz çöküp oğlumun sırtını göğsüme yasladım.

"Burnu olmadı ama ya." dedi Ekin abi. Küçük bir delik açmışlardı burnu için. Özgür kardan adamın burnuna bakıp bana döndü. Parmağıyla kendi burnunu gösterdi.

"Güzel olmuş bebeğim." dedim hemen. Yavaş yavaş konuştuklarımızdan anlamaya başlıyordu.

"Boş boş konuşup üzme lan yeğenimi, alırım ayağımın altına." dedi Utku abim. Özgür yorgun bir şekilde kırdığım dizime oturunca sıkı sıkı tuttum onu.

"Hadi geçelim dinlenelim artık." diyerek ayaklandı Ömer abim. Elini bana uzatıp kalkmam için yardım etti.

"Korkmazsınız değil mi tek başınıza?" dedi yürürken. Başımı sağa sola salladım.

"Korkarsam seslenirim, hemen gelirsin yanıma." dedim gülerek. Burnuma minik bir fiske vurdu.

"Dalga geçme abinle." dedi keyifle. Masaya geldiğimizde Ateş ayaklanmıştı.

"Uyuyor muyuz artık?" Asya'nın, dirseğini ona vurması detayı gözümden kaçmamıştı.

Egemen abim ve Umut abim beraber, Utku abim ve Ömer abim de birlikte kalacaklardı. Erdem abi de Ekin abiyle kaldığı için, Ateş Eymen ve Koray abi ile bir bungalov paylaşıyordu.

"Evet gidip yatalım, Eylül dinlensin iyice." diye yanıt verdi Ömer abim. Asya yanıma gelip koluma girince hızlı adımlarla ilerledi. Diğerleri de peşimizden gelirken ortadaki bungalovun kapısını açtı Asya.

"Bir şey olursa arayın!" diye seslendi Ateş. Kafamı sallayarak içeri girdim. Özgür'ün montunu ve ayakkabısını çıkarıp yere bıraktım.

"Fena yoruldum, fena." dedi Asya da montunu çıkartırken. İçeri geçerek koltuğa attık kendimizi.

"Yol yorgunuyuz, şimdi dinleniriz bir güzel." dedim. Asya kafasını sallayıp dolaba yönelince eli belinde bir süre izledi dolabı.

En BaştanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin